İstanbul'da 15 yıl önce Münevver Karabulut'u katleden ve cezaevinde 2014'te intihar eden Cem Garipoğlu'nun açılan mezarından çıkarılan kemikler yeniden kabrine konuldu
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "fethi kabir" kararı doğrultusunda 3 Ekim'de açılan mezardan alınan örnekler, Adli Tıp Kurumu'nda yapılan incelemenin tamamlanmasının ardından yerine konulmak üzere Cem Garipoğlu'nun Karacaahmet Mezarlığı'ndaki kabrine getirildi.
Defin işlemi öncesinde mezarlık çevresi bariyerlerle çevrilip güvenlik şeridi çekilerek önlem alındı.
KEMİKLER YENİDEN MEZARA KONULDU
Cenaze nakil aracıyla getirilen Cem Garipoğlu'nun cesedine ait örnekler, belediye ekiplerince kazılan mezara konuldu.
CEM GARİPOĞLU'NUN ANNESİ BU KEZ GELDİ!
Defin sırasında Cem Garipoğlu'nun annesi Tülay Makbule Garipoğlu da hazır bulundu
Örneklerin alındığı esnada mezarlığa gelmeyen Tülay Garipoğlu bu kez oğlunun mezarı başında bekledi.
Defnedildikten sonra bir süre daha mezarı başında oturan anne Tülay Garipoğlu, basın mensuplarına açıklama yapmadan mezarlıktan ayrıldı.
NELER OLMUŞTU?
İstanbul Bahçeşehir'de bir villada öldürülen Münevver Karabulut'un parçalanmış cesedi, 3 Mart 2009'da Etiler'de bir çöp konteynerinde bulunmuştu.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Kasım 2011'de Münevver Karabulut'u öldürdüğü gerekçesiyle Cem Garipoğlu'nu 24 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.
Garipoğlu, 10 Ekim 2014'te kaldığı Silivri 5 No'lu Cezaevi'nde intihar etmişti. Yapılan otopsinin ardından Garipoğlu'nun cenazesi toprağa verilirken, aileden alınan DNA örnekleri de bu kişiyle uyuşmuştu.
Daha sonra Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, Garipoğlu'nun mezarının açılması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına talepte bulunmuş, savcılık talebi kabul ederek fethi kabir işlemlerinin yapılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına talimat yazısı göndermişti.
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 Ekim'de yapılan "fethi kabir" işleminin ardından Cem Garipoğlu'nun mezarından çıkarılan örneklerin, baba Mehmet Nida ve anne Tülay Makbule'nin müşterek çocuğu Cem Garipoğlu'na ait olup, yine bu kişinin 2014 yılında otopsi işlemi yapılarak intihar ettiği belirlenen şahısla bire bir aynı DNA profiline sahip olduğunun tespit edildiğini bildirmişti.