CHP, 28 Şubat darbesi ve 2001 krizinin çarpıcı boyutu... Ekonomi ve demokrasi katilleri Türkiye'yi kaosa sürükledi!

Türkiye tarihine "postmodern darbe" olarak geçen ve dönemin generalleri tarafından "bin yıl süreceği" iddia edilen 28 Şubat süreci, bin yıl sürmedi ancak o dönemde yaşanan mağduriyetlerin etkisi, üzerinden yıllar geçmesine rağmen sürdü. Türkiye hem ekonomik hem demokrasi ve insan hakları açısından büyük yara aldı. Peki bugün ekonomi ve demokrasi naraları atanlar o gün kimlerle birlikteydi? Türkiye'yi 2001 krizine sürükleyen eller kimlerdi? 28 darbesi ve 2001 krizinin ülkemize bilançosu ne oldu? CHP'nin darbedeki rolü neydi, 29 Şubat darbecileri CHP tarafından nasıl ödüllendirildi? İşte rakamlarla çarpıcı detaylar...

1 | 31

Türkiye tarihine "postmodern darbe" olarak geçen ve dönemin generalleri tarafından "bin yıl süreceği" iddia edilen 28 Şubat süreci, bin yıl sürmedi ancak o dönemde yaşanan mağduriyetlerin etkisi, yıllar geçmesine karşın hafızalardan silinmedi.

28 Şubat postmodern darbesiyle irticanın hedef alındığı iddia edilerek seçilmiş bir hükümet yıkıldı, bu darbenin ardından alınan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararları başta kamu, ekonomi ve eğitim alanlarında olmak üzere pek çok insanın mağduriyetine neden oldu.

28 Şubat 1997'de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel başkanlığında toplanan ve 8 saat 45 dakika süren MGK'da alınan kararlarla başlayan 28 Şubat süreci, ülkede binlerce kişiyi etkileyen çizgide ilerledi.

MGK bildirisinin yayımlanmasının ardından, 1 Mart 1997'de askerlerin MGK toplantısına getirerek, hükümetten yapılmasını istediği 20 madde ortaya çıktı. Bu taleplerin arasında, "Temel eğitimin 8 yıla çıkması, imam hatip okullarının meslek okullarına dönüştürülmesi, irticai faaliyetlere karıştıkları için TSK'daki görevlerine son verilen askerlerin belediyelerde istihdam edilmesinin önüne geçilmesi" de vardı.

2 | 31

HAYATLARI DEĞİŞTİREN BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
Türkiye'de "irtica" tartışmaları kapsamında en büyük darbeyi başörtülü kadınlar aldı.

Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın bütün itirazlarına rağmen, MGK kararları, 14 Mart'ta Meclis'ten geçerek uygulanmaya başlandı.

3 | 31

Sağlık Bakanlığı tarafından, 26 Mart'ta tüm illere "başörtüsü yasağı genelgesi" gönderilmesiyle ilk uygulama başlamış oldu.

Bu tarihten itibaren laiklik ve irtica tartışmaları çerçevesinde ele alınan "başörtüsü yasağı" nedeniyle, birçok kamu görevlisi hakkında soruşturma açıldı, hatta bazılarının işlerine son verildi. Öğrencilerin de başörtülü bir şekilde eğitim almaları yasaklandı.

4 | 31

"İNSANLAR, EŞLERİ VE İŞLERİ ARASINDA TERCİH YAPMAYA ZORLANDI"
Bu süreçte, başörtüsü yasağı sadece kadınları değil eşi başörtülü erkekleri de etkiledi. Sayısı tespit edilemeyen çok sayıda erkek, eşi başörtülü olduğu için veya "irticai fikirleri ya da faaliyetleri" nedeniyle işten atıldı. İnsanlar, eşleri ve işleri arasında tercih yapmaya zorlandı.

Bu süreçte, kadınlara yönelik bir hak ihlali olan "başörtüsü yasağı" konusunda kadın derneklerinin ilgisizliği dikkati çekti.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde, hemşirelik bölümü birincisinin, başörtülü olduğu için törene alınmaması, o yıllarda 28 Şubat haksızlıklarının sembolü oldu.

28 Şubat mağduru başörtülü kadınların anlattıklarına göre, okullarda görevlendirilen müfettişler, tek tek bütün kadınların saçını çekerek, başındakinin peruk mu yoksa kendi saçı mı olduğunu kontrol ediyordu.

BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİLERE "İKNA ODASI"
İstanbul Üniversitesinde, 1997 yılında başörtülü öğrencilerin kayıtları yapılmadı. Bunun için üniversite yöneticilerinden Nur Serter başkanlığında ikna odaları kurularak, başörtülü öğrencilerle özel görüşmeler yapıldı.

Bu uygulamaya vatandaşlar büyük tepki gösterirken, pek çok ilde başörtüsü yasağına yönelik protestolar düzenlendi.

Öğrencilere iki seçenek bırakıldı, ya başlarını açarak yükseköğrenimlerini sürdüreceklerdi ya da açmayıp üniversite hayallerine veda edeceklerdi. Bazıları evine döndü, bazıları ise istemese de başlarını açarak ya da peruk takma yoluyla öğrenimlerine devam etti. Kimi ise eğitimini yurt dışında sürdürdü.

5 | 31

11 Ekim 1998'de başörtüsü yasağına karşı dünyanın en büyük sivil toplum eylemlerinden biri olan "Özgürlük İçin El Ele" eylemi düzenlendi. İstanbul'da başlayan bu eylem, kısa sürede tüm Türkiye'ye yayıldı. Eylemlerde çok kişi gözaltına alınırken birçok isim tutuklandı, bazı isimler ise idamla yargılandı.

6 | 31

MECLİS'TE BAŞÖRTÜLÜ VEKİLE İZİN VERİLMEDİ
Merve Kavakçı, 1999 yılında Fazilet Partisi'nden milletvekili seçildi ancak başörtülü olduğu için Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) yemin etmesine izin verilmedi.

Kavakçı, Genel Kurul salonuna geldiğinde Fazilet Partisi dışındaki partilerin milletvekilleri ayağa kalkmış, sıraların üzerine vurarak "Dışarı" sloganları atmışlardı.

Bülent Ecevit'in kürsüye gelerek, "Türkiye'de hanımların giyim kuşamına, başörtüsüne özel yaşamlarına hiç kimse karışmıyor ancak burası hiç kimsenin özel yaşam mekanı değildir. Burası devletin en yüce kurumudur. Burada görev yapanlar devletin kurallarına, geleneklerine uymak zorundadırlar. Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz." ifadelerini kullanmıştı.

Bu konuşmanın gerçekleştiği 2 Mayıs 1999 gününden yıllar sonra, 2015 yılının Haziran ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin tarihinde bir ilk yaşandı. AK Parti Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam, TBMM'de yemin eden ilk başörtülü vekil oldu.

8 YILLIK KESİNTİSİZ EĞİTİM MAĞDURLARI
MGK kararları doğrultusunda 8 yıllık kesintisiz eğitim, tüm yurtta uygulamaya kondu. Bu uygulama, imam hatip liselerinin yanı sıra meslek liselerini de olumsuz etkileyerek, mesleki ve teknik eğitim-öğretimi bitme noktasına getirmişti.

İmam hatip lisesi ve meslek lisesi öğrencilerinin sadece kendi alanlarında üniversite okumalarına izin verilirken, diğer üniversitelere girmelerinin önüne büyük bir engel konuldu.

Öte yandan üniversite sınav puanlarının hesaplanmasında katsayı uygulamasına geçilerek, öğrencilerin puanları düşürüldü. Bu uygulama nedeniyle, bu okullara giden öğrenci sayılarında büyük bir düşüş yaşandı.

REFAH PARTİSİ KAPATILDI
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Refah Partisi hakkında, "Laik cumhuriyet ilkesine aykırı eylemlerin odağı olduğu" iddiasıyla kapatma davası açtı. Refah Partisi, 16 Ocak 1998'de kapatıldı. Necmettin Erbakan, Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan ve İbrahim Halil Çelik'e 5 yıl siyaset yasağı getirildi.

Bu kararın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde açıklama yapan Necmettin Erbakan, "Bu alınmış olan karar, tarihin akışı içerisinde basit bir noktadır. Refah Partisi ve onun davası bu kararlardan zerre kadar etkilenmez. Bu kabil kararlardan tek bir sonuç çıkar, o da Refah inancının tek başına iktidarı. Bu olayın arkasından Refah Partisi'nin, davasının, camiasının çok daha büyüyüp gelişeceği kesinlikle açıktır." ifadelerini kullandı.

7 | 31

"YEŞİL SERMAYE" FİŞLEMESİ
Anadolu'da 28 Şubat öncesinde kurulup büyüyen bazı şirketler, "yeşil sermaye" olarak fişlendi. O dönemde yürütülen çeşitli kampanyalarla "yeşil sermaye" diye ürünlerine satış yasakları konan şirketler birer birer kapatıldı.

8 | 31

DARBENİN SİYASİ AYAĞI CHP
28 Şubat 1997 darbesinin siyasi ayaklığını ise CHP zihniyeti yaptı! CHP, darbeye ve darbecilere sonuna kadar sahip çıktı. CHP, hükümeti devirmek için sahneye sürülen en büyük kurgu olan "laiklik elden gidiyor" söylemine sonuna kadar sahip çıktı.

9 | 31

28 Şubat'ın mimarı olan pek çok STK ve kamu görevlisi, darbe misyonları tamamlanınca CHP'ye geçti.
Burada milletvekili, parti yöneticisi ve danışman oldular.
28 Şubat'ın mimarları arasındaki sermaye grupları ise sonraki süreçte banka kurup bu bankaların içini boşaltarak ödüllendirildi.

10 | 31

2001 KRİZİNE GİDEN SÜREÇ
28 Şubat 1997 darbesinden sonra kurulan, CHP'nin fiilen yer almasa da eski CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in DSP'li 55,56 ve 57. hükümetler kuruldu.

11 | 31

Bu hükümetlere CHP de zaman zaman destek verdi. CHP bu dönemdeki hükümetlerde yer almasa da devlet yönetimine hakim olan askeri-bürokratik vesayetle tam uyum içerisindeydi.

12 | 31

BANKALAR NASIL HORTUMLANDI
Bu koalisyon döneminde son derece kötü ve yanlış ekonomi politikaları izlendi. Devlet borç batağına saplandı, bankalar hortumlandı.

13 | 31

Devlet 28 Şubat'ın mimarı sermaye gruplarının teknik koşulları yerine getirmeden banka kurmalarına izin verdi.
Liyakatsiz ve etik özellikler taşımayan kişilerin banka kurmasına müsaade edildi. Teknik, mali ve etik kısıtlar siyasi ilişkilerle aşıldı.
Bankalar Yeminli Murakıpları raporları dikkate almadı.

14 | 31

Bankaların gerçeğe aykırı bilanço yayınlamasına göz yumuldu. Yani bankaların hortumlanmasına göz göre göre zemin hazırlandı.

15 | 31

MGK KRİZİ VE TÜRK EKONOMİSİNİN YIKIMI
MGK krizi öncesinde ekonomik kriz derinleşti. Bankalar arası piyasada gecelik faiz %1000'in üzerine çıkıyordu.
Kasım 2000'de faizin aylık ortalaması %223 oldu.

16 | 31

ANAYASA KRİZİ
19 Şubat 2001'de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, MGK'da Başbakan Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlattı.

17 | 31

Bu devlet krizinin ardından ekonomik kriz ve yıkım geldi. Aynı gün 7 milyar doların üzerinde döviz talebi ortaya çıktı.
Bankalararası piyasada gecelik faizler %5000-%7500 aralığını gördü.
BİST (O zamanki adıyla İMKB) bir günde yüzde 20'nin üzerinde değer kaybetti.
21 Şubat 2001: Sabit kur rejiminnden dalgalı kur rejimine geçildi.
Karar öncesi 684 bin TL olan dolar kuru, dalgalı kura geçilmesiyle birlikte 1,2 milyon liraya yükseldi.
Binlerce firma kapatıldı, yüz binlerce kişi işsiz kaldı.

18 | 31

1998-2001 arasında 22 banka hortumlandı ve battı.
Bu bankalardan toplam 47 milyar dolar hortumlandı.
Bankaların batması ve hortumlanması sonucu oluşan Hazine'ye yük 65 milyar dolar oldu.
4 kamu bankasının içi boşaltıldı.
Bu bankaların yüm borçları ve yükleri devletin, yani halkın üzerine kaldı.
Devlet bu açığı kapatmak içn de borçlandı.
2001 krizinin neden olduğu açık ancak 2010'da kapatılabildi.

19 | 31

ZARAR 400 MİLYAR DOLAR
Yaşanan kriz nedeniyle milli gelirdeki azalmanın Türkiye'ye maliyeti 93,3 milyar dolar oldu.
Hazine'nin ödediği faizin maliyeti 45,9 milyar dolar oldu.
Banka kredi faizlerindeki artışın maliyeti 37,2 milyar dolar oldu.
İç borç stoğundaki artış 41,4 milyar dolar oldu.
Dış borç stoğundaki artış 27,2 milyar dolar oldu.
Hortumlanan ve batırılan bankaların maliyeti 65 milyar dolar oldu.
Doğrudan ve dolaylı tüm maaliyetlerin toplamı 400 milyar doları buldu.

20 | 31

YÖK BAŞKANI KEMAL GÜRÜZ
8 yıl görevde kaldı. Başörtüsü yasağının mimarı. İmam Hatip mezunlarının üniversiteye girmesini engellemek için icat edilen katsayı uygulamasının mucidi.
Darbecilerin emri doğrultusunda çalıştı.
2006'da CHP Genel Başkan Danışmanı oldu.

21 | 31

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ KEMAL ALEMDAROĞLU
28 Şubat'ın baş aktörlerindendi.
Üniversitelerde başörtüsü yasağını ilk uygulayan isimdi.
CHP ile yakın ilişkideydi. 2017'de Kılıçdaroğlu'nun adalet yürüyüşüne katıldı.

22 | 31

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖR YARDIMCISI NUR SERTER
İkna odalarının kurucusuydu.
Kadınları başörtülerini çıkarmaya zorluyor ve tehdit ediyordu.
2007 ve 2011'de CHP'den İstanbul milletvekili oldu.

23 | 31

AYM BAŞKANI YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN
28 yıl CHP'de yer almıştı.
Özden: "1951 sonundan 18 Ocak 1979 yılına kadar aralıksız CHP'de çoğu hukuksal değişik görevlerde bulundum"

24 | 31

YARGITAY BAŞSAVCISI VURAL SAVAŞ
Refah Partisi ve Fazilet Partisi'ne kapatma davası açtı.
Recep Tayyip Erdoğan'a siyasi yasak istemişti.
2013'te CHP'ye katıldı.

GÜNÜN DİĞER GALERİLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.