İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, görevden alınan Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlarının devletin imkanlarını terör örgütü için seferber ettikleri tespitine yer verildi.
Bakanlıktan Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlıklarına yönelik görevlendirmelere ilişkin yapılan yazılı açıklamada, devletin belediyeler dahil tüm kurumlarının kendilerine Anayasa ve kanunlarla verilen görev, sorumluluk ve yetkiler çerçevesinde hareket etmek zorunda oldukları hatırlatıldı.
Açıklamada bunlara uymayan kurum ve kişilerin keyfi, başka kişi veya grupların, terör örgütlerinin güdümünde veya yönlendirmesinde, milletin yararına değil, terör örgütlerinin faaliyetleri doğrultusunda hareket etmeye başladıkları ve buna ilişkin hususların adli ve idari soruşturmaların konusu haline gelmesi durumunda Bakanlığın Anayasa ve kanunlarda kendisine verilen yetkiler çerçevesinde görevini yerine getireceği vurgulandı.
Bu kapsamda Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan'ın görevlerinden uzaklaştırıldığı kaydedildi.
GÖREVLENDİRMELERİN GEREKÇELERİ SIRALANDI
Açıklamada üç büyükşehir belediye başkanının görevden uzaklaştırılarak yerlerine yeni görevlendirmeler yapılmasının gerekçeleri somut örneklerle sıralandı.
Buna göre, son yıllarda teröre karşı yürütülen kararlı mücadele sonucunda büyük bir acziyete düşen terör örgütü PKK/KCK ve uzantıları, bazı belediye başkanları aracılığıyla belediyelerin imkanlarını illegal amaçlar için kullandı.
Bu kişiler, Anayasa ve kanunlarda görev ve sorumlulukları tanımlanan, devletin bütünsel organizasyonunun parçası olarak temel görevi vatandaşların mahalli ve müşterek nitelikli ihtiyaçlarını karşılamak olan bazı belediyeleri terör faaliyetlerinin desteklenmesi için militan kaynağı, mali kaynak ve araç-gerecin temin edildiği lojistik merkezlere dönüştürmeye çalıştı.
Bu belediyeler, ülkenin diğer bölgelerinden ayrı bir yönetim modelinin parçası haline getirilmeye çalışılarak Anayasa'nın 3. maddesinde açıkça tanımlanan "ülkenin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğü"ne kasteden araç olarak kullanıldı.
Bu durumun adli ve idari soruşturmalarla tespiti sonucu, Bakanlık tarafından terör örgütleri ile iltisak-irtibatı olan, terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunan belediye başkanları, Anayasa'nın 127. maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47. maddesine istinaden görevden uzaklaştırıldı ve yerlerine Belediye Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca belediye başkan vekilleri görevlendirildi.
Bu süreçte devletin tüm birimlerinin yoğun mücadelesi sonucu terör örgütlerine katılım son 30 yılın en alt seviyesine indi, yurt içindeki terörist sayısı yaklaşık 2 binden 600'lü rakamlara kadar geriledi.
ÖRGÜTE AKTARILAN KAYNAKLAR YENİDEN VATANDAŞ İÇİN KULLANILDI
Belediyelere yapılan görevlendirmelerin ardından Doğu ve Güneydoğu'daki birçok il ve ilçe belediyesinin kaynakları terör örgütünün finansmanı yerine yerel hizmetlere yönlendirildi, terör örgütü ve destekleyicileri tarafından çukur ve barikatlarla kaotik bir yapıya dönüştürülmeye çalışılan şehirler, huzurun ve hizmetin öne çıkarıldığı gerçek belediyecilikle tanıştı.
Bu sayede güvenceye alınan kamu kaynaklarının belediye hizmetlerinde kullanılmasıyla vatandaşların huzur ve refah düzeyi arttı.
Belediye başkanı görevlendirmeleriyle belediyelerin sağladığı imkanları kaybeden bölücü terör örgütü ve onun siyasal uzantıları, militan bulma, maddi kaynak temin etme ve kendi tabanını yönlendirmedeki sıkıntıları çözmek adına 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimlerini kendileri açısından fırsat olarak gördü.
Terör örgütü, seçildikleri zaman kolay yönetebilecekleri, kendi güdüm ve yönlendirmesinde olacak kişilerin aday gösterilmesi için büyük çaba sarf etti.
SORUŞTURMALARA RAĞMEN ADAY GÖSTERİLDİLER
Tutuklu bulunmasına rağmen sağlık sorunu nedeniyle tutuksuz yargılanmasına karar verilen Ahmet Türk başta olmak üzere, haklarında "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütü propagandası yapma, suçu ve suçluyu övme" suçlarından soruşturma ve kovuşturma yürütülen kişiler, bazı belediyelerde bilerek ve isteyerek belediye başkan adayı gösterildi.
Diyarbakır'da hakkında 9 ayrı terör suçu soruşturması bulunan Adnan Selçuk Mızraklı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı, hakkında 6 terör suçu soruşturması bulunan Ahmet Türk, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı ve hakkında 7 ayrı terör suçu soruşturması bulunan Bedia Özgökçe Ertan, Van Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapıldı.
Söz konusu kişilerin belediye başkanı seçildikten sonra halkın mahalli ve müşterek ihtiyaçlarını karşılamak yerine bölücü terör örgütünün amaçları, ideolojik söylemleri ve eylemlerini destekler mahiyette uygulamalara başladıklarına, davranış ve söylemlerde bulunduklarına, belediyenin imkanlarını terör örgütünü destekleyecek şekilde yönlendirdiklerine ilişkin İçişleri Bakanlığına da birçok ihbar, şikayet ve bilgi ulaştı.
Göreve gelir gelmez eş başkanlık uygulamasını başlatan Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir belediye başkanları, terör örgütü ile iltisak, irtibat ve aidiyetleri nedeniyle görevine son verilen eski belediye çalışanlarını hiçbir resmi sıfatları bulunmamasına rağmen çeşitli isimlendirmeler adı altında fiilen belediyelerde çalıştırdı.
Yerel seçimlerde HDP listelerinden belediye meclis üyesi seçilen ancak kamu görevinden ihraç edildiği için mazbataları verilmeyen kişiler, sanki görevdelermiş gibi belediyelerde fiili olarak görevlendirildi.
Belediye başkanlarının PKK'lı teröristlerin yakınlarına bu belediyelerde iş imkanı sağlayarak ailelerine maddi destek vermeye çalıştıkları, bunun için de şehit yakınlarına mobbing uyguladıkları, görev yerlerini değiştirdikleri veya işten çıkardıkları tespit edildi.
Ayrıca bu belediye başkanlarının, teröristler için düzenlenen cenaze ve anma etkinliklerinde saygı duruşunda bulundukları, örgüt mensupları tarafından çok sık kullanılan sözde "örgüt marşı"nı söyledikleri belirlendi.
MIZRAKLI, TERÖRİSTLERE SAĞLIK HİZMETİ VERDİ
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçilen Adnan Selçuk Mızraklı, öncelikle işçi ve memurların personel kimlik kartlarını değiştirdi.
Yeni basılan kimlik kartlarında daha önce sol üst köşede bulunan Türk bayrağı logosu kaldırıldı. Yeni kimlik kartlarında sadece Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin logosu kaldı.
Terör örgütü PKK'nın sözde sağlık komitesi yapılanmasında yer alan Mızraklı, farklı tarihlerde birçok yaralı veya hasta teröristi görev yaptığı hastanede herhangi bir resmi kayda gerek duymaksızın gizli şekilde tedavi etti, kırsaldaki teröristlere ilaç ve tıbbi malzeme yardımı sağladı.
Terörist cenazelerine katılarak ve bu teröristlerin mezarlarını ziyaret ederek terör örgütüne ve teröristlere alenen destek veren söz konusu belediye başkanları, 2019 yerel seçimleri sonrasında milli manevi geçmişi hatırlatan cadde, sokak veya parkların isimlerini terör örgütü üyeliğinden hapis cezası alan örgüt mensuplarının isimleriyle değiştirdi.
Diyarbakır Büyükşehir Meclisinin Kararı ve Diyarbakır Valiliğinin onayı ile "İyaz Bin Ganem" ismi verilen caddeye Adnan Selçuk Mızraklı'nın göreve gelmesinden sonra "terör örgütü PKK'ya üye olmak, yardım ve yataklık etmek" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan "İlhan Diken"in isminin verilmesi istendi.
Mızraklı, 10 Ekim 2007'de bir polisin şehit edildiği, 2 polis ve 3 vatandaşın yaralandığı Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne ait ekip aracına yönelik saldırının faillerinden terörist Zülküf Gezen'in Yeniköy mezarlığındaki sözde anma etkinliğinde ön saflarda yer aldı.
Terör örgütünün 15 Ağustos 1984'te Eruh'ta bir askerin şehit edildiği, 6 asker ve 3 sivilin yaralanmasıyla sonuçlanan ilk silahlı terör eylemi için 15 Ağustos'ta düzenlenen sözde anma etkinliğine katılan Mızraklı, örgüte destek verdiğini gösterdi.
Mızraklı, geçen Kurban Bayramı'nın arifesinde, 6 Mart 2016'da etkisiz hale getirilen örgütün sözde "Gabar Cephe/Kerboran birim sorumlusu" terörist Okan Emektar ve örgütün şehir yapılanması YDG-H içinde faaliyet yürütürken çukur-hendek operasyonları sırasında Cizre'de öldürülen terörist Abdullah Özgül'ün mezarlarını ziyaret etti.
AHMET TÜRK, BELEDİYENİN SİTESİNDEKİ TÜRK BAYRAĞINI KALDIRDI
Mardin'de 31 Mart yerel seçimlerinin ardından belediye başkanlığına seçilen Ahmet Türk'ün ilk icraatlarından biri de belediyenin resmi sitesindeki Türk bayrağını kaldırmak oldu.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, terör suçlarından soruşturma yürütülen Cabbar Leygara'yı belediyenin birçok önemli hizmetini yürüten ve yaklaşık 2 bin personelin çalıştığı Mardin Kent AŞ'ye genel müdür olarak atadı.
Türk, 2014'te bölücü terör örgütüne katılan ve 2018'de Tunceli Nazımiye kırsalında etkisiz hale getirilen "Zagros Bahoz" kod adlı Ali Ete'nin kardeşi olan ve terör suçları nedeniyle kamu görevinden ihraç edilen, terör suçlarından Mardin'de yargılaması süren Enver Ete'yi sözde danışmanlığına getirerek belediye bünyesinde çeşitli görevler verdi.
Türk, 30 Ocak'ta yapılan aday tanıtım toplantısında terör örgütünün sözde marşının söylendiği sırada salondaki tüm katılımcılarla saygı duruşunda bulundu.
Ayrıca Türk, başta Mustafa Karasu olmak üzere terör örgütü elebaşılarının talimatlarıyla cezaevlerinde açlık grevi yapan örgüt mensuplarına destek amacıyla 6 Şubat'ta Artuklu'da düzenlenen ve "tecriti kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan'ı özgürleştirelim" sloganı atılan basın açıklamasında en önde yer aldı.