Polis Le Mesurier'i son gören kişi olan eşi Emma Winberg'in ifadesine başvurdu. Hürriyet'in haberine göre tırnaklarının arasından doku örnekleri de alınan Emma Winberg polise verdiği ifadede o geceyi ve öncesini şöyle anlattı:
'İNTİHARI DÜŞÜNDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ'
"2-3 gün önce Adalar'daki evde aşırı strese bağlı rahatsızlığı nedeniyle iğne ve ilaç tedavisi aldı. Sağlık kuruluşuna yakın olmak için bu adrese geldik. Akşamüstü eski bir arkadaşımızla görüştük. 19.00 sıralarında eve geldik ve bir daha dışarı çıkmadık. Bulunduğumuz binanın kapısında şifreli sistem mevcut ve şifreyi ikimizin dışında kimse bilmiyor. Eşim 02.30'da uyku ilacı aldı ve yattı. Ben 04.30'da yatak odasına gittiğimde eşim uyandı. Bana uyku hapı isteyip istemediğimi sordu. Ben de isteyince hap ve suyu getirdi. İçtim ve beraber uyuduk. Saat 05.30-06.00 sıralarında kapının dışarıdan polis tarafından çalınması üzerine uyandım. Eşimi görmemem üzerine 3. katta açık olan pencere camından baktığımda onu yerde yatar halde gördüm. Olaydan yaklaşık 15 gün önce bana intihar etmeyi düşündüğünü söylemişti."
Yaklaşık 5 yıl önce Türkiye'den oturma izni alan Le Mesurier'in asıl ikâmeti Büyükada'da. Beyoğlu'ndaki binada ise Mayday Arama Kurtarma Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri Şirketi ile Mayday Rescue Vakfı bulunuyor. Le Mesurier vakfın çalışmalarını 2008 yılında Irak'ta tanıştığı İsveç vatandaşı ikinci eşi Emma Winberg ile buradan yürütüyordu. Sarmaşıklarla çevrili binada herhangi bir tabela bulunmuyor. Binanın 3 farklı noktasında kamufle edilmiş halde 3 kamera yer alıyor. Kapı zili de kameralı. İçeri girenler ikinci bir kapıdan da geçiyordu. Eve sipariş getiren kebapçının anlatımına göre o kapı da parmak iziyle açılıyordu.