İstanbul Taksim'deki Gezi Parkı'nda bulunan ağaçların başka bir bölgeye nakledilmesini bahane ederek ortalığı yangın yerine çeviren Gezi Parkı eylemlerinin 11 yıl geçti.
Çalışmaların devam etmesi için parkı boşaltmaya çalışan emniyet güçleri ile grup arasında yaşanan tartışma arbedeye dönüştü.
Yaşanan arbede sonucunda göstericiler "doğaya zarar verdiği" iddiasıyla iş makinelerini durdurmaya çalışırken, polis de grubu dağıtmak için biber gazı kullandı. Olayların ardından yayalaştırma projesi çalışmalarına ara verildi.
FETÖ ÇADIRLARI YAKTIRDI
BAŞKAN ERDOĞAN ÇAĞRI YAPTI
O dönemde Başbakan olan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 11 Haziran'da Taksim Gezi Parkı eylemlerine katılanlara çağrıda bulunarak, "Oradaki tüm eylemcilerin, tüm göstericilerin büyük fotoğrafı görmelerini, oynanan oyunu anlamalarını, samimi olanları, özellikle oradan çekilmeye davet ediyorum. Kendilerinden bunu Başbakanları olarak bekliyorum" dedi.
TÜM PROJELER DURDURULSUN
5 HAZİRAN: "Taksim Platformu" temsilcileri Başbakan Vekili Bülent Arınç ile görüştü. Arınç'a ortak talepleri içeren bir belge iletildi, "Olayların seyrini hükümetin atacağım adımlar belirleyecektir" açıklaması yapıldı.
O talepler arasında başta 3. Köprü, 3. Havaalanı, Kanal İstanbul, HES'ler olmak üzere "ekolojik değerlerin talanı" gerekçesiyle projelerin durdurulması talep edildi.
ÜLKEYE ZARARI 1.4 MİLYAR DOLAR
İstanbul'da başlayan ve ülke geneline yayılan olaylarda 46 kamu binası, 231 polis aracı ve 44 ambulans kullanılmaz hale geldi.
Ayrıca 326 iş yeri, 201 araç tahrip edildi, 80 belediye otobüsü ve 85 otobüs durağı yakıldı. İstanbul Taksim başta olmak üzere birçok kentteki esnaf da eylem nedeniyle kepenk kapattı. Başkan Erdoğan, Gezi olaylarının Türkiye'ye doğrudan maliyetinin 1,4 milyar dolar, dolaylı maliyetinin ise yüzlerce milyar doları bulduğunu bildirdi.
CNN'DEN 7 SAAT ARALIKSIZ YAYIN
Gezi Parkı'ndaki olayları, aralarında CNN International ve BBC gibi ünlü televizyon kanalları ile Reuters gibi haber ajanslarının da bulunduğu yabancı medya kuruluşlarının "Türkiye'de iç savaş var" gibi yansıtması tepki topladı.
CNN International'ın dışında ABD için yayın yapan CNN kanalının 11 Haziran'da 7 saat kesintisiz Türkiye yayını yapması Amerikalıları dahi şaşırttı. Uluslararası basın mensupları, canlı yayınlardaki manipülatif haberleriyle tepki topladı.
TÜRKİYE'NİN SOROS'U KİM?
Sabah Gazetesi yazarı Mahmur Övür bugünkü "Türkiye'nin Soros'u kim?" başlıklı köşe yazısında konuya ilişkin çarpıcı detayları kaleme aldı.
"GEZİ, SOROSVARİ FAALİYETLERİN AÇIĞA ÇIKAN ÖRNEĞİ"
Soros'un "demokrasi" kılıfıyla ülkeleri kaosa sürükleyen "yaratıcı yıkıcılık" faaliyetlerinin esas mimarı olduğunu söyleyen Övür, "Bunun en çarpıcı örneği de bugünlerde çok tartışılan ve "hükümete darbe" iddiasıyla yargılanması sonuçlanan Gezi kalkışmasıydı. Doğrusu Gezi olayı sadece Sorosvari faaliyetlerin açığa çıkan bir örneğiydi" şeklinde konuştu.
PKK'nın silah bırakmaması ve "Seni başkan yaptırmayacağız" gibi siyasetin farklı mecralara kaymasından, çevre hassasiyetini ve deprem mağduriyetini kullanmaya kadar birçok operasyonun arkasında aynı Sorosçu vakıfların ve siyasi aktörlerin izi vardı.
Osman Kavala'yı "Türkiye'nin Soros'u" olarak tanımlayan Övür, şu ifadeleri kullandı;
O aktörlerin başında da "yerli" kızıl milyarder olarak nitelenen Osman Kavala geliyordu. Biri anlamda "Türkiye'nin Sorosu"ydu... Gerçi onun fonladığı sol yapılar onu, "Kavala her şeyden önce bir aktivisttir; ve sahnede fazla görünmese de, ülkemizin en etkili aktivistlerinden biridir" diye tanımlasa da bu Sorosvari yapıların, aktörlerin dünyada ve Türkiye'de ne yaptığı gerçeğini gizlemeye yetmez.
Bu noktada ilginç olansa, küresel sistem adına "Turuncu Devrimler"in finansörü Soros'un Türkiye şubesine sahip çıkanların "Kuvayı Milliye"ci CHP ve sol kesim olması.
Tablo çok çarpıcı... Soros, ABD, AB, CHP, DEM Parti ve bilumum sosyalist sol, FETÖ'yü de ekleyebiliriz bir arada ve hepsi Gezi'yi bir demokrasi direnişi olarak niteliyor.
Bu işte bir gariplik yok mu?
Soros'un bırakın 120 ülkeyi sadece Ukrayna ve Gürcistan'da neler tezgahladığı, her iki ülkede de başta Nazi taburları olmak üzere sokakları ateşe veren güçleri nasıl fonladığı ortada.
Özgür Özel'in "sol" CHP'si bu gerçekleri görmüyor mu?