1986 yılında Almanya vatandaşlığına geçen Altaylı, 1991 yılında Türkiye'ye döndüğünde Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a danışmanlık yapmaya başladı. Altaylı, daha sonra dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ile çalıştı.
1993 yılında Cumhurbaşkanı seçilen Demirel'in yanından da ayrılan Altaylı, bu süreçlerde ANAP ve DYP'li pek çok bakan ve siyasetçiyle yakın ilişkiler kurdu.
CHP'NİN KARA KUTUSU BÖLÜCEK İLE 1159 GÖRÜŞME
Her dönemde örgütün fayda sağlayacağı isimlerle yan yana olan Enver Altaylı'nın son olarak da bir dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanlığını yapan ve daha önce de FETÖ ile ismi anılan Rasim Bölücek'le irtibatta olduğu tespit edildi. Enver Altaylı hakkında hazırlanan iddianamede, eski MİT'çinin cep telefonundan Rasim Bölücek'in FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'le görüşmek istediğine yönelik mesajlar bulunduğu belirtiliyor.
FETÖ'NÜN DEVLETE SIZMASININ YOLUNU AÇTI
Enver Altaylı ilişkileri sayesinde, FETÖ'nün devletin her kademesine sızmasının yolunu açtı. Hükûmetin en üstteki isimleriyle birebir çalışan Altaylı, örgüt mensuplarının kritik noktalara gelmesini sağladı. Altaylı tarafından sızdırılan, siyasi parti genel başkanlarının danışmanları sayesinde FETÖ'nün ürettiği jargon ve operasyonel söylemler parti politikası gibi gösterildi.
HER TAŞIN ALTINDA O VAR
İddianamede, Altaylı'nın Türkiye'ye kurulan bütün tuzakların ve oyunların altından çıktığı belirtiliyor. İddianameye göre, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine faaliyetler yürüten Altaylı, FETÖ'nün ikinci adamı Mustafa Özcan ile görüşerek Gezi Parkı kalkışması, dershanelerin kapatılması ve 17-25 Aralık darbe girişiminde olayların gidişatını da yönlendirdi. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'le de bizzat görüşen Altaylı'nın ayrıca 15 Temmuz darbe girişimi ve ekonomiye yapılan saldırıların yönetilmesinde de rolü olduğu tespit edildi.