Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen insansız kara aracı BARKAN, güvenlik güçlerinin envanterine girdi.
HAVELSAN, operasyonel platform anlamında BARKAN ile envantere ilk ürünlerini kazandırmış oldu. Bu kapsamda BARKAN I ve BARKAN II güvenlik güçlerinin kullanımına sunuldu.
HAVELSAN Ürün Geliştirme ve Üretim Direktörü Veysel Ataoğlu yaptığı açıklamada, robotik ve otonom sistemlere yönelik çalışmalara BARKAN I aracıyla başladıklarını ve yaklaşık 1,5-2 yıldır saha test faaliyetleri yürüttüklerini söyledi.
Bu süreçte kullanıcı geri dönüşlerini platforma yansıtarak BARKAN II aracını ortaya çıkardıklarını ifade eden Ataoğlu, bu aracın hareket kabiliyetinin daha yüksek olduğunu, ağırlığının hemen hemen iki katını çıktığını, bazı ağır sınıf silahlar taşıyabileceğini, 12,7 milimetre silah sistemiyle testler gerçekleştirdiklerini belirtti. Ataoğlu, bu faydalı yüklerin daha da farklılaşacağını, 40 milimetre bombaatar, METE füzesi ve farklı tipteki füzelerin testlerini yapacaklarını kaydetti.
ASELSAN, omuzdan atılan (MANPAD) füzelerin arayıcı başlıklarını lazerle kör ederek etkisiz hale getirecek.
ASELSAN, 25-28 Temmuz'da İstanbul'da düzenlenecek 16'ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarında (IDEF 2023), haberleşme, hava savunma, aviyonik, elektro-optik, elektronik harp, radar ve insansız sistemler alanındaki yeteneklerini yerli ve yabancı ziyaretçiler ile paylaşacak.
Şirketin, bir süredir Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda yürüttüğü YILDIRIM-100 Yönlendirilmiş Kızılötesi Karşı Tedbir Sistemi (DIRCM) ilk kez IDEF 2023'te sergilenecek.
Omuzdan atılan füzelerin arayıcı başlıklarına lazerle müdahale edecek sistem ve devamında geliştirilecek çözümler helikopterler başta olmak üzere hava araçlarının güvenliğini artıracak.
Elektro-optik, lazer ve aviyonik sistemlerin geliştirilmesi ve üretilmesi alanında uzun yıllardır çalışan ASELSAN, MANPAD ve diğer ısı güdümlü füzelere karşı her yönden tam koruma sağlayan, dünyada çok az ülkenin sahip olduğu Yönlendirilmiş Kızılötesi Karşı Tedbir Sistemi'ni Türkiye'ye kazandırdı.
Terör örgütlerinin dünya üzerindeki çatışma bölgelerinden omuzdan atılan füze sistemlerini ele geçirmeye başlaması platformların güvenliği için tehdit seviyesini yükseltti. Ayrıca teknoloji geliştikçe MANPAD'lar, ısı güdümlü füzeleri şaşırtmak için kullanılan ısı fişeklerine (flare) karşı daha dirençli hale geldi.
DÜNYADA İLK KEZ BİR SİHA'DAN SEYİR FÜZESİ ATILDI
Roketsan'ın geliştirdiği mini seyir füzesi ÇAKIR'IN ilk atışı, AKINCI TİHA'dan gerçekleştirdi. 150 km menzile sahip olan ÇAKIR, SİHA'dan tam 7 bin metre irtifadan hedefe bırakıldı, hedefini tam isabetle vurdu.
Dünyada ilk kez bir SİHA'dan seyir füzesi atıldığına dikkati çeken Demir, "AKINCI TİHA'dan atılan ÇAKIR tüm kritik bileşenleri yerli-milli olan motorla ateşlendi ve hedefi tam isabetle vurdu. Türkiye Yüzyılına savunma sanayiinden armağan olsun. Tebrikler." değerlendirmesinde bulundu.
TEKNOFEST 2023, ziyaretçilere kapılarını açarken yeni nesil yerli ve milli silahlar da görücüye çıkmaya hazırlanıyor.
Baykar'ın ürettiği Kemankeş de bu silahlar arasında yer alıyor.
Baykar CEO'su Haluk Bayraktar, TEKNOFEST öncesi Twitter hesabından Kemankeş'in özelliklerini paylaştı.
200 kilometreden fazla menzile sahip olan mini seyir füzesi, 0,7 Mach dalış sürati ve 30 kilogram ağırlığa sahip.
İşte Türkiye'nin yeni nesil yerli ve milli silahları...
İNSANSIZ SAVAŞ UÇAĞI ANKA-3 İLK KEZ PİSTE ÇIKTI
"Uçan kanat" yapısı sayesinde düşük radar görünürlüğü, yüksek hız, yüksek taşıma kapasitesi gibi birçok avantaja sahip ANKA-3 piste çıktı, ilk uçuş için gün sayıyor.
İLK UÇUŞ İÇİN GÜN SAYIYOR
İnsansız Hava Araçları Mühendislik Direktörü Bülent Korkem, "En önemlisi radar görünürlüğünün düşük olması. Çünkü uçağın yatay ve dikey kuyrukları olmadığı için görünürlük oldukça düşüyor.
Bazı ekstra tedbirlerle bunu daha da artırmak, görünürlüğü iyice düşürmek mümkün. Şu anda ilk uçuş, ilk hedef. Uçuş tarihi çok yakın, mayıs başında, mayıs ayının ortasını geçmeden inşallah uçuracağız." dedi.
ANKA-3'ÜN SİLAHLARI
Korkem, ANKA-3'ün taarruz yeteneğine ilişkin soruya karşılık, uçakta birisi gövde altı merkez, ikisi dahili ve kanat altlarında ikişer olmak üzere toplam 7 silah istasyonu bulunacağını anlattı.
Silah istasyonlarının değişik kapasiteleri bulunduğuna dikkati çeken Korkem, şunları kaydetti:
"Gövde içindeki dahili istasyonun yetenekleri çok büyük olacak. Yani orada ciddi bir hacmimiz var, bu konfigürasyonun getirdiği. Şu ana kadar Türkiye'de geliştirilmiş bütün mühimmatları bu sistem içinde taşıyabilir durumdayız.
Dahili silah istasyonu Mark 83 sınıfı silahlardan birer adet taşıyabiliyor ya da hacmine göre çok daha fazla sayıda daha küçük mühimmat taşıyabiliriz. Kanat altındaki ilk büyük istasyonda SOM-J, yine Mark 83 sınıfı silahlar taşınabiliyor. Daha altındakiler kesinlikle taşınabiliyor. Kanat dışı istasyonlarda da nispeten küçük silahlar taşınabiliyor. Dolayısıyla yelpazemiz silah taşımak açısından çok geniş."
SÜPER ŞİMŞEK GELİYOR
Korkem, ANKA-3'ün kanat altlarına konumlandırılan yüksek hızlı hedef uçak Şimşek'in yeni versiyonuna ilişkin de bilgi verdi.
Ortaya çıkan platformun "Şimşek'in büyük abisi" gibi olduğunu ifade eden Korkem, yeni ürüne "Süper Şimşek" ismini verdiklerini söyledi.
Korkem, Süper Şimşek'in öncelikle hedef uçak olacağını, bunu sahte hedef ve taarruz amaçlı mühimmatlı versiyonlarının izleyeceğini dile getirdi.
Mühimmatlı versiyonlarda farklı türde arayıcı başlıklar kullanacaklarını aktaran Korkem, "Dolayısıyla Süper Şimşek havadan yere, havadan havaya taarruz görevleri yapabilecek, üzerine kendi kapasitesi dahilinde elektronik harp sistemleri takılıp yerdeki düşman sistemlerinin tespiti, bunların baskılanması gibi görevleri gerçekleştirebilecek.
En son versiyonlarından birinde seyir füzesine kadar ulaşabilecek bir yelpazede bu hava aracını da kullanacağız. 700 kilometrenin üzerinde menzil bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Kamuoyunda "ATAK-2" olarak bilinen Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri, ilk kez motor çalıştırdı.
MOTOR TESTLERİNİN ARDINDAN İLK UÇUŞU YAPACAK
Projenin geldiği noktada, planladıkları motor testleri bulunduğunu ve öncelikli olarak bunları tamamlayacaklarını dile getiren Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri Projesi Ürün Baş Mühendisi Mehmet Yılmaz, şunları kaydetti:
"Tamamladıktan sonra bir taksi testimiz var. Helikopteri 'runway'de test ediyoruz. Telemetriyi, uzak haberleşme kısmını doğruluyoruz. Ondan sonra da uçuşa hazır hale geliyor helikopter. Bir sonraki adımda ilk uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. İlk uçuşumuz nispeten basit bir uçuş oluyor. İlk kez kullanacak pilotlarımızın da alışması gerekiyor. Simülatörde bu testleri sanal ortamda yapıyoruz ama gerçek anlamda ilk defa uçuruyorlar.
O yüzden daha basit testlerle başlıyoruz. Helikopterimizi kaldırıp basit manevralar yaptırıyoruz ama sonrasında üzerine koya koya, ekleye ekleye gidiyoruz. Bu aşamadan sonra bir sonraki prototip için yapacağımız geliştirme ve iyileştirme faaliyetlerimiz var. Bunları gerçekleştirerek birden fazla prototip üreteceğiz. Burada da paralel halde testlerimizi gerçekleştirerek helikopterimizin kalifikasyon sürecini yürüteceğiz. Bu aşamadan sonra aslında helikopteri kalifiye etmeye yönelik prototip tasarım, üretim, geliştirme ve kalifikasyon faaliyetleri yürüteceğiz."
İLK UÇUŞ İÇ��N GERİ SAYIM
İlk uçuşun testleri süren ATAK-2 platformu ile gerçekleştirileceğini belirten Mehmet Yılmaz, "Bu helikopterle yerde yaklaşık 15 saat motor çalıştırma hedefimiz var. Bundan sonra uçuşa hazır olacak. Şu an için bir aksaklık görünmüyor. Bakım, ölçüm faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz. Eğer bir aksaklık çıkmazsa bu bir hafta içerisinde aslında uçuşa da gitmeyi hedefliyoruz. Aksaklık çıkarsa onu değerlendiririz ama çok uzak olmayan bir tarihte ATAK-2'nin uçabileceğini söyleyebilirim. İşler yolunda giderse daha hızlı ilerleriz ama işlerde bir aksaklık çıkarsa da çözemeyeceğimiz bir şey yok. Daha önce de başımıza geldi, yaptık bunları. Ekibimiz de çok tecrübeli. Olası sorunları aşa aşa gidip kesinlikle uçacağız." dedi.
TUSAŞ tarafından geliştirilen Hürjet, tek motorlu, tandem ve modern aviyonik suite sahip kokpiti ile üstün performans özelliklerini kullanarak kritik rol oynamak üzere tasarlandı. Hürjet projesi, Jet Tekamül Eğitimi kapsamında kullanılan T-38 uçakları ile akrotim gösterilerinde kullanılan F-5 uçaklarının yerine Türk Hava Kuvvetleri envanterine dahil edilmek üzere başlatıldı.
Hürjet ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde yer alan T-38 uçakları ile akrobasi gösterilerinde kullanılan F-5 uçaklarının yerine geçecek olan yeni nesil jet eğitim uçağının tasarlanması, üretilmesi, kalifikasyon ve sertifikasyon faaliyetlerinin tamamlanması hedefleniyor.
Proje kapsamında belirlenen konfigürasyonda ilk güvenli uçuş bugün gerçekleştirildi. Uçuş başarıyla yapıldı. Projenin sertifikasyon faaliyetlerinin 2025 yılı sonu itibarıyla tamamlanarak jet eğitim uçağı varyantının kullanıma sunulması da bu hedefler arasında yer alıyor.