İstanbul'da hakkında "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan soruşturma yürütülen Vatandaş'ın, bir dönem FETÖ'nün yasa dışı dinlemeleri sonucunda ulaştığı bilgileri ve uydurma içerikleri paylaştığı "Fuat Avni" isimli Twitter hesabının yöneticilerinden olduğu belirtiliyor.
Deniz Harp Okulundan 1995'te ayrıldıktan sonra 2001'de FETÖ'nün üniversitelerinden Fatih Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun Vatandaş, yine FETÖ bağlantılı Aksiyon dergisinde uzun yıllar görev yaptı.
Zaman gazetesinde de 2000-2004'te muhabirlik, editörlük ve köşe yazarlığı görevlerinde bulunan Vatandaş, 2006'dan bu yana ABD'de yaşıyor.
ABD'de FETÖ'nün desteğiyle New York'taki New School'dan yüksek lisans ve Pensilvanya'daki Alvernia Üniversitesinden doktora dereceleri alan Vatandaş, FETÖ'nün "Today's Zaman" adlı İngilizce gazetesinde de çalıştı.
FETÖ'NÜN PRENSLERİNDEN AYDOĞAN VATANDAŞ ABD'DE GÖRÜNTÜLENDİ TIKLA VE İZLE
Türkiye'yi karalama kampanyalarının başrolünde
Vatandaş, Amerikan yayın kuruluşu Huffington Post'ta ve kendi kurduğu "Politurco.com" adlı internet sitesinden Türkiye karşıtı yazılar yazmayı sürdürüyor.
Komplo teorilerinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Türkiye'yi karalayan birçok kitap da kaleme alan Vatandaş, sosyal medyadan örgüt propagandası yapmaya ve Türkiye'yi karalamaya devam ediyor.
FETÖ içinde "üst düzey yönetici" konumunda bulunduğu belirlenen Vatandaş, Gülen'in "prenslerinden" biri olarak biliniyor.
Gülen'in yabancı basına verdiği röportajların organizasyonlarına katkıda bulunan Vatandaş, ABD'deki akademisyen ve siyasetçilere de örgüt adına lobicilik yapıyor.
"Fuat Avni hesabının yöneticisi olduğu" iddiası
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından hazırlanan 314 sayfalık iddianamede, "silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçlamasıyla birçok FETÖ yöneticisinin ismi geçmişti. İddianamede, Vatandaş'ın "Fuat Avni" hesabının yöneticisi olduğunun değerlendirildiği ifade edilmişti.
Sanık Oğuz Usluer'in, 15 Temmuz darbe girişiminin firari sanığı Adil Öksüz'ün kaçışına yardımcı olduğu gerekçesiyle tutuklanan Erdal Şen adına kayıtlı telefonla irtibatlı olduğu vurgulanan iddianamede, hem Usluer'in hem de eşinin ByLock kullanıcısı, "Fuat Avni" isimli Twitter hesabının kullanıcısı ve ABD'de ikamet eden Vatandaş'la irtibatlı olduğu da belirtilmişti.
İki ayrı bilet alarak kaçmıştı
Bakırköy Başsavcı Vekilliğine 2016'da getirilen Okan Özsoy'un tamamladığı iddianamede, Vatandaş'ın deşifre olduğunu anladığında kripto FETÖ istihbaratçılarının yardımıyla teknik takipten kaçırılarak ve iki ayrı uçak biletiyle yanıltma yapılarak Almanya üzerinden ABD'ye kaçtığı anlaşılmıştı.
"Fuat Avni" hesabını ilk kuran ve deşifre olan Said Sefa'dan sonra hesabı kullanan kişinin ABD'de yaşayan Vatandaş olduğunun öğrenilmesi üzerine, dönemin soruşturma savcısı Özsoy, terörist Vatandaş'ın bilgi sızdırılmadan yakalanması için hemen talimat vermişti.
İstihbarat Daire Başkanlığıyla yapılan teknik araştırma neticesinde, hesabın gerçekten de Aydoğan Vatandaş tarafından kullanıldığı, zaman zaman Türkiye'ye gelip giden Vatandaş'ın burada da hesabı kullandığı belirtilmişti.
AA ekibi Vatandaş'ı New Jersey'de görüntülemişti
AA ekibi geçen yıl haziranda Vatandaş'ı New Jersey eyaletinde Clifton semtindeki FETÖ mensuplarının buluşma adreslerinden Ant kitabevi ve kafede (Ant Bookstore&Cafe), ardından da Hackensack semtindeki FETÖ örgütüne yakın isimlerce işletilen Kafe (Cafe) 46'da görüntülemişti.
AA muhabirinin, "FETÖ firarisi" olarak arandığını belirterek sorular sorması üzerine şok yaşayan Vatandaş, oturduğu masadan kalkarak elindeki çay bardağı ve çantasıyla hızla kaçmaya çalışmıştı. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimiyle ilişkisi ve "Fuat Avni" hesabının yöneticisi olup olmadığı yönündeki sorular üzerine telaşlanan Vatandaş, hızla kafenin iç bölümüne doğru geçmişti.
Soruları cevapsız bırakan ve kafeye girer girmez polis çağrılmasını isteyen Vatandaş'ın panik halindeki tavır ve hareketleri dikkat çekmişti.
ABD'deki FETÖ Şebekesi: Enes Kanter
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (b) ABD yapılanması içinde önemli yeri olan ve firari isimlerin başında gelen örgütün en büyük destekçilerinden basketbolcu Enes Kanter, ABD medyasında Türkiye'yi karalayan açıklamalarıyla gündeme geliyor ve Amerikan Basketbol Ligi (NBA) platformunu terör propagandası için kullanıyor.
NBA takımlarından Boston Celtics'de oynanan Kanter'in 15 Temmuz darbe girişimi sonrası soyismini Gülen olarak değiştirdiğini duyurması ve Twitter hesabında kendisini ''Hizmetin Hizmetkarı'' olarak tanımlaması, örgüte olan desteğini açıkça ortaya koyuyor.
Kanter, her platformda FETÖ'ye ve sık sık Pennsylvania'da ziyaret ettiği örgütün ele başı Fethullah Gülen'e açıkça destek vermeye devam ediyor.
Her fırsatta FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'den övgüyle bahseden Kanter, ABD medyasında Türkiye'yi karalayan açıklamalarıyla gündeme geliyor ve NBA platformunu terör propagandası için kullanıyor.
Kanter, Türkiye'yi suçlamak için NBA'yi kullandığını da ''NBA'de oynuyorum ve kamuya açık bir platforma sahip olduğum için şanslıyım, bu yüzden bu platformu her fırsatta kullanıyorum.'' açıklamasıyla doğruluyor.
Basketbolcu Kanter, ocak ayında İngiltere'nin başkenti Londra'da oynanan lig maçına, hayati tehlikesi olduğunu ileri sürerek gitmediğini iddia etmiş ancak o dönemde formasını giydiği New York Knicks olayın vize sorunundan kaynaklandığını açıklamıştı.
Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu da hayati tehlikesinin olduğu gerekçesiyle İngiltere'ye gitmediği yönünde açıklama yapan Kanter'e sert tepki göstermiş ve Twitter hesabından Enes Kanter'in bu yöndeki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirtmişti.
Türkoğlu, açıklamasında "FETÖ elebaşına bağlılık yemini eden Enes Kanter'in Türkiye Cumhuriyeti'ni hedef alan hezeyanlarını, 'Türkiye tarafından öldürülmekten korktuğu için Londra'daki maça katılmayacağı' şeklindeki asılsız ifadelerini esefle karşıladım. Biz biliyoruz ki kendisi vize problemi sebebi ile birçok ülkeye 2017'den beri seyahat edememektedir." ifadelerine yer vermişti.
Türkoğlu, ABD merkezli spor kanalı ESPN'de yayınlanan E:60 programına yaptığı açıklamada ise "Enes Kanter, bir terör örgütü elebaşını açıkça destekliyor. Terör örgütlerinin destekçilerine mesaj göndermem. Amerikalı dostlarıma tek söyleyeceğim, dikkatli olmaları. E:60'a konuşuyorum çünkü Türkiye'nin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi Kanter ve FETÖ elebaşı konusundaki görüşlerinin bilinmesini istiyorum. Enes Kanter, NBA platformunu bir terör örgütünün propagandası için kullanıyor." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Kanter hakkında kırmızı bülten talebi
ABD'de spor yaşamına devam eden basketbolcu Kanter hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan başlatılmış soruşturma ve hakkında kırmızı bülten talebi bulunuyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında, firari Kanter hakkında ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan iade talepnamesi düzenlenerek, kırmızı bülten çıkarılması için başvuru yapmıştı.
ABD'deki FETÖ Şebekesi: Alp Aslandoğan
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) ABD'deki çatı kuruluşlarından Ortak Değerler İttifakının (Alliance for Shared Values) Başkanı Alp Aslandoğan, örgüt adına yaptığı açıklamalarla "sözcü" pozisyonunda, elebaşı Fetullah Gülen'in en yakınındaki isimlerden biri olarak öne çıkıyor.
Aslandoğan, ABD'nin birçok eyaletinde düzenlenen Türkiye karşıtı panel ve etkinliklerde yaptığı konuşmalar ve FETÖ adına yaptığı uluslararası açıklamalarla biliniyor.
FETÖ elebaşı Gülen'in Pensilvanya'daki çiftliğinde yaptığı açıklamalarda tercümanlığını üstlenen, yabancı basına verdiği röportajlarda yanında bulunan ve medya organizasyonlarında aktif rol alan Aslandoğan, Dinlerarası Diyalog Enstitüsü ve Gülen Enstitüsü gibi FETÖ kuruluşlarında da üst düzey görevler yürütüyor.
Yönetim kurulunda Katolik-İslam araştırmacısı, Yahudi din adamı gibi dikkati çeken kişilerin bulunduğu Ortak Değerler İttifakında örgüt adına işleri Aslandoğan yürütüyor. Bu çatı kuruluşun altında ise Atlantic Institute, The Peace Islands Institute, The Rumi Forum, The Pacifica Institute, The Dialogue Institute of the Southwest ve Niagara Foundation adında 6 farklı yapılanma bulunuyor.
Twitter'dan Türkiye'yi karalayan paylaşımlar yapmaya devam eden Aslandoğan, ayrıca FETÖ'nün yaptığı açıklamaları da buradan yayımlıyor.
Lüks yaşamı ile dikkati çekiyor
Aslandoğan da ABD'de yaşayan diğer firari FETÖ mensupları gibi lüks yaşamı ile dikkati çekiyor.
New Jersey eyaletinin Fort Lee bölgesinde oturan Aslandoğan'ın yaşadığı tripleks evin piyasa değerinin yaklaşık 540 bin dolar olduğu belirtiliyor.
FETÖ'nün kilise buluşmalarının başrolünde
AA geçen yıl, New Jersey eyaletinde yaşayan bazı FETÖ mensuplarının, düzenli olarak gittikleri kiliseyi buluşma mekanına çevirdiklerini ortaya çıkarmış ve Cliffside Park semtinde her akşam bir araya gelen FETÖ mensuplarını görüntülemişti.
Aslandoğan da kilisedeki buluşma sonrası AA kameralarına yansıyan isimlerden biri olmuştu.
ABD Kongresi'nde Türkiye'yi şikayet etmişti
Aslandoğan, 9 Aralık 2016'da ABD Kongresi'nde Helsinki Komisyonu tarafından düzenlenen etkinlikte, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili çeşitli iftiralarda bulunarak Türkiye'yi ABD'li karar alıcılara şikayet etmişti.
Aslandoğan'ın AP'de konuşması iptal edilmişti
FETÖ'nün Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Yeşiller Grubu'nun adını kullanarak Mart 2017'de düzenlemek istediği etkinlikte Aslandoğan ve İngiltere'de faaliyet gösteren Dialogue Derneği Başkanı Özcan Keleş'in konuşmacı olması planlanmıştı.
Ancak örgütün AP'de kendilerini aklamaya dönük etkinlik düzenleme girişimi, Türkiye'nin, AP Başkanlığı ve Genel Sekreterliği ile Yeşiller Grubu nezdinde yaptığı girişimler ve FETÖ'ye ilişkin bilgilendirmesi sonucunda iptal edilmişti.
ABD'deki FETÖ şebekesi: Mustafa Sarsılmaz
15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) darbe girişiminin hemen ardından ABD'ye kaçan FETÖ firarisi Mustafa Sarsılmaz, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın ölümündeki şüpheli doktor olarak biliniyor.
FETÖ'nün ABD'deki yapılanması içinde dikkati çeken isimlerden biri de 15 Temmuz'un ardından ilk kez geçen yıl AA tarafından görüntülenen Mustafa Sarsılmaz oldu.
Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde örgüt üyeliğini gizleyerek yükselen ve 15 Temmuz'un hemen ardından ABD'ye kaçan Sarsılmaz, merhum Özal'a ölümündeki önce son işlemi yapan doktor olarak tanındı.
Özal'ın ölümüyle ilgili üzerindeki şüpheleri gideremeyen Sarsılmaz, 2016'da geldiği ABD'de, örgüte bağlı Virginia'daki Virginia International University (VIU) bünyesinde çalışırken ilk kez görüntülendi.
Emekli olunca FETÖ okuluna geçti
1986'da elebaşı Gülen'le aynı araçtan çıkan Sarsılmaz, TSK'den emekli olduktan sonra 2010'da İzmir'de kurulan FETÖ'ye ait Şifa Üniversitesine geçti. 2016'da kapatılan üniversitede değişik kademelerde görevler yapan Sarsılmaz, son olarak rektör yardımcılığını üstlendi.
İzmir'de FETÖ'ye yönelik yürütülen Askeri Casusluk Davası kumpasıyla ilgili soruşturma kapsamında aranan ve hakkında yakalama kararı bulunan Sarsılmaz, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin hemen ardından ABD'ye kaçtı.
FETÖ üniversitesinde görüntülendi
Darbe girişimiyle ortadan kaybolan ve uzun süre adı duyulmayan FETÖ firarisi şüpheli doktor Sarsılmaz, geçen yıl temmuz ayında AA kameralarına FETÖ'ye bağlı VIU'da yakalandı.
FETÖ firarisi Emre Uslu'nun da çalıştığı VIU'da 2016'dan itibaren Sağlık Bilimleri Bölüm Başkanı olarak görev yaptığı anlaşılan Sarsılmaz, AA muhabirinin merhum Özal'ın ölümüyle ilgili sorularına cevap veremedi.
TSK bünyesinde nasıl yükseldiği ve tam da merhum Özal'ın ölüm günü GATA'da nasıl nöbetçi subay olduğu sorularını karşılıksız bırakan Sarsılmaz, gömülmeden önce Özal'dan neden kan veya saç örneği almadığına ilişkin soruyu da cevaplayamadı.
FETÖ'cü doktor ayrıca, 1986'da tabip üsteğmen iken Isparta civarında FETÖ elebaşı Gülen'le aynı arabada neden yolculuk yaptığı ve polis tarafından çevrildikten sonra neden Gülen'i tanıdığını inkar ettiği şeklindeki sorular karşısında da sessiz kaldı.
Virginia'da AA kamerasına yakalanan Sarsılmaz'ın, geçen yılki olayın ardından "gözlerden uzak olmak" amacıyla Teksas'a taşındığı kaydedildi.
Özal'ın ölümündeki şüphe
Sarsılmaz, 17 Nisan 1993'te vefatının ardından GATA'ya götürülen Özal'ın vücut bütünlüğünün bozulmasını önleme için vücut boşluğuna kimyasal madde enjekte eden ekipte yer almış ve naaşın yıkanmasına da katılmıştı. 2010'da başlatılan soruşturma üzerine Özal'ın kabri açılmış ve otopsi yapılmıştı. Soruşturma kapsamında yargılanan dönemin Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce, "Zehir var ama zehirlenme yok." şeklinde açıklama yapmıştı.
2012'de FETÖ'nün kapatılan Cihan Haber Ajansına röportaj veren Sarsılmaz, Özal'dan saç veya kan örneği almamasını "basiretim bağlanmıştı" sözleriyle izah ederek hedef şaşırtmıştı.
1986'da Gülen ile aynı arabadan çıktı
Türkiye'de gazetelere yansıyan haberlere göre, 1986'da Gülen'le Burdur'da buluşan ve oradan Antalya'ya giden Sarsılmaz ve birlikte seyahat ettiği 14 kişi, Isparta'dan geri dönerken polis tarafından yakalanmıştı.
12 Eylül'ün ardından arananlar listesinde yer alan Gülen'in bulunduğu otomobilden Naci Tosun, Nuri Muhammed Sungur ve o dönem tabip üsteğmen olan Mustafa Sarsılmaz çıkmış, polis sorgusunda Sarsılmaz Gülen'i hiç tanımadığını, hatta araca otostop yaparken tesadüfen bindiklerini ileri sürmüştü.
ABD'deki FETÖ Şebekesi: Hakan Şükür
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi, eski futbolcu ve milletvekili Hakan Şükür, 2015'ten bu yana ABD'de sürdürdüğü lüks yaşamı ile dikkati çekiyor.
15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ve sonrasında ABD'ye kaçan birçok üst düzey FETÖ üyesi gibi firari Şükür de bu ülkede lüks içinde yaşıyor.
Şükür, 17-25 Aralık süreci öncesinde milletvekili olduğu AK Parti'den istifa etti ve bağımsız milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) yer aldı.
12 Şubat 2015'te Şükür'ün Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu hakkında hakaret içeren paylaşımlarda bulunduğu belirtilerek, hakkında Şubat 2016'da 4 yıl hapis cezası talebiyle dava açıldı ancak Şükür yargılama sürecine katılmadı.
Şükür'ün 19 Kasım 2015'te ise İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan yurt dışına çıktığı belirlendi.
İstifasını FETÖ elebaşı istemiş
FETÖ'nün "Fildişi imamı" olarak bilinen Mehmet Lütfü Ayal, daha sonra verdiği ifadede, 17 Aralık'tan bir hafta önce Pensilvanya'ya gidip döndüğünü ve Gülen'in, o dönem milletvekili olan Şükür ve diğer birkaç milletvekilinin istifa dilekçesini bizzat kendisinin de bulunduğu bir toplantıda yazdırdığını açıkladı.
Ekim 2016'da Şükür'ün, FETÖ üyelerinin kullandığı ve MİT tarafından deşifre edilen ByLock kullanıcıları arasında bulunduğu ve hazırlanan listede "turuncu" kategoride bulunduğu ortaya çıktı.
Hakan Şükür'ün ismi 26 Mart 2017'de, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan, FETÖ elebaşı Gülen'in bir numaralı sanık olarak yer aldığı ve Uşak 2. Ağır Mahkemesi'nde görülen 24'ü tutuklu 111 sanıklı davanın iddianamesinde yer aldı.
Galatasaray'dan ihraç edildi
Bu tarihten iki gün sonra 28 Mart 2017'de dönemin Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, yönetim kurulunun eski futbolcular Arif Erdem ve Şükür'ü, kulüpten ihraç ettiklerini açıkladı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi de 2012'de Hakan Şükür'e verdiği fahri doktora unvanını Haziran 2017'de geri aldı.
14 Temmuz 2017'de Olağanüstü hal kapsamında (OHAL) kamu görevinden çıkarılanlar ve göreve iade edilenlere ilişkin listelerin de bulunduğu 692 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK) Şükür'e verilen tüm madalya ve nişanlar geri alındı.
Şükür'ün evinin bedeli 3 milyon dolar
Türkiye'den ABD'ye kaçtıktan sonra kendisine lüks bir yaşam kuran Şükür, California eyaletinde geçen yıl AA tarafından görüntülendi.
O dönem ailesiyle ikamet ettiği evinin bedelinin bölgedeki emlak değerleme sitelerine göre 3 milyon dolar olduğu, Şükür'ün aylık 6 bin 850 dolar kira ile söz konusu evde oturduğu açık kaynaklardan tespit edildi.
3 milyon dolarlık evinin yanı sıra lüks arabalara düşkünlüğü dikkati çeken Şükür, evi ve işlettiği mekanının önünde beyaz renkli son model cipler ve binek aracıyla görüntülendi. Şükür'ün, AA tarafından görüntülendikten sonra California'nın başka bir bölgesine taşındığı bildirildi.
Şükür'ün mekanı FETÖ mensuplarının buluşma adresi
San Francisco'nun önemli merkezlerinden Palo Alto'nun en işlek caddesi University Avenue yakınında "tuts Bakery-Cafe" isimli bir kafe-restoran açan Şükür'ün mekanı, bölgedeki FETÖ mensuplarının buluşma adresi haline geldi.
Şükür'ün kafesinin bulunduğu lüks bölgede birçok ünlü isim otururken yakınlarında ise Apple gibi birçok teknoloji şirketinin ofis ve satış mağazalarıyla Stanford Üniversitesi gibi önemli merkezler de bulunuyor.
Şükür'ün, AA tarafından görüntülendikten sonra söz konusu kafe-restoranı bir süre sonra FETÖ ile bağlantılı başka bir isme devrettiği ortaya çıktı.
Babası da FETÖ üyeliğinden yargılanıyor
Şükür'ün babası Selmet Şükür de "silahlı terör örgütü üyeliğinden" Sakarya'da devam eden FETÖ davasında yargılanıyor.
Selmet Şükür, 12 Ağustos 2016'da gözaltına alınmış, ertesi gün çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı. Selmet Şükür, 25 Kasım 2016'da sağlık sorunları nedeniyle ev hapsi uygulanması ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliye edilmişti.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, baba Şükür hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
ABD'deki FETÖ Şebekesi: Cevdet Türkyol
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanmasının elebaşı Fethullah Gülen'in en yakınındaki isimlerin başında gelen Cevdet Türkyolu, örgütün gayrimenkul zengini olarak biliniyor.
FETÖ elebaşı Gülen'in yaşadığı ABD'nin Pensilvanya eyaletine bağlı Saylorsburg beldesindeki kampta Türkyolu'nun, "Gülen'in sekreteri" olarak elebaşının görüşmelerini ayarladığı belirtiliyor.
Örgüt içinde "Uzun Cevdet" olarak da bilinen Türkyolu, Gülen'in "Mebruke" isimli yeğeniyle evli. Kamptaki ekip, yıllardır örgüt elebaşının akrabası ve en yakın isimlerinden biri olan Türkyolu'na bağlı olarak görev yapıyor.
Türkyolu, Amerikalı özel güvenlikçiler tarafından korunan, etrafı tamamen ağaçlarla çevrili, "Altın Nesil Chestnut Kampı İnziva Merkezi" (Golden Generation Chestnut Camp Retreat Center) yerleşkesine 5 dakika uzaklıktaki bir evde yaşıyor.
Türkyolu'nun, örgütün kasasını tuttuğu ve milyonlarca doları bulan kaynaklarını Gülen'in talimatları doğrultusunda çeşitli alanlarda ticari işlere yönlendirdiği öne sürülüyor.
Türkyolu'nun ABD'deki mal varlığı
Yoğun güvenlik önlemleri altında korunan kampta Gülen'in en mahrem sırlarını bilen Türkyolu ve ailesinin gayrimenkulleri de dikkati çekiyor.
ABD'de kamuya açık internet tarama sitelerinde yer alan gayrimenkul bilgilerine göre, Pensilvanya ve Florida eyaletlerinde Türkyolu ailesi üzerine kayıtlı toplam 7 konut bulunuyor. Bunlardan 4'ü Türkyolu ve eşi üzerine kayıtlı iken, kızı Büşra Türkyolu'nun mülkiyetinde 2, oğlu Esat Türkyolu'nun mülkiyetinde de bir ev kayıtlı bulunuyor.
Türkyolu'nun Florida'daki 2 evinden birini önceki yıl 124 bin dolara sattığı, 150 bin dolar değerindeki Orlando'daki evinin ise halen üzerine kayıtlı olduğu görülüyor.
FETÖ kampının hemen yakınında bulunan evlerin değeri ise 100 ila 450 bin dolar arasında.
Cevdet Türkyolu'nun kızı Büşra Türkyolu'nun kampın yakınındaki evinin girişinde asılı ABD bayrağı AA objektiflerine yansımıştı.
Büşra Türkyolu'nun evinin hemen arkasındaki arazide ise FETÖ üyeleri tarafından kurulan ancak hiçbir mezarın bulunmadığı "Gurbet Mezarlığı" (Gurbet Cemetery) yer alıyor.
Türkiye'deki mal varlıkları
15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili Sakarya'da yürütülen soruşturma kapsamında FETÖ'nün ikinci adamı olduğu gerekçesiyle Türkyolu ve akrabalarının tüm mal varlıklarına el konulmasına karar verilmişti.
Türkyolu'nun Sakarya'da 24, İstanbul'da 11, İzmit'te 3 ve Ankara'da da 1 olmak üzere 4 ayrı şehirde toplam 39 mülkünün bulunduğu tespit edilmişti.
Adliyeye sevk edilen 12 akrabasından 8'i tutuklanan Türkyolu'nun, ABD'nin New Jersey eyaletinde noterde hazırlanmış, Türkiye'deki mal varlığının yönetimi konusunda verdiği vekaletname, soruşturma kapsamında tutuklanan kardeşi Muharrem Türkyolu'nun evinde yapılan aramada bulunmuştu.
Kaynak Holding firari yöneticisi
FETÖ'nün finans merkezi olduğu gerekçesiyle kayyum atanan Kaynak Holding eski yöneticilerine yönelik soruşturma sonunda, haklarında dava açılan 34'u firari sanığın arasında Türkyolu da bulunuyor.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Yönetim Kurulu Başkanı Naci Tosun, terör örgütünün sözde Türkiye imamı olan şüpheli Mustafa Özcan, Türkyolu gibi örgütün üst düzey isimlerinin bulunduğu firari 34 sanık hakkında yakalama kararı vermişti.
Kaynak Holding'in yöneticilerine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Kaynak Holding ve bağlı şirketlerin, FETÖ örgütüne bağlı tüm şirketlerin para trafiğinin kesişim noktasında bulunduğu, bu sayede örgüt adına sisteme sokulması planlanan paraların ülke içerisindeki ve yurt dışındaki vakıf, dernek ve eğitim kurumları üzerinden finansının sağlandığı vurgulanmıştı.
ABD makamlarına yapılan FETÖ mensuplarının Türkiye'ye iadesi talep listesinde Türkyolu'nun da bulunduğu belirtiliyor.
Gülen'in Türkyolu'nu dövdüğü iddası
17-25 Aralık süreci sonrasında FETÖ ile yollarını ayıran Hüseyin Gülerce, bir internet haber portalına verdigi mülakatta, Gülen'i ziyarete gittiği bir gün "Gülen'in Türkyolu'nu tekme tokat dövdüğünü gördüğünü" ifade etmişti.
Gülerce, bunun üzerine etraftakilerin kendisine, "Cevdet için bir şereftir, o da bununla övünür. 'Hocaefendi bir tek beni dövüyor. Sizin hiçbirinizi dövmez, böyle bir yakınlığı var benimle." dediğini aktarmıştı.
Öte yandan Türkyolu'nun, yapı içinde çekinilen ve hatta Gülen'in yanında elleri cebinde durabilen tek kişi olduğu belirtiliyor.
Teknik takibe karşı önlem olması amacıyla elektronik cihaz kullanmadığı, görüşmelerini yüz yüze ya da canlı kuryeler vasıtasıyla yaptığı belirtilen Türkyolu'nun, acil durumlarda şifreli olarak Facetime kullandığı kaydediliyor.
ABD'deki FETÖ Şebekesi: Kemal 'Kevin' Öksüz
ABD Kongre üyelerini götürdüğü gezilerle ilgili Kongreye yalan beyanda bulunarak suç işleyen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi Kemal Öksüz, örgütün ABD'deki finansal işlerinde ve lobicilik süreçlerinde önemli roller oynuyor.
Amerikan vatandaşı olduktan sonra adını "Kevin" olarak değiştiren Öksüz, ABD'deki FETÖ şebekesi içerisinde özellikle Kongre üyelerini bazı ülkelere ücretsiz şekilde geziye götürmesi ve bu yolla örgüt adına lobicilik yapmasıyla tanınıyor.
Teksas'taki FETÖ yapılanmasına ait Avrasya Amerikalılar Turkuaz Konseyinin eski başkanı olan Öksüz hakkında Türkiye'de yakalama kararı bulunuyor.
Etik Komitesi Öksüz'ü sorumlu tuttu
ABD Adalet Bakanlığı, 2013'te bazı Kongre üyelerinin Azerbaycan'a yaptığı bir gezinin finansmanıyla ilgili yasaların ihlal edilmesinden FETÖ'cü Öksüz'ü sorumlu tuttu.
ABD Temsilciler Meclisi Etik Komitesi, kamuoyunun aydınlatılması amacıyla dosyaladığı belgelerde Öksüz hakkında yalan ifade vermek, Kongre üyelerinin gezi masraflarını karşılamak için Azerbaycan hükümetinin kontrolündeki bir petrol şirketinden aktarılan parayı kullanmak suçlamalarına yer verdi.
Öksüz hakkında hazırlanan iddianamede, Öksüz'e maddi vakıaları tahrif ve örtbas etmek, Kongreye yalan ifade vermek dahil 5 suçlama yöneltildi.
Erivan'da yakalandı, ABD'ye iade edildi
ABD tarafından yapılan suçlamalar ve iade talebi neticesinde Öksüz, Erivan'da 29 Ağustos 2018'de gözaltına alındı. Ermenistan yetkili makamları ABD'nin iade talebine uyarak Öksüz'ü kısa süre sonra ABD'ye iade etti.
ABD'ye iade edilen Öksüz, Aralık 2018'de hakim karşısındaki ilk ifadesinde, Kongre heyetinin Azerbaycan'a yaptığı gezi ödeneğinin kaynağını sakladığını ve Kongre Etik Komitesine konuya ilişkin yalan ifade verdiğini kabul etti.
Kendisine yöneltilen tüm suçlamaları kabul eden Öksüz, ilk ifadesinin ardından 50 bin dolar kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
ABD Adalet Bakanlığı da gezi masraflarının Azerbaycan'ın resmi petrol şirketi SOCAR tarafından finanse edilmesine rağmen Öksüz'ün dış kaynaklardan herhangi bir para alınmadığına yönelik kasten yalan söylediğine dikkati çekti.
Hakim karşısında suçlarını kabul etti
ABD'ye iadesinin ardından FETÖ'cü Öksüz, Washington DC Bölge Mahkemesinde görülen ve Hakim Tanya Chutkan'ın yönettiği mahkemede suçlarını kabul etti ancak çok pişman olduğunu söyledi.
İddia makamı, Öksüz'ün "ABD Kongre üyelerinin Azerbaycan'a 2013'te yaptıkları bir seyahat konusunda" Kongreye bilerek ve kasten yalan söylediğini anlattı.
Savcı, Öksüz'ün o dönem başında olduğu Avrasya Amerikalılar Turkuaz Konseyinin "kar amacı gütmeyen kuruluş" kategorisinde olmasına rağmen "lobicilik" yaptığını ve bu durumun yasalara aykırı olduğunu vurguladı.
Öksüz'ün avukatı ise müvekkilinin işlediği suçun farkında olduğunu, bundan pişmanlık duyduğunu ve mahkemeyle iş birliği yaptığını anlattı.
Hakimin kararı soru işaretlerine neden oldu
İlgili mevzuat gereği 6 ila 12 ay hapis cezası alması beklenen Öksüz, Hakim Chutkan tarafından 2 yıl denetimli serbestlik ve 20 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Öksüz'e 100 saat de kamu hizmeti görevi verildi.
Duruşma boyunca savcılık makamına çeşitli sorular soran hakimin, savunma tarafına hiç soru sormaması dikkati çekti. Mahkemedeki açıklamalarında "demokrasiyi ve demokratik kurumları koruma görevinden" bahseden Hakim Chutkan'ın, Öksüz'ün Kongreye yalan söylemesi konusunda değerlendirme yapmaması da soru işaretlerine neden oldu.
Öksüz'ün 1,7 milyon dolarlık evi
Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişimi öncesi veya sonrasında ABD'ye kaçan FETÖ üyelerinin ülkedeki lüks yaşamları, Anadolu Ajansı (AA) ekibi tarafından görüntülenmişti.
Türkiye karşıtı çıkışlarıyla tanınan Amerikalı senatörlerle de yakın ilişkisi bulunana Öksüz de örgütün ülkede uzun süredir yaşayan isimleri arasında yer alıyordu. AA, Öksüz'ün Virginia eyaletinin Arlington kentinde piyasa değeri yaklaşık 1,7 milyon dolar olan müstakil evinin görüntülerini paylaşmıştı.