Gemi trafiğinde tonajlardaki artış, gemi boyutlarının büyümesi, akaryakıt ve tehlikeli maddeleri taşıyan gemi geçişlerinin fazlalaşması İstanbul üzerinde baskı oluştururken, İstanbul Boğazı'nda su yolu ulaşımını riske eden keskin dönüşler, kuvvetli akıntılar ve transit gemi trafiğiyle dik kesişen kent içi deniz trafiği, alternatif bir geçiş koridorunun planlanmasını zorunlu hale getirdi.
Avrupa Yakası'nda Karadeniz ile Marmara Denizi'nin arasına yapılacak Kanal İstanbul'un uzunluğu yaklaşık 45 kilometre, taban genişliği minimum 275 metre ve derinliği 20,75 metre olacak.
Kanal İstanbul ile "İstanbul Boğazı'nın tarihsel ve kültürel dokusunun korunması ve güvenliğinin artırılması", "deniz trafiğinden kaynaklanan yükün azaltılması", "Boğaz'ın trafik güvenliğinin ve seyir emniyetinin sağlanması", "yeni bir uluslararası deniz trafiğine açık bir su yolunun oluşturulması" ve "olası bir İstanbul depremi dikkate alınarak yatay mimariye dayalı depreme dayanıklı modern bir yerleşim alanı oluşturulması" amaçlanıyor.
50 SORUDA KANAL İSTANBUL
Ülkemize çağ atlatacak olan proje birçok yeniliğe neden olacak. Peki Kanal İstanbul hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz? Proje neden gerekli? Maliyeti ne olacak? Kaç gemi geçebilecek? Çevreye zararı var mı? İşte 50 soruda Kanal İstanbul projesinin detayları.
KANAL İSTANBUL PROJESİNİN AMACI NEDİR?
Yılda yaklaşık 43.000 geminin geçtiği İstanbul Boğazı, en dar yeri 698 m olan doğal bir su yoludur. Gemi trafiğindeki artış, teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/ zehirli maddeleri taşıyan gemi (tanker) geçişlerinin artması, İstanbul üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmaktadır.
İstanbul Boğazı'nda su yolu ulaşımını riske eden keskin dönüşler, kuvvetli akıntılar ve transit gemi trafiği ile dik kesişen kent içi deniz trafiği mevcuttur. Boğaz'ın her iki yakasında yüzbinlerce sakin yaşamaktadır. Boğaziçi gün içinde milyonlarca İstanbullu için ticaret, yaşam ve geçiş yeridir. Transit geçen gemi trafiği açısından Boğaz her geçen yıl daha tehlikeli hale gelmektedir. 100 yıl öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçiş sayısı artmış ve 45-50 bine ulaşmıştır. Büyük gemiler için Boğaz'da ortalama bekleme süresi ise 14,5 saattir. Bekleme süresi bazen 3-4 günü bulabilmektedir.
Bu çerçevede, İstanbul Boğazı'na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale gelmiştir. Kanal İstanbul ile günde 500 bin yolcuyu seyahat ettiren şehir hatlarıyla transit gemilerin 90 derecelik dik kesişmelerinin önüne geçilerek, güvenli seyahat sağlanacaktır. Aynı zamanda kent içi ulaşımda denizyolunun payının arttırılması mümkün olabilecektir.