Kitabın 237-238.sayfasında yer alan bölümde, şu ifadeler yer aldı: "2019 ve 2020 yıllarındaki rezerv değişimleri toplu halde değerlendirildiğinde rezervler üzerinde baskı oluşturulan üç temel faktör oldu. Birincisi, 30,3 milyar doları bulan cari açık.
Bu açık büyük oranda pandemi döneminde ihracatın durması, turizm gelirlerindeki düşüşten ve altın ithalatındaki artıştan kaynaklandı. İkincisi, tüzel ve gerçek kişilerin yabancı para mevduatlarındaki 74,7 milyar dolarlık artış.
Üçüncüsü, reel sektörümüzün net yabancı para açık pozisyonunda gerçekleşen 51,9 milyar dolarlık azalma, yani dış borç geri ödemesi yapılması."
BRÜT REZERV ESAS ALINIR
"Bu saydığım üç faktörü üst üste koyduğumuzda 2019 ve 2020 yıllarındaki toplam 156,9 milyar dolar döviz ihtiyacının ortaya çıktığı görülür. Geldiğimiz noktada, Merkez Bankası'nın rezervleri ne durumda, ona bakalım.
Bu konuda bütün dünyanda kabul görmüş uluslararası standart, IMF tanımlı rezervdir. Bir ülkenin döviz rezervi incelenirken Merkez Bankası'nın brüt rezervi esas alınır. AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılı sonundaki rezerv seviyesi 28,1 milyar dolardı.
Biz bakanlık görevine başlamadan önceki Haziran 2018'deki seviye ise 98,4 milyar dolar, görevi bıraktığımız Kasım 2020 tarihinde 85,2 milyar dolardı. Yaşanan kur saldırılarına rağmen rezervlerimiz 2019 yılı sonunda 105,7 milyar dolara yükseldi ancak pandemi döneminde bir miktar gerileyerek, 2020 sonunda 93,6 milyar dolar oldu.
Pandemiden çıkışla birlikte özellikle 2021 yılı sonuna rezervlerimiz artarak 111 milyar dolar seviyesine ulaştı. Yakın geçmişte yaşadığımız onca sınamayı, pandemi ve küresel krizleri başarıyla geçerek resmi rezervlerimizi korumayı başarmışız."