Deniz Baykal'a yönelik FETÖ tarafından gerçekleştirilen kaset kumpasının ardından CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturan Kemal Kılıçdaroğlu, agresif, yalan ve iftira içerikli eylem ve söylemleri adeta politika haline getirdi.
Toplumun hassasiyetlerini gözetmeyen ve ciddi tartışma ile kargaşaya neden olacak söylemleri, düşünmeksizin duyurmaktan çekinmeyen Kılıçdaroğlu'nun siyaset anlayışı, her seferinde sandıkta cezalandırdı.
Cumhurbaşkanı adayı olabilmek adına 6 partiyi yan yana getiren ve partilerle birlikte, kamuoyunu da adaylığına zorlayan Kılıçdaroğlu, seçilmek için tüm şartları zorladı.
Seçime gidilen süreçte meydana gelen Asrın Felaketi'nin ardından yürütülen yardım ve destek faaliyetlerini karalayan ve algı operasyonuna girişen Kılıçdaroğlu'nun yalanları, yetkili birimler tarafından her seferinden doğrularıyla paylaşılmak zorunda kalındı.
FETÖ ve PKK ile ortak olarak yürütülen seçim kampanyası boyunca da yalan ve iftira siyasetine ara vermeyen Kılıçdaroğlu, demokrasi havasını zehirledi.
Kılıçdaroğlu'nun yalanlarını bir araya getirilen ve gerçekleri kaynaklarıyla ortaya döken bir kitap yayınlandı. 'Yalan Rüzgarı' isimli kitapta Kılıçdaroğlu'nun gerçek dışı iddiaları tek tek ortaya döküldü.
'Yalan Rüzgarı: Bir siyasetçi Trajedisi isimli kitabın kapağında dikkat çekici bir Kılıçdaroğlu figürü kullanıldı. Kitaptan önemli pasajlar şu şekilde;