Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı olan Tavşantepe Köyü'nde öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti Türkiye gündemine bomba gibi düştü. "İştirak halinde çocuğu kasten öldürmek" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanan anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran ile birlikte Narin'in cesedini taşıdığı iddia edilen Nevzat Bahtiyar, 7 Kasım Perşembe günü ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. Davanın bir sonraki duruşması 26 Aralık'a ertelenirken, Narin'in kim ya da kimler tarafından öldürülüğü ise henüz netlik kazanamadı.
Narin'in neden öldürüldüğü merak edilirken, olayla ilgili yeni gelişmeler de yaşanmaya devam ediyor. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 15 sayfalık raporda, Narin'in ölümü 'Çocuğun ağız burun kapanması ve boyuna basıya bağlı oksijensiz bırakılması dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı" cümleleri ile ifade edilmişti. Salim Güran'ın aracının ön şoför koltuğunda ve arka sağ kapı içinde Narin'e ait bir DNA bulunmuştu. Ancak ön koltukta bulunan izlerin ne izi olduğu tespit edilememişti. Merak edilen kusmuk izleri Narin'in cansız bedeninin konulduğu çuvalda da bulunduğu öğrenildi. İncelenen eşyalar içinde Narin'in beslenme çantası üzerinden alınan sürüntü örneğinde de kusmuk izi olduğu belirtildi.
"6 KEZ YUMRUK ATTIM"
Yapılan incelemelerde, Narin'in sol elindeki avuç içinde bir uzun saç ve bir miktar kök hücresi kıl örnekleri bulunduğu da öğrenilmişti. Hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunun detaylarında Narin'in üzerindeki kıyafetlerde de kök hücresi olmayan iki kıl örneği daha bulunduğu ortaya çıktı. Bulunan kıllardan birinin Narin'in atletinde diğeri ise şort üzerinden çıktığı raporda belirtildi. Bu iki kıl örneği de DNA analizine cevap vermediği yazıldı. İddianamede Enes Güran'ın hastanedeki doktora 6 kez kendine yumruk attığını belirttiğini söylediği bilgisine ulaşıldı.
DARA-2 GÖRÜNTÜLERİ HEM UKB'YE HEM LONDRA'YA
Avukatlar tarafından Türkiye'de bu işi yapan üç şirket ile yapılan görüşmelerde bir sonuç çıkmayınca yarım saatlik görüntü Londra merkezli uluslararası araştırma şirketi Forensic Architecture gönderildi.
Sabah'ta yer alan habere göre, Söz konusu şirket, Askeri Üs Bölgesi'ne ait Dara-2 kamera görüntülerini incelemeye başladı.
Hem ham hem de iyileştirilmiş görüntüler üzerinde Londra merkezli şirket çalışmalarını tamamladıktan sonra avukatlara olumlu ya da olumsuz bir yanıt verecek.
Bu arada, Dara-2 Askeri Üs Bölgesi'ne ait Şahin Gözü kamerasının olay saatine kaydedip kaydetmediğine yönelik yapılan başvurudan bir yanıt beklendiği öğrenildi.
ULUSAL KRİMİNAL BÜROYA DA GÖNDERİLDİ
Dara-2 Askeri Üs Bölgesi'ndeki Şahin Gözü kamerasına ait kayıtların aynı zamanda Ulusal Kriminal Büro'ya gönderilerek incelenmesi kararlaştırıldı.
Peki görüntüler incelendikten sonra kamuoyunun hangi soruları yanıt bulacak?
MUHTAR SALİM'İN AVUKATI MADDE MADDE SIRALADI
Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ Ulusal Kriminal Büro'da cevaplarının aranacağı ipuçlarını tek tek sıraladı:
1- Maktül Narin'in okul kamerasında görüldükten sonra kendi evinin bulunduğu patikaya doğru yol aldığı bilinmekle, Katılan Arif Güran'ın evine veya ahırına gidip gitmediği ya da patika yolu üzerinde bulunan sanık Nevzat Bahtiyar'ın evine doğru gidip gitmediği veya Sanık Nevzat Bahtiyar'ın patika yol üzerinde Narin'i karşılayıp karşılamadığı hususlarının araştırılmasına, inceleme yapılırken Narin'in en son okul kamerasına yansıyan görüntüsünde siyah kıyafetli olduğunun anlaşılması karşısında; özellikle siyah kıyafetleri bir kız çocuğunun tespit edilip edilemediği dikkatlice incelenmesine, ayrıca inceleme yapılırken güncel saat olan 15:10 ile 15:30 arasının değerlendirilmesine,
2- Sanık Nevzat'ın aşamalardaki beyanları dikkate alınarak Arif Güran'ın evine gidip gitmediği, evden çıkıp çıkmadığı, kendi evine ya da ahırına bir şey taşıyarak gidip gitmediği, ahırına ya da evine girip girmediği, daha sonra Kırmızı renkli bir araba ile kendi evinden ya da ahırında ayrılıp ayrılmadığı hususlarının incelenmesine, bu hususların ya da başkaca hususların tespiti halinde özellikle saat diliminin belirtilmesine,
3- Olay yeri olarak iddia edilen yerler özellikle incelenerek; Kırmızı renkli bir arabanın tespit edilip edilmediği, yine Beyaz renkli bir arabanın tespit edilip edilmediği, arabaların bir araya gelip gelmediği ya da peşi sıra hareket edip etmedikleri hususlarının incelenmesine, bu hususların tespiti halinde saat diliminin ne olduğu, araçların nerede bir araya geldikleri, birlikte ya da ayrı ayrı hangi yöne ya da hangi istikamete hareket ettiklerinin belirtilmesine,
4-Olay yeri olarak iddia edilen Arif Güran'ın evinde veya ahırında bir insan hareketliliğinin olup olmadığı, ev, ahır veya evin etrafında yer alan bahçelere giriş-çıkış yapan insanların bulunup bulunmadığı, bu alanlara herhangi bir arabanın gelip gelmediğinin belirtilmesi
KELLİK İLACI HAKKINDA YENİ DETAY
Öte yandan Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, Narin Güran'ın cesedinin gömüldüğü dere kenarında bulunan kellik ilacına ilişkin önemli bir detayı paylaştı. Şimşek, "Soruşturmada DNA izleri ve parmak izleri tam olarak oturtulamamış. E nabız üzerinden kellik ilacına bakılmış, kredi kartı harcamasına bakılmış. İlaca yönelik güçlü bir araştırma yapılmamış" dedi.
Şimşek, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdi. Bu röportajda Bakan Tunç, önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, "Narin evladımızın hunharca bir cinayete kurban gitmesi bizi derinden yaraladı. 19 gün boyunca yüzlerce insan AFAD, kolluk seferber oldu. Ancak maalesef cansız bedenine ulaşıldı. Bir yandan da adli soruşturma devam edildi. Deliller alındı, ifadeler alındı. Daha sonra kuvvetli şüphe sebebiyle tutuklanmalar oldu. Daraltılmış baz çalışması yapıldı. Daraltılmış baz çalışması kişilerin evin nerede bulunduğu tespit eden bir teknik. Bu tekniğin nasıl olduğuna ilişkin mahkeme bilirkişilerden ayrıntılı bir rapor istedi.
Bir iddianame ortaya çıktı. Yargılama başladı. Yargılama ile herkes delileri inceleyebildi. Başlangıçta bu soruşturma üzerinden bazı yanlış aktarımlar yapıldı. "Katiller aklanıyor mu?" şeklinde farklı siyasi değerlendirmeler yapıldı. Burada devletin bir şey gizlemesi mümkün değil. Orada giden bir can var. Onun hakkını hukukunu koruyacak olan devlettir. Onun katilini bulmak için yoğun bir çaba sarf edildi. Mahkeme titiz bir çalışma gerçekleştirildi. Eksik hususların giderilmesi konusunda 26 Aralık'a duruşma verildi. Farklı değerlendirmeler yapılıyor ancak önemli olan dosyadaki bilgi ve deliller. Kamuoyu Narin'in katilini merak ediyor bu yargılama neticesinde ortaya çıkacaktır. Hep beraber yargılama sürecini bekleyeceğiz. Bu süreç içerisinde mutlaka maddi gerçek ortaya çıkacaktır. Bu gerçek sonucunda kim suçluysa cezasını alacaktır. Bütün temennimiz bu tür cinayetlerin devam etmemesi yönünde. Devletin tüm kurumlarıyla çocuklarımıza sahip çıkmalıyız." dedi.
MUHALEFETE YANIT
Muhalefetin HTS eleştirilerine de yanıt veren Bakan Tunç, "Bunlar mahkemeden değerlendirilecek hususlar. Şüphelilerin, sanıkların yalanlaması onların kendilerinin bilecekleri bir şey. HTS, baz kayıtlarının teknik incelemesinin nasıl yapıldığı bilirkişiler tarafından ibraz edilecek. Dolasıyla bunlar teknik konular. Bunların delil olup olmadığını mahkeme değerlendirecek. Muhalefet şunu demiş bunu demiş önemli olan bir kız çocuğumuzun cinayete kurban gitmesi. Milletimiz yargının bu konuda nasıl detaylı davrandığını görüyor." ifadelerini kullandı.
