Diyarbakır'ın Tavşantepe köyünde 21 Ağustos'ta kaybolmasının ardından 19 gün sonra cesedi bir dere kenarında gömülü halde bulunan Narin Güran cinayetinde Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararını açıkladı.
Karara göre; Narin'in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. İtirafçı sanık Nevzat Bahtiyar'a ise "suç delillerini gizlemekten" 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Kararın ardından sessizliğe gömülen Güran ailesinin durumu da merak edildi.
ARİF GÜRAN'IN MORALİ YERLE BİR
Eşinin ve oğlunun cinayette parmağı olmadığına inanan Arif Güran'ın mahkemenin ardından çok kötü durumda olduğu öğrenildi. Telefonla konuşan Güran'ın moralinin yerle bir olduğu bilgisine ulaşıldı.
"YASTIĞA KAPANIP AĞLADI"
Esra Ezmeci ile Yeni Baştan programında gözlemlerini aktaran muhabir Nazlı, Diyarbakır'da kaldığı süre içerisinde aile ile yakınlık kurduğunu belirterek, "Çocuklar evde sürekli televizyon izliyor ve telefonla oynuyor. Çocuklar annelerini gördüğü anlarda gözyaşlarını tutamayarak yastığa kapanarak ağladılar. 11 yaşındaki Muhammet her şeyin farkında. Çok tedirgin. Çocuklara şu an Arif Güran'ın annesi ve Yüksel Güran'ın annesi bakıyor. Aile üyeleri, zaman zaman gelip, ev işlerini yapıyorlar " dedi.
"KIZIM SUÇSUZ"
Yüksel Güran'ın annesinin kızının böyle bir şey yaptığına inanamadığını söyleyen muhabir, "Mahkeme salonunda annesi çok ağladı. Kızım suçsuz biliyorum, çıkacak" ifadelerini kullandı.
BAŞKA KÖYE TAŞINAN EŞ İLE KONUŞULDU
Öte yandan Nevzat Bahtiyar'ın başka bir köye taşınan ve 5 polis tarafından korunan eşi Gazal Bahtiyar ile de iletişim kurulduğu öğrenildi.
"KENDİLERİ KIZLARINI ÖLDÜRDÜLER"
Muhabir, Gazal Bahtiyar'ın oldukça tedirgin olduğunu ifade ederek, "Benim kocam bir şey yapmadı. Biz 30 yıldır evliyiz. Kocam bana bir fiske bile vurmadı. Suçu kocamın üzerine atmaya çalışıyorlar. Onlar kendi kızlarını kendileri öldürdüler" dedi.
"NEVZAT BAHTİYAR ÇOK İYİ BİR İNSANDIR"
Narin'in kaybolduğu gün Nevzat Bahtiyar ile beraber vakit geçirdiğini iddia eden kardeşi Mehmet Bahtiyar ile ilgili de Gazal Bahtiyar'ın "Mehmet Bahtiyar o gün işe gitmedi, hastaydı. Yalnızca oğlum Ferhat Bahtiyar elektrik tesisatı döşemek için işe gitti" şeklinde konuştuğu öğrenildi. Bahtiyar'ın cesedi gömdükten sonra peynir almak için evine gittiği baldızı da olay gününe ilişkin detayları anlattı. Baldızın "Bahtiyar'ın üstü ıslak değildi. Halinde tavrında bir değişiklik yoktu. Zaten kaç yıllık eniştem. Çok iyi bir insandır" dediği ortaya çıktı.
BAHTİYAR AİLESİ BİZE HEP DESTEK OLDU
Babaanne Süheyla Özkan ile de konuşan muhabir, babaannenin Bahtiyar ailesinin kendilerine her zaman destekçi olduklarını ifade ettiklerini aktardı.
'FA' KİM? ENES NE AÇIKLAYACAK?
Enes Güran'ın mahkemede Nevzat Bahtiyar'a dönerek, "Sana fa diyorum sen anlarsın" ilerleyen günlerde konuşacağım açıklamasına dair de yeni detaylar ortaya çıktı.
'Fa'nın Nevzat Bahtiyar'ın kızının isminin baş harfleri olduğu öğrenildi. Bahtiyar'ın kızının babasının istemediği birisine kaçtığı ve Güran ailesinin ikili arasında orta yolu bulduğu iddia edildi.
Geçtiğimiz günlerde Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz, "Kan lekeleri, çözülemeyen bir problemin sessiz kristalleriydi. Ölüm, sis perdesinin arkasında saklı bir katilin soğuk nefesi gibi köyü sarmıştı." şeklinde bir paylaşım yapmıştı.
"4 KİŞİ DAHA DEREYE GİTTİ"
Bu paylaşım, Ali Eryılmaz, 'katili biliyor mu?' sorusunun sorulmasına neden olmuştu. Eryılmaz, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Eryılmaz, "Aslında daha önce bir açıklama yapmıştım. Diğer sanık avukatı cinayeti 45 adımla çözebileceğini ifade etmişti. Hatırlarsanız, Salim Güran'ın müdafisi. Ben o zaman demiştim ki bu ancak roman ismi olabilir. '45 adımda cinayet' diye bir roman ismi olabilir, başka bir şey ifade etmiyor benim için demiştim. Aslında bu paylaştığım şeyler bir nebze olsun "45 adımda cinayet" romanından alıntılardır diyebiliriz. Nasıl alıntılardır? Duruşmada bahsedilmeyen, konuşulmayan konularda yapılan alıntılardı. Aslında ben orada bir alegori yapmaya çalıştım. Nevzat Bahtiyar, 1 tane taş koyduğunu söylemişti ama biliyorsunuz cenaze üzerinden 3 tane taş çıktı. Demek ki daha sonradan 2 taş daha koymuşlar üstüne. Aslında gizli tanık o 2 taştı. Diğer 4 gölge de yine dava sırasında pek konuşulmadı aslında, biliyorsunuz Salim Güran'ın kullanmış olduğu 47 plakalı aracın içinde 4 kişinin daha DNA'sı çıkmıştı.
Bunlardan birisi Devran Güran, Kurtuluş Güran, Muhammed Kaya ve Salim Güran'ın kendi DNA'ları çıkmıştı. Benim iddiam her zaman şu olmuştu. Bunlar 4 kişi arabaya binerek akşam dere kenarına gittiler. Ve üzerine bir taş konmuş olan Narin'in üzerine diğer 2 taşı koyup çalılarla çırpılarla örterek kamufle etmek amacıyla gittiler. Kalan DNA'ların o geceden kaldığını düşünüyorum. Sıradan bir cinayet davası olmuş olsaydı bütün bir aile bütün bir köy bu katili saklamakla uğraşmazlardı. Burada saklanmak istenen aslında ben katilden ziyade cinayetin işlenme sebebi olduğunu düşünüyorum. Bu onlar için çok daha ciddi bir tehlikeydi. Ben savunmamı yaparken ne zaman 'namus' vurgusu yapsam aile bireyleri hemen celallenmeye başladı. Birdenbire çığırından çıkıyorlar. İyice hırçınlaşıyorlar. O cinayetin sebebi onlar için çok önemli. Dolayısıyla bunu kamufle etmeye çalıştılar onlar. Cinayetin sebebi bu sanıklar için çok çok önemliydi." dedi.
