Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.
8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşması için tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi.
Duruşmada tutuklu sanıklarlar Nevzat Bahtiyar, Enes Güran, Yüksel Güran ve Salim Güran ifade verdi. Aile üyeleri Nevzat'ı suçlarken Nevzat ise yine Salim'i işaret etti.
Sanıkların ardından Narin'in babası Arif Güran müşteki sıfatıyla verdi.
"TELFONU UÇAK MODUNA ALDIM
İlk tanık olarak ifade veren baba Arif Güran, "Olayın ilk gününden bulunana kadar herkes bir şey söyledi. Yaklaşık 1 hafta yemek yemedim, ondan dolayı unutkanlık ve halsizlik bende çok var. İnsanlar mesaj atıyordu. 'Kızın bende' diye. Ben hemen bunu jandarmaya bildiriyordum. Telefonuma bakamaz hale geldim. Telefonu uçak moduna aldım. Sadece mesajlara bakıyordum. İfadede de söyledim, benim kimseye zararım olmamış. Bu arama çalışmalarında o akşam köpeğin kanala yoğunlaştığını söylediler. 9 gibi köye yetiştim" dedi.
ARALARINDAKİ ARAÇ TİCARETİNİ ANLATTI: TARTIŞTIK
Nevzat Bahtiyar ile olan araç alışverişini anlatan Arif Güran şunları söyledi:
"Nevzat'la olayımı anlattım. 20- 25 gün önce bir araba ticareti. Benle bir alakası yok. O arkadaş cezaevine girdi. Benim yakamı tuttular, 'Parayı sen ödeyeceksin' dediler. Galerici H.O.'nun orada örfi olarak anlaştık. Tutanak da tuttuk.
Salim'e biz bu arabayı Nevzat'tan aldık. Bu araba sattığım zaman 4 bin TL kârı vardı. '80 bin liralık zarar niye bana değiyor' dedim. Sonra nevzatla buluştuk. Kesinlikle 'kabul etmiyorum dedi. Konuşmalarımız sakin değildi. Kekelemesiyle dalga geçtim. 40 bin zararı, Salim'in evinde, Nevzat Bahtiyar'a 10 bin, Salim'e 30 bin ödeyeceğiz diye kararlaştırıldı. Nevzat'a parası yoksa, sıva karşılığı ödemesi de teklif edildi"
"KIZIMI SAKLAYIP YANIMA OTURUYORSA HER ŞEYİ BEKLERİM"
Bölgedeki askeri üssün kamerasının görüntülerinin olduğunu belirten Arif Güran, "Benim kızım tepeye çıkmamış diye ilk günler de söyledim. Ama Salim 18.40'da köyün kamerasına takılan görüntüsünde hızla gidiyor. Üs bölgesinin kamerasına o saatte bakmışlar, 'Güneş vuruyor' dediler. Bu insanlar kızımı görmedikleri halde saat 19.00 a kadar orada olduğuna dair beyanda bulundular" dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Üs bölgesinin kamera görüntüleri var mı, soracağız" dedi. İfadesine devam eden Arif Güran, "Biri benim kızımı öldürecek ve ben onunla anlaşacağım öyle mi? Güran'lar tarafından eğer benim kızım Nevzat'a teslim edilmişse, bu insana silah doğrultmuşsa 2'nci, 3'üncü, 4'üncü gün gelir, bize söylerdi. O zaman baş tacımız olurdu. Kızımı saklayıp gelip yanıma oturuyorsa, ben o insandan her şeyi beklerim" diye konuştu.
"KİMİN PARMAĞI KIZIMIN KANINDA VARSA, RABBİM O PARMAKLARI ÇÜRÜTSÜN"
Aile meclisi toplantıları iddialarının sorulması üzerine de, "Ali Rıza Güran ile bazen bir araya geliyorduk. Toplu görüşmelerimiz olmadı" yanıtını verdi.
EŞİNDEN ŞÜPHELENDİ Mİ?
Arif Güran, ifadesini şöyle sonlandırdı:
"İlk bulunan terlikte ilk önce benzediğini söyledim. Olay yerinde numarayı söylediler. Kızımın numarası 31 dedim. O 25 numaraydı. Orada kızımın terliği olmadığını söyledim. Kimin parmağı benim kızımın kanında varsa, Rabbim o parmakları çürütsün. Benim gözümde benim ailem bana bunu yapmaz. Eşimden asla şüphelenmedim. Benim kızım herkesin üstündedir. Eşim saat 17.00'de beni aradı 'Yemeğe gelecek misin?' dedi. Sesinde tedirginlik yoktu."
Kardeşi Salim Güran ile aralarında bir husumet olmadığını öne süren Baba Arif Güran tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu belirtti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, Arif Güran'a cezaevi görüşmelerini sordu.
Avukat: "Enes'e 'fazla konuşma' derken ne demek istedin?"
Arif Güran: "Ben kızımı mı öldürdüm demek istiyorsunuz?"
Sanık avukatları araya girdi: "Konuşmanın önü var, orada dakikasının bitmemesini kastediyor."
Mahkeme Başkanı, sanık avukatlarına hak verdi. Görüntülerin önünü ve arkasını izlediğini, yayınlanan videonun eksik olduğunu ifade etti.