İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik gerçekleştirilen yolsuzluk ve terör soruşturmasının ardından çok sayıda tutuklama oldu. Tutuklananlar arasında eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da bulunuyordu. İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel sokak çağrısında bulundu. Türkiye'nin huzurunu ve geleceğini hedef almak için pusuda bekleyenler bu çağrı sonrasında olaylar çıkarmaya başladı.
YERLİ MARKALAR İÇİN BOYKOT ÇAĞRISI
Sokak çağrısıyla provokasyon yapmaktan çekinmeyen Özel, daha sonra ise medyayı tehdit ederek Türkiye ekonomisini hedefine koydu. Çok sayıda yerli marka için boykot çağrısında bulundu.
BİRÇOK ŞİRKET LİSTEDE
Kahveden mobilyaya, petrol şirketlerinden kitapçılara kadar birçok şirketin konduğu liste, akıllara 28 Şubat dönemindeki uygulamaları getirdi.
YEŞİL SERMAYE ADI ALTINDA FİŞLENDİLER
O dönem darbeciler "yeşil sermaye" adı altında milletin şirketlerine çökmeye çalışmış ve bu yolla ülke ekonomisine 390 milyar lira zarar vermişti. Yeşil sermaye olarak kodlanıp yok edilmesi istenen sermaye, dönemin Refah Partisi'ne oy verdiği ve desteklediği düşünülen işletme ve şirketlerdi.
Darbeci medya aracılığıyla yerli ve millî şirketlerin listesi gazetelerde yayımlanmış ve halkın bu şirketleri boykot etmeleri istenmişti. Yeşil sermaye olarak nitelendirilen şirketlerin ürünlerinin orduevleri başta olmak üzere devletin birçok kurumuna girmesi yasaklanmıştı.
KILIÇDAROĞLU HELALLİK İSTEMİŞTİ
Mayıs 2023 seçimlerinde Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu bir helalleşme listesi hazırlayarak 28 Şubat'ta partisinin tutumundan dolayı özür dilemişti.
Ancak söylemlerinde samimi olmayan CHP tıpkı o dönem zorbalığa çanak tuttuğu gibi benzer skandala yıllar sonra bir kez daha imza attı.
"YARIN İÇİN İPUCU VERİYOR"
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Sabah Gazetesi Yazarı Nebi Miş, "İktidarı baskı yapmakla suçlayan CHP ve yönetiminin, daha muhalefet partisi iken bazı şirketleri ve markaları yok etme çağrısını, iktidara gelmesi halinde cezalandırılacaklar listesi hazırlamasını, bugün iktidara destek verenleri tek tek not ettiğini belirtmesini makulleştirecek bir mazeret yok. Bu bir akıl tutulması da değil. Bilinçli bir tercih. Yarın iktidara gelmesi durumunda yapacakları ile ilgili bugün söyledikleri yeterince ipucu veriyor. CHP her ne kadar seçim dönemlerinde değiştiğini söyleyip konjonktürün gerektirdiği hallerde helalleşmeden falan bahsetse de, genetik kodlarındaki topluma bakış açısı kritik dönemlerde ortaya çıkıveriyor."dedi.
ÖZEL'İN AÇIKLAMALARI KİME HİZMET EDİYOR?
Sabah Gazetesi yazarı Melih Altınok ise köşesinde skandal boykot çağrısı ile ilgili; 'İsrail markalarına yapılan boykota katılmayan Özgür Özel, milli markaları boykot ederek kime hizmet ediyor olabilir?' sorusunu yöneltti. Altınok, "Siyonistler, Türkiye'nin ambargosuna karşılık vermek istese Özel kadar cesaretli olamazdı. Yolsuzluk operasyonlarına tek kelime etmeyen Özel, 28 Şubat'ta darbecilerin yaptığı gibi tek tek fişlediği milli markalara boykot çağrısı yaptı." ifadelerini kullandı.
Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi ise Özel'in yaşanan bu süreçte iki vahim hatası olduğuna dikkat çekerek, "Bunlardan ilki sokak çağrısı yapmasıydı ikinci ise boykot kararıydı." dedi. Selvi, "Özgür Özel'in bu tavrı toplumda demek ki bunlar iktidar olsa 28 Şubat'ı aratacak yasaklar uygulayacaklar endişesinin doğmasına neden oldu. Oysa Özgür Özel'in tam aksine daha özgürlükçü, daha kucaklayıcı hareket etmesi gerekiyordu. Güç zehirlenmesi böyle bir şey olsa gerek." şeklinde bir değerlendirmede bulundu.