SİHA'larla dünyada savaş tarihini değiştiren Türk Selçuk Bayraktar! MIT'deki hocası hazımsızlığını itiraf etti: Utanıyorum

Türkiye'nin savunma ve havacılık sanayisindeki gelişimi tüm dünyada konuşulurken Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar'ın MIT'deki profesörlerinden birinden ilginç bir çıkış geldi. Türkiye'nin gücüne güç katan ve ülkeler arasındaki dengeleri değiştiren Bayraktar TB2 ve Akıncı TİHA'ların başarısı tüm dünyada konuşulurken Türkiye'nin başarısından rahatsız olan sesler de yükselmeye başlıyor. 'BURADA EĞİTİM VERDİĞİMİZ İÇİN UTANIYORUM' Max Tegmark, Almanya'da günlük yayımlanan Handelsblatt Gazetesi'ne verdiği röportajında, ''Selçuk Bayraktar'a burada eğitim verdiğimiz için utanıyorum.' ifadelerini kullandı. SELÇUK BAYRAKTAR'IN MIT EĞİTİMİ Bayraktar, MIT'deki eğitimi sürecinde İnsansız Helikopter Sistemlerine agresif manevra yapma kabiliyeti kazandıracak otomatik uçuş kontrol algoritmaları alanında çalışmalar yürüttü. 2006'da MIT Havacılık ve Uzay Mühendisliği bölümünden ikinci yüksek lisans diplomasını aldı. MIT sonrası Georgia Institute of Technology'de (Georgia Tech) devam ettiği doktora çalışmalarını 2003 yılında Baykar bünyesinde başlayan milli ve özgün insansız hava aracı teknolojileri geliştirme faaliyetlerini yürütmek için dondurarak 2007'de Türkiye'ye döndü. Selçuk Bayraktar, 2007 yılından bu yana Baykar bünyesinde teknoloji liderliği görevini yürütüyor. 'TEKNOFEST 2022 Karadeniz' hazırlıkları kapsamında Samsun'da bulunan T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı ve BAYKAR Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsünde Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi ile Mühendislik Fakültesinin 2021-2022 eğitim-öğretim yılı açılış dersi için öğrencilerle bir araya geldi Öğrencilerin coşkulu karşılamasıyla derse başlayan Selçuk Bayraktar, geçmişten bugüne havacılık tarihinden ve kendi hayatından örnekler sundu. BAYKAR'ın kuruluş hikâyesini aktaran Bayraktar, gençleri teşvik edecek fikir ve tavsiyelerinin yanında Milli Teknoloji Hamlesi'nin önemini hatırlatarak şunları söyledi: 'Bizler için aslolan menzil değil mücadelenin kendisidir. Bu serüvenin ilk adımı olan Bayraktar Mini İHA'dan bugüne geliştirdiğimiz tüm teknolojilerimiz, büyük mücadelelerle hayata geçti. 2004 yılında bir yandan araştırma görevlisi olarak Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde yüksek lisansıma devam ediyordum, diğer yandan Mini İHA projemizi Savunma Sanayii Müsteşarlığına sunmak için çalışıyorduk. Hedefimiz, Mini İHA sınıfında da olsa ilk milli tasarım insansız hava aracını ülkemize kazandırmaktı. O dönemde Türkiye savunma sanayiinde neredeyse tamamen yurt dışına bağımlıydı. Hele ki hava araçları söz konusu olduğunda ithal menşeli ürünlerden başkasını konuşmak bile mümkün değildi. Hiç unutmam, savunma sanayiindeki bir bürokrata projemizi sunduğumuzda 'Evladım, akıllı çocuklarsınız. İyi okumuşsunuz, çalışmalarınız da iyi. Ama bakın yabancılar almış başını gitmiş. Onlara yetişmemiz asla mümkün değil. Siz en iyisi bu işlerle uğraşmayın. Siz aramızda köprü olun, tercümanlığımızı yapın yeter, daha da fazla zorlamayın' demişti. Bizim de mücadelemiz burada başladı.' Bayraktar, konuşmasının devamında şunları kaydetti: 'O zaman anladık ki, bu toprakların bize yüklediği sorumluluk çok büyük. Milli İHA geliştirme serüveninde Bayraktar ailesi olarak hep birlikte çalıştık. Babam rahmetli Özdemir Bayraktar son nefesine kadar azim ve gayretle çalıştı. Evlenene kadar evim olmadı, hep iş yerinde kaldım. Biz henüz doğmadan kartlı bilgisayarlarda yazılım yapan annem Canan Bayraktar, 'Oğullarım, bu geliştirdiğimiz teknolojiyi her türlü engellemelere, entrika ve yıldırma politikalarına rağmen Türk ordusunun şerefli evlatlarının hizmetine sunmamanız halinde sizleri başarısız addedeceğimin bilinmesini, süt hakkım olarak niyaz ediyorum' demişti. Bu nasihat en zor zamanlarda bile bizlere güç verdi. Bizim hedefimiz, yazılımları yurt dışında tasarlanan montaj uçaklar yapmak değil, en kritik uçuş-kontrol sistemlerini kendimizin geliştirdiği İHA'ları semalarımızda uçurmaktı. Bizim hedefimiz, bürokrasinin koridorlarında değil, havada uçabilen uçaklar yapmaktı. Allah'a şükürler olsun, hedefimizden hiç şaşmadık. Uçaklarımız hep sahada, cephe hattında görev yaptı. Biz de teknik ekibimizle beraber bu sistemlerin en iyi şekilde geliştirilmesi için ilk günden itibaren güvenlik güçlerimizle sahadayız. Eğer bugün kendi sınıfında dünyanın en iyisi kabul edilen insansız hava araçlarına sahipsek bu başarının altında güvenlik güçlerimizle eşgüdüm halinde, adeta omuz omuza verdiğimiz mücadele yatıyor.' Açılış dersi, soru-cevap kısmının ardından hediye takdimi ve fotoğraf çekimiyle son buldu. Selçuk Bayraktar'a programda Sanayii ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Bafra Belediye Başkanı Hamit Kılıç, Ondokuz Mayıs Belediye Başkanı Osman Topaloğlu ve protokol üyeleri eşlik etti. Samsun Üniversitesi öğrencileri ve önceki TEKNOFEST'lere katılıp çeşitli ödüller alan takım üyeleriyle yakından ilgilenen Bayraktar, gayretlerinden dolayı kendilerini tebrik etti. Şırnak'ın Akçay köyünün sakinleri, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen, 15 yıl önce otomatik iniş kalkış deneme uçuşları Gabar Dağı'nda yapılan ve terörle mücadele operasyonlarında başarıyla kullanılan insansız hava araçlarının (İHA) başarısıyla gurur duyuyor. Türkiye'de üretilen ve ilk denemeleri Gabar Dağı'nda yapılan İHA'lar, teknoloji dünyasında artık bir marka oldu. İç güvenlik operasyonlarında ve sınır ötesindeki operasyonlarda güvenlik güçlerinin en büyük yardımcılarından olan İHA ve SİHA'lar, operasyonlarda hava gücü olarak önemli katkı sağlıyor. Türkiye'nin ileri teknolojileri kullanarak ürettiği İHA ve SİHA'lar, terörle mücadelede ve sınır güvenliğinde etkin şekilde kullanılıyor. Şırnak'ın Gabar Dağı eteklerindeki Akçay köyünün sakinleri için, mini İHA'ların ilk deneme uçuşlarından birinin 2006 yılında yörede yapılması gurur vesilesi oldu. Şırnaklılar, Türk savunma sanayisinin gökyüzündeki gözbebeği haline gelen ve yurt dışında da ilgi gören İHA'ların 15 yıl önceki uçuş denemelerine katılan Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar'ı yeniden köylerinde ağırlamak istiyor. 'BÖYLE İCAT YAPIP, MİLLETİMİZİ RAHATA KAVUŞTURDUKLARI İÇİN MEMNUNUZ' O dönem deneme uçuşları sırasında bazı İHA'ların araziye düştüğünü dile getiren Yılmaz, 'Düşen İHA'ları alıp nizamiyeye teslim ediyorduk. Bizi şeker, çikolata ile ödüllendiriyorlardı. Çocuktuk, heyecanlanıyorduk. Sürekli havaya bakıyorduk. Çikolata alalım diye düşmesini bekliyorduk.' dedi. Yılmaz, Bayraktar ve ekibinin o dönem sık sık köylerini ziyaret ettiğini belirterek, ülkeye büyük katkısı olan İHA'ların deneme uçuşlarının köylerinde yapılmasından gurur duyduklarını aktardı. Bölgede tesis edilen huzur ve güven ortamına değinen Yılmaz, 'Artık köylere geri dönüş oldu. Herkes rahatlıkla gezebiliyor. O dönemler köyün yukarısına çıktın mı çatışma çıkıyordu. Şimdi çobanlar hayvanları rahatlıkla otlatabiliyor. İnsanlar bağına, bahçesine rahatlıkla gidebiliyor. Böyle bir icat yapıp, milletimizi rahata kavuşturdukları için memnunuz.' diye konuştu. Yılmaz, BAYKAR tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen, ilk uçuş testlerini başarıyla tamamlayan Türkiye'nin ilk uçan arabası Cezeri'nin Şırnak'ta uçuş yapmasını istediklerini belirtti. Selçuk Bayraktar'ı köylerine davet eden Yılmaz, 'Kendisini ve ekibini burada ağırlamak istiyoruz. Hatıralarımız canlanır.' ifadelerini kullandı. 'İHA VE SİHA'LAR BİZİ BEKÇİ GİBİ KORUYOR' Vural, 'Eskiden bu dağlara çıkamıyorduk. İHA ve SİHA'lar bizi bekçi gibi koruyor. Çobanlarımız sürülerini huzurla otlatıyor. Huzurlu ve mutluyuz. Selçuk Bayraktar'a çok teşekkür ediyoruz. Kendisini de köyümüze davet ediyoruz.' şeklinde konuştu. Akçay köyünde yaşayan vatandaşlardan 72 yaşındaki Rasim Yılmaz, terör nedeniyle bölgenin büyük sıkıntılar yaşadığını anlatarak, İHA'ların devlete ve millete sağladığı faydadan dolayı sevinç duyduklarını aktardı. Hasan İnce de geçmişte yaşanan terör saldırılarına değinerek, 'İHA ve SİHA'lar çıktıktan sonra hepimiz gerçekten çok rahatladık. Bağımıza, bahçemize gidebiliyoruz.' dedi. Asker Yılmaz (24) ise gurur duydukları İHA'ların uçuş denemelerini o dönem heyecanla izlediklerini anlattı. Yılmaz, 'Hep merak ediyorduk bunlar ne işe yarayacak diye. Şimdi çok iyi anladık. Televizyonda görüyoruz. Bunlar ilk Akçay'da uçuruldu diyoruz ve mutlu oluyoruz, gurur duyuyoruz.' diye konuştu.