İstanbul'da Şişli Feriköy Mezarlığı'nda 31 Ekim 2024'te 6 yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi'yi öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan kağıt toplayıcısı Mustafa Örün bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Hanilçi'nin yargılandığı davanın ilk duruşması saat 11.00'de Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı 37. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Örün, "çocuğa karşı kasten öldürme", "cinsel amaçla çocuğu hürriyetinden yoksun kılma" ve "çocuğun cinsel istismarı" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 51 yıl hapse çarptırıldı.
10 GÜNDÜR TAKİP EDİYORDU
Kritik yargılama öncesinde bir televizyon programına açıklamalarda bulunan ailenin sözleri ise tüyler ürpertti. Şirin'in annesi Yeter Hanilçi, "O cani yalnızca kızımızı değil bizi de öldürdü. O cani hayatımızı mahvetti. " dedi. Caninin 10 gündür kızını takip ettiğini öğrendiğini dile getiren anne Yeter, gözyaşlarını tutamadı.
"CİĞERİMİ PARÇALAYAN ADAMI GÖRMEK İSTİYORUM"
Şirin kaybolduğunda cezaevinde olduğu öğrenilirken, baba İbrahim Hanilçi de açıklamalarda bulundu. Hanilçi, gözyaşları içinde "Ciğerimi parçalayan adamı görmek istiyorum. O adamın yüzünü aklımdan çıkarmayacağım. Hafızama kaydedeceğim. 64 gündür Şirin'in sesi kulağımdan gitmiyor. Kızımın hakkını ona bırakmamaya geldim" şeklinde konuştu.
CANİ HAKKINDA YENİ BİLGİLER
Aile, Mustafa Örün'ü tanımadığını dile getirdi. 49 yaşında olan Örün'ün Anadolu'nun bir şehrinde yaşadığı ve oradan sonra İstanbul'a geldiği öğrenildi. 6-7 aydan beri İstanbul'da bir otoparkta yaşadığı bilgisine ulaşılan Örün'ün kızı, oğlu ve eşinin de olduğu ortaya çıktı.
Anne Yeter, 6 yaşında olmasına rağmen Şirin'in okula gitmemesini ise şu sözlerle açıkladı:
Biz babasının denetimli serbestliği bitince memleketimize Şanlıurfa'ya dönecektik. Kısa bir süre olduğu için yazdırmadık.
Olay gününü anlatan annenin ifadeleri ise kan dondurdu.
Anne Yeter, şunları söyledi:
"Olay günü 2 faturam üst üste gelmişti. Yetkili geldi elektriğiniz kapanacak dedi. Kapanmaması için acelece 5'ten önce faturayı yatırmaya gittim. Şirin'i kaynanamın evine bıraktım. Küçük oğlumu yanıma aldım. Şirin, kapının önünde oynuyormuş. Oynarken bir anda kalkmış ve gitmiş. Zaten orada o adamı görüyor.
DİLENDİRME İDDİALARINI YALANLADI
Çocuğunu kesinlikle dilendirmediğini söyleyen baba İbrahim, "Eğer kızım dilenmiş para toparlamışsa ben yaşamayım. Benim elim ayağım tutuyor." dedi.
Küçük çocuklarına daha Şirin'in hayatını kaybettiğini söylemediğini dile getiren anne Yeter, "2 büyük oğlu var. 14 ve 13 yaşındalar. Kendilerini suçluyorlar. Nasıl kardeşimize sahip çıkamadık diye" ifadelerini kullandı.
İSTANBUL'A GELME NEDENİ KOVULMASI MI?
Örün'ün daha önce hiç adli sicil kaydı olmadığına dikkat çeken programın sunucu Esra Ezmeci, "Bazı istismarcılar yıllarca istismar ediyor ama çocukları susturabiliyorlar. Şirin'i belki susturamadığı için öldürmüştür. Daha önceden istismar ettiği ve susturduğu kişiler olabilir. Anadolu'dan İstanbul'a gelme nedeni de oradan kovulması olabilir" dedi. Davayı üstlenen Avukat Hasan Kocabey ise Şirin'in öldürülmeden önce istismara uğradığını belirtti.
İDDİANAMEDEN DETAYLAR
İddianamede, sanık Mustafa Örün'ün istismarda bulunduktan sonra delilleri ortadan kaldırmak, suçu gizlemek ve yakalanmamak için Şirin'i öldürmeye karar verdiği, ağzına tıkadığı eşarbı çıkartarak boynuna doladığı ve bu şekilde küçük kızı öldürdüğü tespitine yer verildi.
Sanığın, öldüğünden emin olduktan sonra Şirin'e kıyafetlerini giydirdiği, iki mezar arasına yatırarak üzerini otlarla örttüğü aktarılan iddianamede, "Olayın cereyan ediş şekli dikkate alındığında, sanığın maktul çocukla karşılaştığı ilk andan itibaren cinsel amaçlarla hareket ettiği, kendisini bir şekilde manipüle ederek yanında tuttuğu, uğrak bir yer olmayan mezarlığa götürmeye karar verdiği, maktulle ilerlerken bir yandan kağıt toplamaya devam ederek dikkati çekmemeye çalıştığı anlaşılmıştır." denildi.
Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi raporuna göre Şirin'in vücudunda ve dış genital organlarında travmatik bulgular saptandığı, ölümünün ise boğulma nedeniyle oksijensiz kalma sonucu meydana geldiği belirtildi. iddianamede, olayın ardından tutuklanan sanığın ifadesine de yer verildi. İfadesinde, Feriköy'de kağıt toplarken karşılaştığı küçük kızın 100 lira istediğini, kendisinin de yanında para olmadığını söylediğini ileri süren sanık Örün'ün, "Sonrasında yürümeye devam ettim. Bu kız da peşimden gelmeye başladı. Yürüme esnasında benden iki kez daha para istedi. Birlikte Feriköy Mezarlığı'na kadar yürüdük. Ben param olmadığını söyledikçe çocuk, 'Sende para var.' şeklinde karşılık veriyordu. Mezarlık dış kapısından içeriye girdiğimde kız da benimle birlikte girdi." dediği belirtildi.
Sanık Örün'ün ifadesinde, mezarlıktayken kız çocuğunun tekrarlanan para taleplerini reddettiğini, çocuk kendisine hakarette bulununca da sinirlendiğini ileri sürdüğü kaydedilen iddianamede, sanığın, çocuğun üzerindeki eşarbı alıp ağzına tıkayarak cinsel istismarda bulunduğunu, sonrasında da eşarbı boğazına dolayıp çocuğu boğduğunu itiraf ettiği anlatıldı.
İddianamede, sanığın ifadesinde, nefes almadığından emin olduğu çocuğa kıyafetlerini giydirdiğini ve iki mezar arasına yatırarak otlarla üzerini örttüğünü söylediği, "Kız çocuğunu, cinsel saldırıda bulunduğumu ailesine söyleyeceğinden endişelendiğim için öldürmeye karar verdim." dediği aktarıldı. Gözaltına alındıktan sonra kızın bulunduğu yeri polis ekiplerine gösterdiğini belirten sanık, ifadesinde üzerine atılı suçlamaları kabul ettiğini söyledi.
