Şehit Esma Çevik, Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinden yıllar önce İstanbul'a göç etmiş bir ailenin 3 kızından en büyüğü. Çocukluğu Bayrampaşa'da, çoğunlukla Trakya ve Balkanlar'dan gelen göçmen ailelerin yaşadığı Altıntepsi Mahallesi'nde geçti. Mahallelinin 'sert mizaçlı ve çok akıllı bir çocuktu' diye anlattığı Esma Çevik'in tek hayali avukat olmaktı. İdolü annesiydi. Nebahat Gözüaydın kızlarının mutlaka okumasını istiyordu. Esma ilköğretim okulunun ardından girdiği sınavlarda Bayrampaşa'daki Hüseyin Bürge Anadolu Lisesi'ni kazandı. Lisede okurken, yaz aylarında aynı mahalledeki bujiteri malzemeleri üreten bir atölyede çalışıp harçlığını çıkartıyordu.
HAYALİ AVUKAT OLMAKTI
Hürriyet'in haberine göre lisenin en iyi öğrencilerinden biriydi. Tavırlarıyla arkadaş grubunun lideri, derslerdeki başarılarıyla öğretmenlerinin gözdesiydi. Üniversite sınavına girdiği yıl hukuk fakültesini kazandı. Şehir dışındaki okula bir dönem gidebildi. Babasından ayrılan annesi Nebahat Gözüaydın'ın hem kızları Elif ve Esra'ya bakacak, hem de Esma'yı okutacak kadar parası yoktu. Esma ikinci dönem okula devam etmedi. O yıl girdiği Astsubay Meslek Yüksekokulu sınavlarını da çok zorlanmadan kazandı. Hem yatılı okuyup annesine yük olmayacak, hem de okulun sonunda para kazanmaya başlayıp annesi ve kız kardeşlerine bakabilecekti.
ELİNE KINA YAKILDI
Esma Çevik 2011 yılında askeri okulu bitirip astsubay üniformasını giydi. İlk görev yeri Jandarma Trafik ekipleriydi. Trakya âdetlerine göre asker olacaklar için bir köy meydanında ya da evinin önünde düğün düzenlenir, ellerine kına yakılır ve davul zurnayla oyunlar oynanırdı. Annesi Nebahat Gözüydın normalde erkekler için yapılan âdeti "Evimin direği" dediği kızı Esma için yaptı. Oturdukları sokak trafiğe kapatıldı. Esma ay-yıldızlı örtüyü omuzlarına aldı. Mahallenin kızlarıyla birlikte oyunlar oynadı, eline kına yakıldı.
GÖNÜLLÜ KOMANDO
Esma askerlik mesleğine çabuk ısındı. Bodrum'daki günlerinin ardından, komando sınıf kursu başvuruları için gönüllü oldu. Erkek meslektaşlarıyla birlikte çok ağır şartlarda eğitim gördü. Komando brövesini göğsüne gururla taktı. Jandarmanın özel eğitimli askerlerinden biriydi artık. Açılan bomba imha kursuna da gönüllü gitti. İki yıl önce Şırnak'a tayin oldu ve PAMİT'in komutanı olarak atandı.
ANNESİ BÖYLE UĞURLAMIŞTI
Şehit Esma Çevik jandarma okulundaki mezuniyet töreninden sonra annesinin evine koştu. Mahalledeki büyüklerinin elini öptü, helalleşti. Nebahat Gözüaydın astsubay üniforması giyen kızı Esma Çevik'i Trakya âdetlerine göre davullu-zurnalı asker düğünüyle ilk tayin yerine uğurladı. Yaşıtlarıyla halay çeken Esma'nın omuzlarına ayyıldızlı örtü örtülmüş, ellerine kına yakılmıştı.
SEN POLİS OLMA ANNEME BAK
Şehit Esma Çevik'in kız kardeşi Elif de polis okulunu kazandı. Ancak Esma, "Bana bir şey olursa sen annemin yanında kal. Ona sen bak" diyerek kardeşinin polis olmasını istemedi. Kardeşleri Elif ve Esra ile annesini hayatta her şeyden çok önemsiyordu. Annesiyle en son 24 Kasım'da Bayrampaşa'daki evlerinde bir araya geldi. Annesinin hastalığına çok üzülmüştü. Yakın zamanda geleceğini, sağlığıyla yakından ilgileneceğini söyledi.
KARDEŞLERİ ÜNİFORMASINI GİYDİ
Şehit Astsubay Üstçavuş Esma Çevik için Ataköy 5. Kısım'daki Ömer Duruk Camisi'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Aysever, İstanbul İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Nuh Köroğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı. Kız kardeşleri Elif Koca ile Esra Akgül şehidin üniformasını giydi. Annesi Nebahat Gözüaydın ve babası Hüseyin Akgül taziyeleri kabul etti. Şehit Esma Astsubay, askeri ve dini törenin ardından Edirnekapı Şehitliği'nde gözyaşlarıyla toprağa verildi.
SAKIN AĞLAMAYIN DİMDİK DURUN
Anne Nebahat Gözüaydın cenazede "Nur gibiydi yüzü nur. Gülüyordu benim güzel evladım" diye feryat etti. Annesinin elini tutarak destek olan kız kardeşi Elif Koca ise "Ablam 'şehit olacağım' diyordu, oldu. Üzülme. O ölmedi burada. Tüm Türkiye'nin şehidi o" diye teselli etmeye çalıştı. Elif Koca gazetecilere de, "2 gün önce rüya görmüş. Bayrağa sarılı bir tabut görmüş. Her geldiğinde söylüyordu şehit olacağım diye ve oldu. 'Ben şehit olursam sakın ağlamayın dimdik durun. Kıyafetlerimi de giyin' dedi. Biz de ona yakışanı yaptık" diye konuştu.