Takvim.com.tr Türkiye'nin konuştuğu yenidoğan çetesi iddianamesine ulaştı.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan fezlekenin gönderildiği Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 494 sayfalık iddianame hazırladı.
ÖLEN BEBEKLERLE DALGA GEÇTİLER
Çetenin telefonda konuşurken minicik yavrularla dalga geçtikleri görüldü.
İşte o konuşma:
BAHAR KANIK: Hocam Halime'nin kalbi yokmuş, CPR yapalım mı?
FIRAT SARI: CPR bir iki tane dokunun, biraz daha yaşasın, ben gelinceye kadar.
BAHAR KANIK: Fişini çekeceğim, gelmezseniz.
FIRAT SARI: Hahaha, dedemin fişi.
BAHAR KANIK: Hahaha, çekeceğim fişi... Tüh Halime'yi de bugün besleyecektik.
FIRAT SARI: Hahaha, besleyeceğiz değil mi.
BAHAR KANIK: Hahaha kalk kız besleyeceğiz seni. Hahahah, hocam enerjim çok yerinde.
NASIL TEZGAH KURDULAR, SUÇ ŞEMASI VE GİZLİ KONUŞMALAR
İddianamede, şüphelilerin, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarını sağlayarak SGK'dan yüksek ücret tahsil ettikleri, bazı hasta yakınlarından fazladan para alınarak maddi çıkar elde edildiği ve karın çoğunluğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi şüphelilerle paylaşıldığı belirtildi. Şüphelilerin birbirleriyle yaptığı konuşmalar çetenin ne kadar gözünün döndüğünü de ortaya koydu.
İddianameye göre örgütün elebaşı Doktor Fırat Sarı olarak görülüyor. Sarı ifadesinde daha önce PKK'dan hüküm giydiğini itiraf etti.
ÖRGÜT ŞEMASI VE TUTANAĞI
Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi'nin sahibi Doktor Fırat Sarı, şirket çalışanı Doktor İlker Gönen ile birlikte hareket ederek İstanbul'daki birçok özel hastanenin yeni doğan yoğun bakım ünitelerini işletmek için yasalara aykırı anlaşmalar yaptı. İddianameye göre bu anlaşmalar çerçevesinde 112 Acil Çağrı Merkezi'nde görev yapan Gıyasettin Mert Özdemir, Fehmi Alpere, Serdar Yüksel ve Renas Kılıç gibi kamu görevlilerinin yardımıyla devlet hastanelerinde yoğunluktan dolayı sevk edilmesi gereken bebekler, anlaşmalı özel hastanelere yönlendirildi.
Bu süreçte bebeklerin uygun tedavi yöntemleriyle iyileştirilmesi bir kenara bırakılarak, hastanelerde gereksiz yere uzun süre tutulduğu, bu sayede SGK'dan yüksek ödemeler alındığı belirtildi. Bebeklerin sağlıklarının tehlikeye atıldığı bu uygulamalar sonucunda bazı bebeklerin hayatlarını kaybettiği veya kalıcı sağlık sorunları yaşadıkları iddianamede yer aldı.
Doktor Fırat Sarı ve ekibinin, İstanbul'da Bağcılar Medilife, Beylikdüzü Medilife, TRG Hospitalist, Avcılar Hospital, Reyap Hastanesi ve Birinci Hastanesi gibi birçok özel hastanenin yeni doğan yoğun bakım ünitelerini işlettiği ve buralara sevk edilen bebekler üzerinden SGK'dan haksız kazanç elde ettikleri ortaya çıktı.
AMBULANS ŞOFÖRÜ KENDİSİNİ DOKTOR OLARAK TANITTI
112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert ÖZDEMİR'in, kendini TRG Hospital adına "Doktor Ahmet" olarak tanıtarak bebek hasta kabul ettiği, ayrıca Suriyeli bebekler için yer ayırdığı ve bu durumu da kullanarak haksız kazanç sağladığı belirtiliyor. Aynı şekilde, Dr. İlker GÖNEN'in 112 Nakil Birimi ile yaptığı görüşmelerde farklı doktor isimleri kullanarak hastaları usulsüz şekilde kabul ettiği kaydedildi.
SUÇU NASIL İŞLEDİLER?
Mesele iddianamede şu ifadelerle anlatıldı:
"Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi sahibi Dr. Fırat SARI'nın İstanbul ilinde anlaşmalı olduğu Bağcılar Medilife, Beylikdüzü Medilife, Bağcılar TRG Hospitalist, Avcılar Hospital, Reyap Hastanesi, Birinci Hastanesi Yeni doğan yoğun bakım ünitesinin işletmesini alarak buralara devlet hastanesi veya farklı özel hastanelerden bebek hastaların sevklerini yapıp buraların sürekli dolu olmasını sağlayarak SGK'den yüksek miktarda ödemelerin alınmasını sağlayıp hastanenin gelirlerini arttırmaya yönelik çalışmaların olduğu, bunun karşılığında da "hakediş" adı altında ödemelerin aldığı değerlendirilmektedir.
Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM)'dan alınan İstanbul ili hastane acil servislerinin koordinasyonu ve hasta nakil işlemlerinin yürütülmesi algoritmasına bakıldığında hastanın bulunduğu devlet ya da özel hastanede yoğunluktan veya tedavi koşullarının uygun olmamasından dolayı başka hastaneye sevk edilmesi uygun görüldüğünde hasta hekiminin düzenlemiş olduğu epikriz raporunda EK-3 ve EK-7 raporları doldurulur, hastanenin ASKOM personeline bildirilir, akabinde Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanlığı (KHHB) 112 Koordinasyon Merkezinden talep oluşturulduktan sonra provizyon numarası alınarak 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğüne daha önceden bildirilen ve uygun tedaviyi yapabilecek donanıma haiz olan özel hastanelere nakil gerçekleştirilir. Bu işlem belli bir düzene ve sıraya göre yapılarak her hastaneye aynı oranda hasta sevki yapılmasını sağlayarak rekabet koşullarına aykırı hareket edilmesini de önlemeye çalışılır.
Örgüt içindeki işleyiş bu sistemi saf dışı edecek şekilde hareket ederek anlaşmalı oldukları hastanelerin gelirini arttırmak amacıyla şu şekilde hareket etmektedir:
Örgüt yöneticisi 112 Ambulans Şoförü Gıyasettin Mert ÖZDEMİR, İstanbul ili içerisinde 112 Acil Hastane sevk işlemlerini yapan örgüt üyesi Renas KILIÇ ve örgüt üyesi Fehmi ALPEREN; il dışında hastane sevk işlemlerini yapan örgüt üyesi Serdar YÜKSEL'in devlet ya da özel hastanelerden sevk olması gereken bebek hastaları öğrenerek örgüt lideri Dr. Fırat SARI ya da örgüt yöneticisi Dr. İlker GÖNEN'e haber vererek bebeğin anlaşmalı oldukları hangi hastaneye sevk etmek istedikleri yönünde talimatı aldıktan sonra o hastaneye gerekli sevki yapabilmek için ASKOM'un algoritmasına aykırı olacak
şekilde hareket edip önce bebek hastanın ailesini ikna ettikten sonra bebek hasta için tedavi red denilen işlemi yapıp daha sonra örgüt yöneticisi ambulans şoförü Gıyasettin Mert ÖZDEMİR'in 112 Acil Çağrı Merkezinden provizyon numarası almadan sanki bu hasta hiç başka bir hastaneye gitmemiş gibi gösterilerek örgüt içinde anlaşmalı olan hastanelerin birine ACİL'den giriş yapılmasını sağlayıp maddi menfaat temin ettikleri değerlendirilmektedir."
ÖRGÜTÜN HASTANE SEVK İŞLERİNİ YÜRÜTME ŞEKLİ İDDİANAMEDE
İddianamede ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'im TRG Hospital adına kendisini "Doktor Ahmet" olarak tanıtarak 112 Acil Çağrı Merkezi'nden usulsüz bir şekilde bebek hastalar aldığı Özellikle E-42 numaralı eylemde, bebekleri usulsüz yöntemlerle anlaşmalı hastanelere kabul ettirdiğine dikkat çekildi. Bu süreçte, hasta nakillerini koordine eden Dr. İlker Gönen de çeşitli takma isimler kullanarak bu yasa dışı işlemlere karıştı. Gönen'in, Medisense Sağlık Hizmetleri'nde "hasta danışmanı" olarak çalıştığı ve örgüt lideri Fırat Sarı ile birlikte usulsüz ödemeler aldığı tespit edildi. Ödemelerin düzenli olarak "hakediş" ve "maaş" adı altında yapıldığı belirtildi.
Soruşturma kapsamında, örgüt lideri Dr. Fırat Sarı'nın İstanbul'daki hastanelerde kendisine bağlı sağlık çalışanları ile sürekli iletişimde olduğu ve düzenli olarak ödemeler yaptığı da belirlendi.
İddianamede adı geçen bazı sağlık çalışanları şunlar:
- Bağcılar Medilife Hastanesi: Çağla DURMUŞ
- Beylikdüzü Medilife Hastanesi: Ceren Hatice KIRIM
- TRG Hospitalist Hastanesi: Cansu AKYILDIRIM
- Reyap Hastanesi: Mehtap SAYAR, Sümeyye Nur ARSLAN
- Esenler Güney Hastanesi: Hüseyin GÜNERHAN
- Bağcılar Şafak Hastanesi: Mehmet Halis BAŞLİ
- Birinci Hastanesi: Enes Kaan BÖLÜKBAŞI
- Duygu Hastanesi: Deniz KORKMAZ
- 11 hastanenin hasta takibini yapan hemşireler: Hakan Doğukan TAŞÇI, Hasan Basri GÖK
İddianame sağlık çalışanlarının suç işlemek için örgüt kurduğuna dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
"Yapılan çalışmalar sonucunda bebek hastalar üzerinden birçok hastane ile anlaşarak uygun ve yeterli olmayan tedavi yöntemleri yüzünden bebek hastaların hayatlarının kaybetmelerine ya da kalıcı sağlık sorunu ile yaşamalarına neden oldukları ayrıca bu tedavi yöntemleri yüzünden SGK kurumuna yüksek tedavi masraflarını fatura ederek haksız kazanç elde ettikleri, bahse konu hastanelerden bebek hastalar üzerine usulsüz yazdıkları ya da arta kalan ilaçları kullanılmış gibi göstererek 3. Kişilere sattıkları değerlendirilmektedir. SGK Genel Müdürlüğünün ve Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulunun suça konu olaylar ile ilgili kamu kurumu zararını ve uygun olmayan tedavi yöntemleri olduğu değerlendirilen eylemler hakkında alanında uzman bilirkişiler tarafından inceleme yapılmasının uygun olacağı değerlendirmektedir. İl Sağlık Müdürlüğünün denetim raporları, CMK Md.135 Md. 140 kapsamında uygulanan tedbirler, HTS kayıtları, Banka Hesap Hareketleri sonucunda elde edilen delillerde örgüt lideri etrafında toplanan, şahısların hiyerarşik bir düzen ve belli bir iş bölümüyle içerisinde suçun sürekliliğini sağlayarak birçok defa işlenmesini neden oldukları, bu kapsamda yapılan çalışmalarda suç işlemek amacıyla örgüt kurmanın unsurları oluştuğu değerlendirilmiştir."
İŞTE İSTENEN CEZALAR: 21 ŞÜPHELİ, BEBEK ÖLÜMLERİNDEN SORUMLU TUTULDU
İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve 11 kez uygulanmak üzere "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.
Aralarında doktor, hemşire ve sağlık görevlilerin de bulunduğu 18 şüpheli hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası talep edildi.
Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.
GİZLİ YAZIŞMALAR İDDİANAMEDE: BAŞIMIZ BELADA
Örgüt üyeleri arasında gerçekleşen telefon görüşmeleri bebek ölümlerinde yaşanan ihmal ve sorumluluk konusundaki şüpheleri gözler önüne serdi. Özellikle 6 Temmuz 2023 tarihinde Fırat Sarı ile ambulans şoförü Gıyasettin Mert ÖZDEMİR arasında gerçekleşen konuşma, bebek ölümleri ile ilgili gizli detayları ortaya koydu. Sarı'nın "Başımız belada Merto" ifadeleri dikkat çekti.
İşte iddianamede yer alan o gizli konuşmalar...
İşte iddianamede yer alan o gizli konuşmalar...
İşte iddianamede yer alan o gizli konuşmalar...
İşte iddianamede yer alan o gizli konuşmalar...