Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan, İstanbul'da gözaltına alınarak Ankara'ya getirilmiş emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği sulh ceza hakimliği tarafından 'Siyasi ve askeri casusluk' suçundan tutuklanmıştı.
Gürcan'ın ifadesinde yabancı diplomatlarla bir araya gelerek, ülkenin iç ve dış politikaları hakkında bilgiler verdiği ortaya çıkarken, Suriye, Irak, İran, Ukrayna, Afganistan ve Libya gibi ülkelere ilişkin bilgi ve analizler paylaştığı karşılığında ise ücret aldığı tespit edildi.
GÖRÜNTÜLERE ULAŞILDI
Soruşturma kapsamında alınan mahkeme kararlarına istinaden adım adım izlenen Gürcan, bir diplomatla Ankara'da bulunan bir AVM'nin kapalı otoparkında görüştü. O görüşmelerde adım adım izlendi. Kamera kayıtları sorulan Gürcan, pandemi nedeniyle açık ortak alan olmamasından dolayı otoparkta görüştüklerini öne sürdü.
Kamera kayıtlarında X şahsın ceketinin cebinden çıkardığı zarfı Gürcan'a verdiği görüntülerin yer alması üzerine Gürcan ifadesinde, "Bu zarfı danışmanlık hizmeti olarak verdiğim bölgesel açık kaynak haber tarama ve analiz çizelgelere bedeli olarak elden taktim ettiği zarf içerisinde 500 euro ödeme vardır" dedi.
Gürcan'ın parayı aldıktan sonra ATM'ye gittiği görüntüleri üzerine, "Fikri ürünüm olan ve tamamen açık kaynaklardan derlediğim kendisine de periyodik olarak gönderdiğim Suriye, Irak, İran, Afganistan, Türkiye, Libya ve zaman zaman hazırladığım Yunanistan ve Ukrayna çizelgelerimi ve danışmanlık hizmetimin bedeli olan 500 Euro'yu İtalyan diplomattan almıştım. Bunu bankamatiğe yatırdım" cevabını verdi.
PARAYI HESABINA BANKAMATİKTEN YATIRMAYA ÇALIŞTI
Ulaşılan ATM'lerin görüntü kayıtlarında, Gürcan'ın ATM'ye gittiği, kendi hesabına para yatırmaya çalıştığı ancak parayı yatıramadığı tespit edildi.
NEVŞİN MENGÜ'DEN CASUSLUĞU AKLAMA
Nevşin Mengü'nün Mustafa Yeneroğlu'nun itiraf gibi açıklamasını alıntılayarak "Rapor yazıp satmak suç değildir. Sonunda DEVA'dan birisi açıklıkla söyledi" ifadelerini kullanıp casusluğu aklamaya çalıştı.
ÖNCE SAHİP ÇIKTI SONRA TEMKİNLİ KONUŞTU
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Metin Gürcan'ın 'siyasi casusluk' iddiasıyla ilk gözaltına alındığında "Hukukçu arkadaşlarımızın Metin Bey'e en güçlü desteği vereceğini ifade etmek istiyorum. Konuyla ve dosyayla ilgili daha detaylı bilgilere sahip olduktan sonra kamuoyuna bilgi vereceğiz" ifadelerini kullandı. Babacan "DEVA kadrolarını yıldıramazlar" şeklinde bir açıklama yaptı.
"BEN DE DESTEK ALIYORUM"
Metin Gürcan'ın casusluktan tutuklanmasının ardından DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan katıldığı bir televizyon programında konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Babacan, "Metin Bey raporlarıyla bize destek veriyor ve ben de istifade ediyorum. Bizde çalışan herkes gönüllüdür. Konunun detaylarını öğrendikten sonra siyasi değerlendirmeyi partimizin yetkili organlarıyla kuşkusuz yaparız. Dosyaya hakim olmadan bir şey söylememiz çok zor. Biz siyasi içerikli konularda arkadaşlarımızın sonuna kadar yanında dururuz; ama hukukun üstünlüğüne saygımız var. Bağımsız ve tarafsız olarak yargı sürecinin işlemesi önemlidir. Savcılık sürecini şu anda izliyoruz" dedi.
Öte yandan Babacan'ın Metin Bey'de "devletin gizli belgesi yok" ifadelerini kullanması da büyük dikkat çekmişti.
Mustafa Yeneroğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
"Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği'nin Metin Gürcan ile ilgili tutuklama kararı hukuki gerekçelerden yoksundur. Casusluk suçunun özü olan "gizli bilgi temini" ile ilgili en ufak bir saptama olmadığı için Metin Bey olmayan gizli bilginin paylaşımından tutuklanıyor.
Mahkeme kararı tam bir hukuk garabeti. Bir hakimin tutuklama kararı verirken sözde 'kuvvetli suç şüphesini' tespit ettiği suçun tanımından ve unsurlarından bihaber olması herhalde hukuk tarihinde okutulacak dersler arasına girebilecek niteliktedir.
Bir kişinin casusluk suçundan sorumlu tutulabilmesi için Türkiye'nin aleyhine ve yabancı bir devletin lehine gizli bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etmiş olması lazım. Dosyada gizli bilgi temini ile ilgili bir saptama yok zaten...
Ülkemizde pek çok kişi bu ve bunun gibi soruşturmalarla gerekçesiz olarak tutuklanıyor ve yargılanıyor çünkü insan hayati değersiz kabul ediliyor. Adalet dağıtması beklenen mahkemelerin hukuk bilincinden bu kadar yoksun olması anayasal devlet iddiasından da büyük bir kopuştur.
Sadece kurucumuz olan Metin Gürcan Bey'in değil, kim olursa olsun her bir yurttaşımızın temel hakkı kutsaldır ve dokunulmazdır. Mücadelemiz insan onurunu varlık sebebi kabul eden bir devlet anlayışı içindir"