ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Beyaz Saray'da yapılması beklenen nadir mineral anlaşması öncesi canlı yayında milyonların önünde bir tartışma yaşadı. ABD Başkanı Trump Zelenskiy'e "3. Dünya Savaşı ile kumar oynuyorsun" dedi.
Trump, Zelenskiy'nin "Amerikan halkına saygısızlık ettiğini" savunarak özür beklediğini açıkladı. Zelenskiy ise özür dileyecek yanlış bir şey yapmadığını söyleyerek, Beyaz Saray'dan ayrıldı.
UKRAYNA ERDOĞAN'DAN YARDIM İSTEDİ
Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği X sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Paylaşımda, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 18 Şubat'ta Beştepe'de Zelenskiy'yi karşıladığı anlardan bir kare yer aldı.
Geçtiğimiz gün ise İngiltere'nin başkenti Londra'da kritik bir zirve düzenlendi. Avrupa ülkeleri ABD'ye alternatif olarak 4 maddelik bir Ukrayna barış planı sundu. Zirvede AB bir blok olarak Ukrayna'ya sahip çıkacağını gösteremediği gibi kalıcı güvenlik garantileri de sunamadı. 3. Dünya Savaşı'yla kumar oynanırken, Trump'ın neyi temsil ettiği, bir aparata dönüşen Zelenskiy ve arkasındaki İngiltere ile AB'yle neden kavga ettiği büyük bir soru işaretini de beraberinde getirdi.
Konuya ilişkin Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, çarpıcı bir yorumda bulundu. Övür, Mühendis Cemil Şinasi Türün'ün ifaderinden yola çıkarak, Trump'ın arkasındaki gücü şu şekilde açıkladı:
"Trump'ın yeni yönetiminin önce Rusya ile kapalı kapılar arkasında müzakere ettiğini gördük. Bu müzakereler Suudi Arabistan'da başladı ve İstanbul'da ABD konsolosunun evinde devam etti. Daha da edecektir. Bu müzakerelerin sadece Ukrayna savaşı ile ilgili olduğu sanılmasın. Yeni bir Yalta süreci olarak düşünülebilir."
"TÜRKİYE ESKİSİNDEN DAHA ÖNEMLİ AKTÖR OLABİLİR"
1945'te ABD, Rusya ve İngiltere'nin katıldığı ve dünyanın paylaşıldığı Yalta süreci ile bugünün arasındaki farkı da açıklayan Övür,
"Yalta-1945 konferansından farklı olarak masada İngiltere yok. Amerika'nın tek kutuplu dünya jandarmalığından geri çekildiği için artık sadece ABD ve Rusya masada ve yeni düzeni tasarlıyor. Yeni düzen 3, 4 ya da 8 kutuplu olabilir. Bu yeni düzen henüz netleşmedi. Çeşitli alternatifler var. Türkiye de bu yeni düzende eskisinden daha önemli bir aktör olabilir." dedi.
DÜNYA DÜZENİ DEĞİŞİYOR! BAŞKAN ERDOĞAN BOŞUNA TERÖRSÜZ TÜRKİYE DEMİYOR
İngiltere'nin artık global bir güç olmadığına dikkat çeken Övür, "Zelenski'nin Oval Ofis'e çağrılması ve orada rezil edilmesi senaryo ile olmuştur. Yani artık Ukrayna yeni dönemde Rusya'ya karşı Avrupa'ya terk edilmiştir. Yeni ABD yönetimi, Avrupa Birliği ile ilişkisini koparmıştır. Rusya ile ABD'nin yakınlaşıp, Çin'den uzaklaşması ve Çin'in yalnız bırakılması planını işlemekteler. " ifadelerini kullandı. Avrupa'nın Ukrayna'yı kışkırtmaya devam ettiğine vurgu yapan Övür, "Avrupa ve ABD'deki sırrı çözülemeyen patlamalar ve saldırılar sürecin hiç de kolay geçmeyeceğini gösteriyor. Görünen o ki 1945'te kurulan dünya düzeni yıkılıyor. Başkan Erdoğan boşuna iç cepheyi güçlendirme ve "terörsüz Türkiye" hedefinde ısrar etmiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Sabah Gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu da AB ile ABD arasında sıkışan Ukrayna'nın önünde acımasız iki seçenek bulunduğuna dikkat çekti. Müderrisoğlu bu seçenekleri " Ya "Rus askeri işgali" ya da "ABD'nin ekonomik işgali!" şeklinde sıraladı.
BAŞKAN ERDOĞAN ANLAŞMA ZEMİNİ SUNMUŞTU
Rusya-Ukrayna savaşı başladığında, henüz can kayıpları ile ekonomik ve stratejik maliyetler tırmanmadan önce Başkan Tayyip Erdoğan'ın Rus ve Ukrayna heyetlerine muhtemel anlaşma zemini sunduğuna vurgu yapan Müderrisoğlu, bu fırsatın kaçırıldığını hatırlattı. Müderrisoğlu, gelinen bu noktada savunma sanayinde milli yeterliliğin gerekliliği, dış politikayı takviye edici etkisi ve caydırıcılık yönünün çok daha iyi anlaşıldığını ifade ederek, "Kendi göbeğini kendisini kesemeyen ülkelerin önce sesi, sonra itibari değeri kesilir!" dedi.