İnsansız hava araçlarını öncelikle keşif ve gözetleme için kullanmaya başlayan Türkiye, bu alanda kısa sürede sağladığı gelişimin ardından söz konusu platformlara silah ekleyebilen dünyanın sayılı ülkelerinden biri oldu.
TRT Haber'de yer alan habere göre ANKA-S ve Bayraktar TB2 ile SİHA alanında ne denli kritik bir yetkinliğe ulaştığını gerek yurt içi terör operasyonlarında gerekse de Irak, Suriye ve Libya gibi son derece tehlikeli bölgelerde sergilediği performansla gösteren Türk savunma sanayii gelecek dönem için de çalışmalarını sürdürüyor.
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, Türkiye'nin Akıncı ve Aksungur gibi iki farklı platformla daha bu alana giriş yaptığını hatırlatarak, Taarruzi İHA olarak kabul gören her iki aracın envantere girmesiyle yeni bir dönemin başlayacağına dikkat çekti.
Aksungur'un 49 saatlik rekor uçuşunun ardından 'tek seferde 12 adet MAM-L mühimmatı ile uçuş' sürecini değerlendiren Şahin, "TUSAŞ ANKA ve Bayraktar TB2 tipi SİHA'lar halihazırda aktif olarak kullanılıyor. Bu SİHA'lar, azami dört adet MAM-L mühimmatı ile uçuş gerçekleştirebiliyor" dedi.
Anıl Şahin, ANKA ve Bayraktar TB2'lerin 20-24 saat havada kalış süresine sahip olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
"SİHA'lar için 4 adet MAM-L, terörle mücadele için çok da kötü olmayan bir silah yükü olsa da gerçek bir muharebe için az kalıyor. MAM-L hem anti-personel hem de anti-tank amaçlı harp başlığına sahip olduğu için çok sayıda zırhlı hedef de imha edildi.
Ancak karşıdaki kuvvet çok fazla olduğu dönemlerde SİHA'nın üzerindeki mühimmatın yetmediği zamanlar da oldu.
Geçtiğimiz günlerde AKSUNGUR 12 adet MAM-L ile uçuş gerçekleştirdi. Bu uçuş yerli ve milli savunma sanayii için son derece önemli bir kilometre taşı olarak kabul edildi. Mühimmat açısından bakacak olursak Aksungur o uçuşta 3 adet ANKA'nın yaptığı işi tek başına yapabileceğini gösterdi."
AKSUNGUR'un 750 kilogram faydalı yük kapasitesi olduğunu hatırlatan Anıl Şahin, MAM-L mühimmatının ağırlığının ise 22,5 kilogram olduğunu söyledi.
"IDEF-2019 Fuarı esnasında AKSUNGUR'u, dörtlü MAM-L salanı ile görmüştük" diyen Şahin, şunları söyledi:
"Belki de bir sonraki aşamada 6 silah istasyonunda dörder adet MAM-L olmak üzere 24 adet MAM-L mühimmatı yüklü bir AKSUNGUR görebiliriz. Salan ve FLIR (Elektro-Optik Görüntüleme Cihazı) ağırlığını dahil etsek bile 750 kilogramın altında kalıyor toplam ağırlık. Bu da söz konusu senaryonun oldukça muhtemel olduğunu gösteriyor.
Kaldı ki Aksungur'a sadece taşıdığı MAM-L sayısı üzerinden bakmak söz konusu platformun ülkemize sağlayacağı kazanımları gözden kaçırmamıza neden olabilir.
AKSUNGUR'u sinyal istihbaratı (SIGINT) veya deniz karakol görevlerine uygun faydalı yüklerle de göreceğiz. Ki bu durum Aksungur'u özel kılmakla kalmıyor, Türkiye'nin yakın çevresinde son derece caydırıcı bir güç olduğu gerçeğini pekiştiriyor." AKSUNGUR'un, TEBER-82 Lazer Güdüm Kiti entegre edilmiş Mark-82 mühimmatını başarıyla ateşlemesini hatırlattığımız Şahin, SİHA'ların bu tarz atışları yapabilmesini şu sözlerle değerlendirdi:
"Mark serisi Genel Maksat Bombaları (Mark-81, Mark-82, Mark-83, Mark-84) Türkiye'de sadece F-16 Fighting Falcon ve F-4E Terminatör 2020 savaş uçakları tarafından kullanılıyor olup, Türk Hava Kuvvetlerinin başlıca hava-yer mühimmatı olarak kabul ediliyor. AKSUNGUR ise bu tür bir mühimmatı ateşleyen Türkiye'deki ilk insansız hava aracı oldu.
Sahip olduğu iki adet turbodizel motor sayesinde oldukça ekonomik uçuş saatine sahip olan AKSUNGUR, gerek F-16'lara göre çok daha ucuz işletim bedeline sahip olması gerekse terörle mücadele görevlerinde aktif rol oynayarak F-16'ların gövde ömürlerinden tasarruf edilmesini sağlayacak olması sebebiyle hayati öneme sahip.
Her bir kanadında üç adet bulunan silah istasyonları vasıtası ile 750 kilogram faydalı yük taşıyabilecek olan AKSUNGUR, bu yüklerle 25 bin feet irtifada 12 saat havada kalabilecek. AKSUNGUR'un MAM-L, MAM-C, CİRİT ve L-UMTAS füzelerine ilaveten taşıyacağı TEBER-81, TEBER-82, HGK-3, KGK-82 ve minyatür bomba mühimmatları, halihazırda Türkiye'de sadece F-16/4 savaş uçakları tarafından taşınabiliyor."
