Ağız, burun, boğaz bölgesi virüs için en önemli yerleşme, bulaşma ve bedene giriş alanları. Özellikle bu bölgelerin korunması en mühim nokta. Sık tekrarlanan ağız, boğaz temizlikleri, doğru ve dozunda yapılan (abartmadan) tuzlu veya tuzsuz su gargaraları kanaatime göre çok faydalı.
BİR SORU: NASIL BESLENELİM
Yalnızca koronavirüslere değil, diğer mikroplara karşı da en etkin gücümüz hiç kuşku yok ki bağışıklık sistemimiz. Sistemin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerin başında protein zengini besinler var. Hayvansal ürünlerden sakatat, süt ürünleri, deniz ürünleri, yumurta (tabii ki iyice pişirerek), bitkisel besinlerden bakliyat ve kuruyemişler en etkili protein kaynaklarımız. Ama bize sadece protein yetmiyor.
Hürriyet'te yer alan habere göre, bağışıklığın gücüne güç katan antioksidanları, vitamin ve mineralleri de (taze sebze ve meyveleri, tam tahıllıları, baharatları) her zamankinden daha düzenli yiyip içmemiz lazım. Özellikle sülfür ve terpen zengini sebzeler (lahana, karnabahar, soğan, sarımsak, turp, tere, roka, nane, fesleğen ) antosiyanin deposu koyu kırmızı, mor, siyah renkli sebze ve meyveler işe yarayabilirler. Propolisin antiseptik ve antioksidan gücü de akılda tutulmalı...
BİR BİLGİ: TAKVİYE LAZIM MI
Hemen herkes "Bağışıklığım güçlü olsun" diyerek destek hapları peşinde. Kimi probiyotik, propolis, kimi C ve D vitamini, kimi de bitkisel çözümlerde çare arıyor. Kısacası bağışıklık destekleri neredeyse yok satıyor.
Bu listeye daha önceki yayınlarda etkili olabilecekleri anlaşılan şu antioksidanlar da eklenebilir: Selenyum, çinko, alfa lipoik asid, N Asetil Sistein...
NOT: Bu antioksidanların özellikle solunum yolu mukozasının korunmasında ve akciğerlerde krize, solunum yetmezliğine sebep olan iltihabi yanıtların azaltılmasında etkili olabileceklerini düşündüren bilimsel veriler var.