Bir süredir çocuklarının velayetini babaları Reha Muhtar'dan almak için uğraşan Deniz Uğur, yaptığı açıklamalarla sık sık gündem olmuştu.
İkili arasında yeni bir gelişme oldu ve velayet davası Adli Tıp Kurumu'na taşındı. Mahkemenin, 5 hastaneden davalı ve davacının epikriz raporları, reçeteleri ve hastanede bulunan tüm kayıtlarının gönderilmesini istedi.
Bu olayla birlikte gündeme gelen üç çocuk annesi Deniz Uğur'un hayatı merak edilerek araştırılmaya başlandı. Uğur'un özellikle eski eşleri merak konusu oldu.
Ünlü oyuncunun komşusu tarafından öldürülen eski eşinin kim olduğunu ilk kez öğrenenler ise şaşkınlıklarını gizleyemedi.
Oyuncu, eşinin 13 Temmuz 2004 tarihinde yüksek ses yüzünden tartıştığı komşusu tarafından vurularak öldürülmesinin ardından oğlu Engin Deniz ile hayata tutundu.
Uğur, bir röportajında bu konuyla ilgili konuştu ve kendini hiçbir zaman yalnız hissetmediğini belirterek şunları söyledi: "Yalnız olduğumda aynaya baktığımda hep şunu söylüyorum; Aslında yalnız değilim. Hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiçbir koşulda yalnız değilim.
Yaratanın sevgi dolu elleri arasındayım. O beni her an görüyor, her an duyuyor ve her şey kontrol altında. Bunu düşünmek bana çok güç veriyor ve kendimi güvende hissediyorum"
"ENGİN DENİZ BENİM MELEĞİM"
Eski eşini acı bir olaya kurban veren Deniz Uğur ''Sosyal olarak bu konularda sesimizi duyuruyoruz. Bireysel silahlanmaya karşı bir duruşumuz var. Sosyal projelerde yer alıyoruz. Bireysel silahlanmamın da ötesinde şiddet çok tehlikeli" dedi.
İşte Deniz Uğur'un eski eşi ve Engin Deniz'in babası İsmail Hakkı Sunat...
NELER OLDU?
Reha Muhtar ile Deniz Uğur arasındaki velayet davasında sular durulmadı. Mahkeme, tarafların ikiz çocuklarına karşı ebeveynlik görevini yerine getirmelerine engel teşkil edebilecek ruhsal ve bedensel rahatsızlıkları bulunup bulunmadığı konusunda rapor hazırlamasını kararlaştırdı.
Mahkeme, 5 hastaneden davalı ve davacının epikriz raporları, reçeteleri ve hastanede bulunan tüm kayıtlarının gönderilmesini talep etti.
Arzu Kaya'nın haberine göre; İstanbul Adli Tip Kurumu'nun mahkemeye bildireceği bir randevu gününde iki tarafın da fotoğraf ve kimliklerini hazır bulundurup Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verdi.
Adli Tıp'tan çocuklarına karşı ebeveynlik görevini yerine getirmelerine engel teşkil edebilecek ruhsal ve bedensel rahatsızlıkları bulunup bulunmadığı konusunda rapor hazırlamasını istedi.
Çocuklardan Mina'nın öğrenim gördüğü okula da yazı yazılarak devamsızlık yapıp yapmadığı, yapıyor ise devamsızlıklarını gösterir belgelerin gönderilmesini ve sebebinin mahkemeye bildirme gönderilmesini ve sebebinin mahkemeye bildirmeleri çifte beyan edildi.
