Emret Komutanım dizisindeki rolüyle hafızalara kazınan ve uzun süredir psikolojik sorunlarıyla mücadele eden Arda Kural, zor günleri geride bıraktı. Hürriyet'e açıklamalarda bulunan Arda Kural bakın neler anlattı neler.
Bugün çok pik yapan bir projede gördüğümüz oyuncuyu 1 yıl sonra konuşmadığımızı fark ediyoruz. Hikayenden, geçmişinden, kendinden önce oyunculuk anlamında cast'ın unutulmuyor. Neden? Oynarken bir şeyleri çok mu iyi yaptın?
Evet, iyi oynadığımı biliyorum. İşimi iyi ve güzel yaptığımı biliyorum. Aslında esas konu, duyguların insanlara geçmesi oldu. Ekranda oynadığım karakterler, yarattığım ya da yaratılmış karakterler oluyor. O karakterleri, kendimden bir parça gibi gördüm. Seyirciye duyduğum saygımdan ötürü mesleğe karşı şöyle bir tavrım vardı; oynadığım karakterler tabii ki benim öz karakterim değil ama öyle bir şey olmalı ki kendi karakterim ile tanınmayayım ve oynadığım karakterleri benimsesinler. Sonuçta bu bir hayal sektörü. Romantik bir erkek karakter, genç kızların rüyalarını süsleyen bir tip olabiliyor. Ona bakıp onu düşündüğü zaman ne hisseder? Ekrandan gördüğü zaman o duygu alışverişi ne olabilir? Bu soruların neticesinde duygularımı insanlara geçirirken aslında kendimden de bir şeyler katmış olduğumu biliyorum.
Çok yakışıklı jön diyebileceğimiz, sureti herkes tarafından kabul görebilecek ya da çoğu kadının ilgi duyabileceği bir figürsün. Sence bunu kaldırabildin mi?
Hayır, taşımadım ki kaldırayım. Ben, kadınların ilgi duyabileceği bir karakter olduğumu bildiğim halde yaptığım şeyler sadece ekranda kaldı profesyonellik açısından.
O yıllarda ne yapıyordun?
Dışarıda bana dönük bir hayatım vardı. Oraya kimseyi karıştırmıyordum. "Lise Defteri" ile başlayan serüvende ve "Emret Komutanım" döneminde çok yabancı durdular hep. Beni tanıdıklarını bilirim ama asla yanıma gelmezler ve ilgi göstermezler. Tabii ki herkes için geçerli değil.
O dönemde popülerizmin içinde bir yalnızlaşma mı yaşadın?
Popüler kültüre beni yerleştirdiler ama ben hep popüler kültürü biraz hafife almıştım. Popüler kültür, o dönemde biraz yeriliyordu. Biraz da bu kültüre dair dayatmalar vardı. Ben de popüler kültüre yanaşmamayı tercih etmeye çalışıp farklı kültürlerde kendime yer bulmaya çalıştım.
Senin hayatında olabilecek erkek ya da kadın figür; senden çekinmeli mi, senden şefkat almayı mı beklemeli, tam tersi şefkat vermeli mi yoksa seninle eğlenebilmeli mi? Şu anda senin hayatından olmanın karşılığı ne olur?
Benimle arkadaşlık kurmaktan korkulmaz. Arkadaşlarım ve çevrem, beni çok sever. Ama çekinmeleri vardır. Neden? Kuralcıyım ve saygı benim için çok önemli. Bir iletişimde yerli yerine oturan bir olgudur saygınlık. O kişilerin benden korkması için o adımı atmalarına bir sebep yoktur.