Kaya Çilingiroğlu'nun eski eşi Feraye Tanyolaç'ın Bebek'teki Arif Paşa Korusu'nda yer alan apartman dairesine 11 bin lira kira vermesi gündeme bomba gibi düştü.
Sabah'ta yer alan habere göre; ev sahibi Gülsüm Suna Çakmur'un kira tespitinin 80 bin lira olması yönünde açtığı davanın görüldüğü İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi davayla ilgili ilk kararını verdi.
Mahkeme, Arif Paşa Korusu'ndaki evin kirasının tespit edilebilmesi için evde bilirkişi incelemesinin yapılmasını kararlaştırdı.
Bu kapsamda, gayrimenkul değerleme uzmanı, fen bilirkişisi ve inşaat mühendisi bilirkişiden oluşacak heyetin, Arif Paşa Korusu'ndaki evde keşif yapılmasına hükmetti.
Mahkeme, hem ev sahibi Gülsüm Suna Çakmur'un hem de kiracı Feraye Tanyolaç'ın mahkemeye gösterecekleri tanıkların isim, adreslerini bildirmelerini ve getirecekleri belgeleri sunmaları için iki haftalık bir süre verdi.
Mahkeme ayrıca davaya konu olan Arif Paşa Korusu'ndaki ev için emsal kira sözleşmelerinin de dosyaya bu tarihe kadar sunulmasına hükmetti.
Elektrik, su ve doğalgaz müdürlüklerine müzekkere yazılarak anlaşmazlık konusu olan daireye ilişkin emsal kira sözleşmelerinin gönderilmesine de karar verdi.
NELER OLMUŞTU?
Ev sahibi yaklaşık 8 yıldır evinde yaşayan Tanyolaç'ın kirasının 80 bin lira olarak tespit edilmesi için mahkemenin yolunu tutmuş ve dava açmıştı.
Ev sahibi, Bebek'te emsal dairelerin kirasının 100 bin ile 200 bin lira arasında değiştiğini belirterek, yeni kira bedelini kabul etmeyen Tanyolaç için, "Evimi gasp etti. Gecekondu kirası veriyor. Neredeyse yok sayılacak bir kira ücretini ödeyerek keyif sürüyor" demişti.
"KAPICI DAİRESİNDE OTURUYORUM"
Feraye Tanyolaç ise fotoğrafları da ortaya çıkan evde perdelerini açıp rahatça güneşlenemediğini söyleyen Tanyolaç, kapıcı dairesinde oturduğunu öne sürerek, oturduğu evin gecekondudan hallice olduğunu dile getirmişti.
Tanyolaç, "69 yıllık bina. Depremde yıkılma riski çok yüksek ölümle burun buruna yaşamımı sürdürüyorum" diyerek, kira üst sınırının 80 bin değil 45 bin lira olmasını ve bilirkişi incelemesi yapılarak kira bedelinin belirlenmesini talep etmişti.
Dilekçede, "Gecekondudan hallice olan, 69 yıllık, bütün tesisat sistemi çürümüş bulunan ve sokak hayvanlarından, pirelerden, farelerden, çöp kokularından üstün çaba ve masraf sarf edilmesi gerekli olan, otopark hakkı bulunmayan, sokaktaki arabanın neredeyse salonun içerisinde olduğu, salonuna direkt olarak sokağa açılan pimapen cam kapı bulunan ve güvenliksiz olan dairesine 45 bin lira bedel talep etmesi fevkalade fahiş ve hayatın olağan akışına aykırıdır. Buna rağmen henüz bu rakamın üstünden 4 ay geçmiş olmasına rağmen mahkemeye başvurarak bu bedelin 80 bin liraya çıkarılmasına ilişkin dava açılması son derece kötü niyetlidir " denildi.
Ev sahibinin Bebek'teki emsal teşkil ettiği iddiasıyla sunduğu değeri 100 bin ile 200 bin lira arasında değişen kiralık daire ilanlarının hiçbirinin kendi oturduğu daireyle aynı olmadığı ifade edildi. Ev sahibinin, dairenin Bebek Mahallesi'nde bulunmasını adeta bir silah gibi kullandığını söylerken, "Sanki daire son derece nezih ve lüks bir daireymiş gibi mahkemede algı oluşturmaya çalışmıştır. Ancak daire, tıpkı davacının kendi dava dilekçesinde belirttiği gibi gecekondudan hallicedir" denildi.
Tanyolaç dilekçesinde, örnek sunulan dairelerin tamamının kendisininkinden büyük, giriş katının üzerinde bulunan katlar olduğunu, en az 2 banyosu olduğunu, doğalgazlı, boğaz manzaralı, deniz manzaralı lüks daireler olduğu aktarıldı. Kendi dairesinin ise küçük, tek banyolu, doğalgazı olmayan, giriş katında, balkonsuz, otoparksız, araba tekeri ve çöp konteyneri manzaralı, rutubetli, eski, bakımsız, tadilatsız bırakılmış olduğu ifade edildi. Dairenin aynı zamanda çok eski ve yıpranmış olmasından dolayı tadilatının dahi çok zor olduğuna dikkat çekildi.
Dairenin salonundan apartmanın bahçesine açılan pimapen bir pencere olduğunu söyleyen Tanyolaç, kapıcı girişi ve kapıcı dairesiyle yan yana oturduğunu, apartmanın jenaratörünün bile oturduğu dairenin duvarına bitişik olduğunu aktardı. Dilekçede, giriş katta bulunan dairenin Tanyolaç'ın mahrem alanını çok fazla kısıtladığı, ona güvenli bir yaşam alanı sağlamadığına dikkat çekilerek, dairenin aslında kapıcı dairesi olduğunun altı çizildi.
Tanyolaç'ın Bebek'te bulunan diğer daireler gibi doğalgazlı olmadığı, mutfakta tüp kullanıp, banyoda ise sıcak su elde edebilmek için termosifon bile kullandığı aktarıldı. Dilekçeye göre, apartmandaki araçlar Tanyolaç'ın evinin oturma odasının içindeymiş gibi bir görüntü veriyor.
Apartmanın çöp konteyneri, binanın sokağa açılan cam kapısına çok yakın olması nedeniyle yaz aylarında konteynera doluşan sinekler, böcekler ve fareler Tanyolaç'ın evine dadanıyor. Sokak kedilerinin pireleri yüzünden evin de pirelendiği, tüm bunlar nedeniyle daireyi ilaçlatmak zorunda kaldığı da hatırlatıldı. En son ilaçlandığında 3 ay sonunda haşerelerden kurtulabildiği de dilekçede kendisine yer buldu.
Tanyolaç'ın evin giriş kat olması nedeniyle perdeleri rahatça açıp, evin içini serbestçe güneş ışığıyla aydınlatamadığı da aktarılırken, "Daire, iddia edildiği gibi keyfi sürülebilecek, gözde ve lüks bir yaşam alanı değildir" denildi. Dilekçede, Tanyolaç'ın oturduğu gibi bir dairenin Bebek'te bulunamayacağı öne sürüldü. Binanın tam tamına 69 yıllık olduğunu ve yıkılma riskinin çok yüksek olduğunu dile getirerek, "Ölümle burun buruna yaşamımı sürdürüyorum" dedi.