Kraliçe 2. Elizabeth öldü taş üstünde taş kalmadı 'ah Diana şimdi burada olmalıydın' Elizabeth ile Lady Diana arasında neler oldu?

İngiltere Kraliçesi Kraliçe 2. Elizabeth'in ölümü sonrası eski defterler de açılmaya başladı. 31 Ağustos 1997'de hayatını kaybeden eski Galler Prensesi Prenses Diana ile Kraliçe Elizabeth arasındaki ilişki de tekrar konuşulur oldu. İngiliz tahtının kesin veliahtı olan Galler Prensi Prens Charles ile olan evlilikleri sürekli dünya gündemini meşgul eden Prenses Diana ile Kraliçe Elizabeth arasındaki ilişki tekrar gündeme oturdu. Kraliçe 2. Elizabeth'in ölümü sonrası sosyal medyada Prenses Diana paylaşımları yapıldı. Çocuklarını bakıcıya bırakmak yerine kendisi ilgilenmiş, onları devlet okuluna göndermişti. Çocuklarına 'gerçek dünya'nın ne olduğunu göstermek için çabalayan Diana her zaman çok eğlenceli ve örnek bir anne olarak gösterildi. Tüm dünyada 'Halkın Prensesi' olarak adını duyuran Diana, İngiltere tahtının varisi Prens Charles ile 1981 yılında evlenmişti. Eski Galler Prensesi Diana yaşamış olsaydı şu an Kraliçe Elizabeth'in varisi olarak İngiltere'nin yeni kraliçesi olacaktı. İki prens annesi Diana, hayatının aşkı tarafından ihanete uğradı. Prens Charles, evli bir kadın olan Camilla Parker-Bowles ile uzun süredir aşk yaşadığı ortaya çıktı. Prens Charles şimdiki eşi Camilla Rosemary ile olan ilişkisi nedeniyle Diana ile arası bozulmuştu. Üstelik Kraliçe Elizabeth'in de baskısı halen devam ediyordu. Kraliçe Elizabeth, oğlu Prens Charles'a baskı yaparak Diana ile evlilikliklerini bitirmek niyetindeydi. Ancak Prenses Diana bu boşanmayı istemiyordu. Neticede Kraliçe'nin istediği oldu ve Diana ile Charles'in evlilikleri son buldu. Diana Spenser, kraliyet ailesinin asla izin vermediği bir şey yaptı ve özel hayatı hakkında röportaj verdi. Prenses Diana 'Bu evlilikte üç kişiydik, bu yüzden biraz kalabalıktı.' sözleriyle tüm dünya basınına damga vurmuştu. 'NEFES ALMAKTA GÜÇLÜ ÇEKİYORDU' Prenses Diana'nın son anları... Fransız doktor 25 yıl sonra anlattı. 31 Ağustos 1997'de geçirdiği trajik Trafik kazası ile hayata veda eden Prenses Diana'nın ölümünün üzerinden tam 25 yıl geçti ancak Kaza ile ilgili soru işaretleri aradan geçen çeyrek asra rağmen hala sona ermedi. İngiltere ve dünyadaki hayranları prensesi ölümünün 25. yılında anarken, Diana'yı canlı gören son insanlardan biri olan Fransız doktor Frederic Mailliez o anları Associated Press'e anlattı. Adının her zaman bu trajik kaza ile anılacağının farkında olduğunu belirten Fransız doktor, prensesin son anları için kendini biraz sorumlu hissettiğini belirtti veo anları anlattı; 'HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEDİ' 'Enkaza doğru yürüdüm. Kapıyı açtım ve içeri baktım. Araçta dört kişi vardı. İkisinde hiçbir tepki yoktu, görünüşe göre hayatlarını kaybetmişlerdi. Aracın sağ tarafındaki iki kişi hayattaydı. Öndeki yolcu çığlık atıyordu, arkadaki kadın yolcu ise aracın zemininde dizlerinin üzerindeydi, başı aşağı doğru eğilmişti, nefes almakta güçlü çekiyordu, acil olarak yardıma ihtiyacı vardı.' Doktor, araçtaki yolcuları gördükten sonra yardım çağırmak ve ilk yardım malzemelerini almak için kendi aracına koştu. Yardım ettiği kadının kim olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan Mailliez, aracındaki solunum torbasını Diana'ya taktı; 'Bilinci yerinde değildi. Solunum torbası biraz iyi geldi ancak hiç bir şey söylemedi' 'ŞAŞIRTICI AMA DİANA OLDUĞUNU FARK EDEMEDİM' Fransız doktor kaza yerinde yardım ettiği kadının Prenses Diana olduğunu daha sonra dünyanın kalanı ile beraber öğrendi. 'Şaşırtıcı olduğunu biliyorum ama Prenses Diana'yı tanıyamadım. Arka koltukta ona yardım ediyordum, çok güzel olduğunu fark ettim ama hayatını kurtarmaya o kadar odaklanmıştım ki bu kadının kim olduğunu düşünecek zamanım olmadı. Arkamdan biri bana kurbanların İngilizce konuştuğunu söyledi. Ben de hemen İngilizce konuşmaya başladım. Ona doktor olduğumu ve ambulans çağırdığımı söyleyerek rahatlatmaya çalıştım' 'KENDİMDEN ŞÜPHE ETTİM' Araçtaki insanları kurtarmaya çalışırken paparazzilerin kamera ışıklarını fark eden doktor suçlamaların aksine, kimsenin kazazedelere erişimine engel olmadığını belirtti ve 'Onlardan yardım istemedim, onlar da işime karışmadılar' dedi. KAZANIN GERÇEKLEŞTİĞİ O TÜNEL Acil servis ve itfaiye ekiplerinin gelmesi ile kaza alanındaki görevi sona eren Frederic Mailliez, ilk müdahalesini yaptığı kişinin Prenses Diana olduğunu öğrendiğinde büyük bir şok yaşadı ve kendinden şüphelenmeye başladı. 'Onun Diana olduğunu ve öldüğünü öğrenmek büyük bir şoktu. Onu kurtarmak için elimden gelen her şeyi yaptım mı? İşimi doğru yaptım mı? Kendimden şüphe ettiğim için tıp profesörlerime danıştım. Hepsi bana elimden geleni yaptığımı söylediler' SEVGİLİSİ VE ŞÖFÖRÜ DE HAYATINI KAYBETTİ Prenses Diana olay yerine gelen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı ve bir kaç saat sonra hayatını kaybettiği açıklandı. Aynı kazada prensesin sevgilisi Dodi El Fayed ve aracı kullanan şoför de hayatını kaybetti. HALA YARA İZLERİ TAŞIYOR Prenses Diana'nın ölümüne neden olan 1997'deki feci kazadan kurtulan tek kişiydi! Yıllar sonra ortaya çıktı. Yıllar önce Prenses Diana'yı öldüren araba kazasından kurtulan tek kişi Diana'nın koruması Trevor Rees-Jones'du. Şimdi 54 yaşında olan Jones, bir mağazada alışveriş yapan ailesini aracında beklerken görüntülendi. The Sun'ın haberine göre; ölümcül kazadan hemen önce Diana ile arabadayken görüntülenen adamın, hala 1997'de yaşanan kazadan kalan yara izlerini taşıdığı dikkat çekti. 10 GÜN KOMADA KALDI Ree-Jones'un kazanın ardından 10 gün boyunca komada kaldığı, kazada yüzündeki tüm kemiklerin kırıldığın ve hafıza kaybıyla birlikte bazı beyin hasarları yaşadığı açıklanmıştı. Cerrahlar, Jones'un dağılan yüzünü eski bir fotoğraf yardımıyla yeniden oluşturmuş ve onu bir araya getirmek için tam 150 titanyum parça kullanmışlardı. SERVET KAZANIYOR 1 ay boyunca hastanede kalan Jones, daha sonra tekrar İngiltere'ye döndü. O zamanlar sadece fısıldayarak ve cevapları yazarak iletişim kurabiliyordu. Şimdi karısı ve iki çocuğuyla birlikte birkaç dönümlük bir arazide kurulu büyük bir müstakil evde yaşıyor. İyileştiğinden beri uzun süre yurtdışında çalıştığı iddia edilen Jones'un Houston, Teksas merkezli bir petrol hizmetleri devi olan Halliburton'un güvenlik direktörü olarak bir servet kazandığı iddia edildi. Jones şimdi, beş yıl önce memleketi Shropshire'a döndüğünden beri Covid-19 aşılarından birinin arkasındaki ilaç devi AstraZeneca'nın güvenlik şefi olarak çalışıyor. 'HALA ONUNLA' Jones'un şimdi sakin ve huzurlu bir hayat sürdüğünü ancak o gece olanların etkisinin hâlâ onunla olduğunu, yara izlerinin bile hala görülebildiğini aktardı. Kaza konusunda fazla konuşmadığını da ekleyen kişi, Jones'un hayatına devam etmeye çalıştığını aktardı. 'Halkın Prensesi', 31 Ağustos 1997 yılında trajik kaza meydana geldiğinde, Mısırlı milyarder Mohamed El-Fayed'in oğlu Dodi El-Fayed ile birlikte bir Mercedes S-280'in arka koltuğunda oturuyordu. Diana'nın koruması Trevor Rees-Jones ise, ön tarafta, sürücü Henri Paul'ün yanındaydı. Paul, prenses ve sevgilisi El-Fayed'i görüntülemeye çalışan paparazilerden uzaklaşmaya çalışırken yolu şaşırdı ve Paris'teki Pont d'Alma tünelinde saate 70 km hızla giderken kaza yaptı. SON SÖZLERİ TEKRAR GÜNDEME GELDİ Neredeyse 25 yıl önce onu kurtarmaya çalışan ve olay yerine koşan ilk acil servis üyelerinden itfaiyeci Xavier Gourmelon tarafından paylaşılan Diana'nın üzücü son sözleri, Galler Prensesi'nin doğum gününe haftalar kala bir kez daha gündeme geldi. Olay yerine ilk geldiğinde kazanın kurbanlarının kim olduğuna dair hiçbir fikrinin olmadığını itiraf eden itfaiyeci, daha önce The Sun'a konuşarak şu ifadeleri kullandı: Araba berbat durumdaydı ve onunla herhangi bir trafik kazasıyla ilgileneceğimiz gibi ilgilendik. Benim için bu sadece sıradan bir trafik kazasıydı, acil servislerin uğraşması gereken birçok kazadan biriydi ve olağan sebepler, hız ve sarhoş bir sürücüydü. Prensesin sağ omzunda hafif bir yara olduğunu görebiliyordum ama bunun dışında önemli bir şey yoktu. Üzerinde hiç kan yoktu. 'ELİNİ TUTTUM VE SAKİN OLMASINI SÖYLEDİM' Sözlerine, 'Elini tuttum ve ona sakin olmasını ve hareketsiz kalmasını söyledim, yardım etmek için orada olduğumu söyledim ve ona güvence verdim' şeklinde devam eden Gourmelon, Diana'nın son sözlerinin ise, 'Tanrım, ne oldu?' diye sormak olduğunu söyledi. Xavier Gourmelon, 'Prensese kalp masajı yaptım ve birkaç saniye sonra tekrar nefes almaya başladı. Tabii ki bu olunca rahatladım, çünkü ilk yardım görevlisi olarak hayat kurtarmak istiyorsunuz; ve bunu yaptığımı sanıyordum. Dürüst olmak gerekirse, prensesin yaşayacağını düşündüm. Bildiğim kadarıyla ambulanstayken yaşıyordu ve yaşamasını bekliyordum. Ama hastanede öldüğünü sonradan öğrendim. Çok üzücüydü' ifadelerini kullandı. 'SONSUZA KADAR BENİMLE KALACAK' 'Diana'da ciddi iç yaralanmalar olduğunu sonradan öğrendim, ancak olay hala aklımda. Ve o gecenin anısı sonsuza kadar benimle kalacak' diyen itfaiyeci, 'O zaman onun Prenses Diana olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ambulansa bindirildiğinde, sağlık görevlilerinden biri bana onun prenses olduğunu söyledi' dedi. 'BENİM KÜÇÜK BİLGİ ADAMIM' ANNESİNİN İLİŞKİSİ OLAN BİR ERKEKTEN SÖZ ETTİ YERİ GELDİĞİNDE BASINLA İŞBİRLİĞİ YAPTIĞINI DA GÖRÜYORDU ARADAKİ SINIRI YOK ETTİ 'ÖZEL HAYATININ MAHREMİYETİNİ KENDİSİ İHLÂL ETTİ' MESAJ GÖNDERMEK İÇİN BÜTÜN MESELE GAZETELERDE ÇIKACAK FOTOĞRAFLARDI HİÇ PİŞMAN OLMADI Tina Brown'ın iddiasına göre Prenses Diana'nın davranışları iki oğlu William ile Harry'yi farklı şekillerde etkiledi. Ona göre William, Diana'yı daha iyi anlıyordu ama idealize etme konusunda o kadar hevesli değildi. Harry ise annesini, ağabeyi kadar iyi anlamasa da onu bir 'idol' haline getirmişti. Harry, her zaman annesinin 'bebeğiydi.' ÇARPICI BİR İDDİA DAHA ORTAYA ATILMIŞTI 'HİÇ DÜŞÜNMEDEN DIANA DEDİLER' İKİ ÜNLÜ BİRBİRİNE GİRDİ 'YEMEKTE İKİ KİŞİ EKSİKTİ' STALLONE YEMEKTEN AYRILDI Ölümüne yakın araları açılsa da Elton John ile Prenses Diana çok iyi arkadaştı. John, Prenses Diana'nın ölümünden sonra Candle in the Wind adlı şarkısını onun için uyarlayıp cenaze töreninde seslendirdi. 'PERİ MASALI' YALANMIŞ Yaşadığı dönemde Prenses Diana'nın da danıştığı Astrolog Penny Thornton, ITV kanalı için hazırlanan bir belgesele konuk oldu. Thornton, The Diana Interview: Revenge of a Princess adlı belgeselde çarpıcı bir ayrıntıyı gündeme getirdi. DÜĞÜNDEN BİR GECE ÖNCE NELER OLDU? ÜÇ KİŞİLİK EVLİLİK BAŞINDAN BELLİYMİŞ BİRBİRLERİNİ İYİ TANIMIYORLARDI TRAVMA YARATAN CEVAP! 'AŞK NE DEMEKSE'! 1981 YILINDA EVLENDİLER YENİ HAYATINI KURAMADI NİŞANI İPTAL ETMEK İSTEMİŞ Prenses Diana'nın ses kayıtlarından, hayatıyla ilgili şaşırtıcı gerçekler ortaya çıkmaya devam ediyor. İngiliz yazar Andrew Morton'un 'Diana: Gerçek Hikayesi' kitabında yer verilen ses kayıt dökümlerine göre Lady Di, bir intihar girişiminde bulundu. Prensesin ölümünden sonra ortaya çıkan kayıtlarda, Diana'nın Ocak 1982'de, Prens William'a dört aylık hamileyken kendini merdivenlerden atarak intihar girişiminde bulunduğu bilgisi yer alıyor. Prenses Diana, bu olayı şöyle anlattı: 'Dört aylık hamileyken kocamın dikatini çekmek ve beni dinlemesini sağlamak için kendimi merdivenlerden aşağı attım. Charles'a çok çaresiz hissettiğimi, ağlaya ağlaya mahvolduğumu söylemiştim. O ise benim yalandan ağladığımı söyledi. 'Seni dinlemeyeceğim. Her zaman bana bunu yapıyorsun. Şimdi ata binmeye gidiyorum' dedi bana.' Bunun üzerine kendini merdivenlerden attığını söyleyen Leydi Di, Kraliçe'nin geldiğini ve kendisini öyle görünce çok korktuğunu anlattı. 'Bebeğimi kaybetmeyeceğimi biliyordum' diyen Diana, kocası Prens Charles'ın eve geri geldiğinde yine kendisiyle ilgilenmediğini belirtti. Etrafındaki kimsenin onu anlamadığından yakınan Diana, 'Çaresizce ağlıyordum. Şımarıklık değildi bu. Sadece yeni pozisyonuma uyum sağlamam gerekiyordu' dedi. Prens Charles'ın kendisinin bulimia adlı yeme bozukluğu sorunundan annesine bahsettiğini söyleyen Leydi Diana, Kraliçe'nin herkese, evliliklerinin bozulmasında bu hastalığının rolü olduğunu anlattığını ifade etti. İçinde bulunduğu ruh hali nedeniyle terapi aldığını söyleyen Diana, 'Herkes benim, kocama zor zamanlar yaşattığımı, şımarık bir çocuk gibi davrandığımı söylüyordu' dedi. Prenses, yeni pozisyonuna uyum sağlamak için sadece huzur ve sabıra ihtiyacı olduğunu anlatmak zorunda kaldığını ifade eti. Prenses Diana'nın ses kayıtlarında, henüz Prens Charles'la yeni nişanlandıkları dönemde, kendisine 'Biraz şişmanladın galiba' demesi üzerine hızla kilo verme girişiminde bulunduğu, sonunda bulimia adlı yeme bozukluğu hastalığına yakalandığı bilgisi yer almıştı. İngiliz gazeteci ve yazar Andrew Morton'un 'Diana: Gerçek Hikayesi' adlı kitabı, prensesin, kasetlere kaydettiği konuşmaların dökümlerini de içerecek şekilde yeniden basıldı. Prens Charles ile ilk tanıştığında Prenses Diana 16 yaşındaydı. O sırada Charles, Diana'nın ablasıyla flört ediyordu. LADY DIANA KİMDİR? Lady Diana, 29 Temmuz 1981 yılında Prens Charles ile evlenerek kraliyet ailesine girdi. Düğün günündeki heyecanı ve mahcubiyeti bile, onun gelmiş geçmiş bütün soylu kadınlardan daha farklı olacağının işareti gibiydi. Ne yazık ki bu farklılık onun sonunu getirecekti. Hayatı boyunca aşkı aramış kadın Lady Diana, evlendiği gün mutlu sonu yaşadığını sanırken, aslında aksine yıllar sürecek mutsuzluğa ilk adımını atmaktaydı. Lady Diana ile evli olması ya da ettiği sadakat yemininin Prens Charles için herhangi bir önemi yoktu. Evli bir kadın olan Camilla Parker Bowles ile olan ilişkisine devam ediyordu. Bunu öğrenen Diana, sessiz kalmayacak, kraliyet ailesinin en önem verdiği konu olan gizliliği ihlal edip tam tamına 22,8 milyonun izleyeceği o meşhur BBC röportajında her şeyi anlatacaktı: 'Bu evlilikte biz üç kişiydik. Yani biraz kalabalıktı!' O gün tüm dünya varlığın, şatonun ve zenginliğin içindeki mutsuz kadını görmüşlerdi. Lady Diana ile acılarının bile ortak olduğunu anlayıp, onu daha çok seveceklerdi. Ancak bu durum Kraliyet Ailesi için geçerli değildi. Bu röportaj boşanmayı da beraberinde getirdi. Boşanmanın ardından yeniden özgürlüğüne kavuşan Diana, Pakistanlı kalp cerrahı Hasnat Khan'la aşk yaşıyordu. Ancak aradaki kültür farkı ve Diana'nın boşanmış bir kadın olması Khan'ın ailesi tarafından uygun bulunmayınca ayrılmak zorunda kaldılar. Diana, bir kez daha sevdiği adamın ailesi tarafından onaylanmamıştı. Kalbi kırık Diana, Dodi Al Fayed ile görüşmeye başladı. Birlikte yaz boyu tatil yapan çift, paparazilerden rahatsız olup Paris'e gittiler. İşte korkunç kaza o gece gerçekleşecekti. Lady Diana ve Dodi, Ritz Otel'den çıktıklarında, onları büyük bir paparazi ordusu bekliyordu. Önlerinden geçip arabalarına yürüdüler. Paparazilerden kaçmak isteyen alkollü şoför, yolu karıştırdı ve hızla bir tünele girerken kaza yaptı. Kazada Diana, Dodi ve şoför hayatlarını kaybetti. Kazadan canlı kurtarılan Diana'nın koruması ise, kazadan sonra tanık koruma programı ile gizlenecek ve ondan da bir daha haber alınamayacaktı. Kaza haberi duyulur duyulmaz, Diana'nın bir suikaste kurban gittiği iddiaları konuşulmaya başladı.Çünkü Diana saçından makyajına, etek boyundan tavırlarına kadar her şeyiyle Kraliyet Ailesi kurallarını ihlal ediyordu. Diana'nın hamile olduğu ve evlenmek üzere oldukları haberleri ölümlerinden kısa süre önce manşetlerde yer almıştı. Bu haber İngiliz Kraliyet ailesi için bardağı taşıran son damlaydı. Lady Diana'nın Kraliyet Ailesi'nin varlığına tehdit oluşturacak davranışlarına, kaza sonrası üstü örtülmüş sorular da eklenince, suikast söylentileri hızla yayıldı. İŞTE KAZAYA DAİR ŞÜPHE UYANDIRAN DETAYLAR: Öncelikle Ritz Otel'den çıkışları sırasında izlenen görüntülerde, iddia edildiği gibi şoförün sarhoş olduğuna dair hiçbir kanıt yok. Diana, Dodi ve şoförün ölümüyle sonuçlanan korkunç kaza, gece yarısı bir tünelde gerçekleştiği için ne olup ne bittiği tam olarak bilinmiyor. Ayrıca İngiliz hükümeti bu konuyu Resmi Sırlar Kanunu kapsamına sokarak sansür uyguluyor, delilleri gizliyor. Kaza anına ve sonrasına paparaziler tarafından çekilen fotoğraflar toplatıldığı için oradan da bir sonuç elde edilemiyor. Ayrıca Diana'nın peşinden son haftalarda hiç ayrılmayan fotoğrafçı James Andanson, 2000 yılında yanmış arabasının içinde ölü bulundu. İşte bütün bunlar ve daha pek çok soru akıllarda cevaplanamadan, kazanın tek suçlusunun ölmüş olan alkollü şoför olduğu kabul edilerek, dava kapandı. Ve Lady Diana, tam olarak 31 Ağustos 1997 gece 00:30 sularında hayata veda etti. Arkasındaysa göz yaşı ve cevaplanmamış pek çok soru bırakarak..