İngiliz basınına bakılırsa bu durumdan etkilenenlerden biri de Mountbatten- Windsor ailesinin en göz önünde ve sevilen üyeleri... Yani onlar da geçmişin soluğundan kurtulamadı, hatta bir hayalet ile birlikte yaşadı.
Hürriyet'in derlediği habere göre; Kral 3. Charles'tan sonra tahtın ilk sıradaki varisi olan Galler Prensi William, karısı Galler Prensesi Catherine ya da halk arasındaki adıyla Kate Middleton ve üç çocuğu George, Charlotte, Louis ile birlikte Kensington Sarayı'nda kendilerine ayrılan dairede yaşıyordu.
Kraliçe 2. Elizabeth'in ölümünden çok kısa bir süre önce ona yakın olabilmek için Adelaide Cottage'a taşındı Kate ile William ve üç çocukları. İşte iddialara bakılırsa Galler ailesi, Kensington Sarayı'ndan taşınarak, birlikte yaşadıkları "hayaleti" geride bırakmış oldu.
LOUIS'NİN ÇOCUK ODASINI ETKİSİ ALTINA ALDI
İleri sürülenlere ve anlatılanlara göre Kensington Sarayı, yüzyıllardır Vahşi Çocuk Peter adıyla bilinen bir hayaletin etkisi altında. Üstelik bu hayaletin en çok Kate ve William'ın en küçük oğlu olan, 4 yaşındaki Louis'nin çocuk odasını etkisi altına aldığı iddia ediliyor.
Yani bir başka deyişle küçük Louis, Kensington Sarayı'nın 1A dairesindeki odasında, Vahşi Çocuk Peter'ın hayaletiyle birlikte yaşadı. Ama ailesi Adelaide Cottage'a taşınınca artık ondan uzaklaşmış oldu.
ESKİ ZAMAN GİYSİLERİ İÇİNDE BİR KADIN
Galler Prensi ve Galler Prensesi'nin Kensington Sarayı'nda yaşadığı bu daireyle ilgili "hayalet" söylentileri çok uzun süredir bitmek bilmiyor. Bir yandan da Kensington'daki tek hayalet Peter da değil.
1970'lerde Kraliçe 2. Elizabeth'in kardeşi Prenses Margaret bu dairede yaşıyordu. İddialara göre Margaret'in hizmetçisi o dönemde, dairenin içinde, eski yüzyılların hükümdar kıyafetlerini taşıyan bir kadın gördü.
VAHŞİ ÇOCUK PETER
Yine Margaret'in hizmetçisinin o dönemde anlattığına göre hem kendisi hem de uşaklardan biri konutta hiç kimse yokken, gecenin bir yarısı çığlıklar duyarak uyanıyordu. İnanışa göre bu konuta 'musallat' olan; dönemin kralı 1. George tarafından ormanda bulunan ve Kensington'a alınan Vahşi Çocuk Peter, yani onun hayaleti.
KRAL, VAHŞİ ÇOCUĞU KORUMASI ALTINA ALDI
Anlatılanlara göre Kral 1. George, hükümdarlığı döneminde Almanya'nın Hanover kentini ziyaret etti. Orada kent yakınındaki ormanda yaşayan, ayakları ve ellerini kullanarak bir hayvan gibi yürüyen, konuşmayı bile bilmeyen bir çocuk buldu. Ondan çok etkilenen Kral 1. George, gelini Caroline'in yardımıyla çocuğun bakımıyla ilgilenmeye başladı. Ona hem konuşmayı hem okuma yazmayı öğretmek istedi. Ama bu konudaki çabaları başarısız oldu.
'DÖRT AYAK' YÜRÜYORDU
Bu arada çocuğun yürürken hem ellerini hem de ayaklarını kullanıp bir orman hayvanı gibi yürümesinin nedeninin de Pitt Hopkins Sendromu adı verilen sağlık sorununun nadir rastlanan bir türü olduğunu hatırlatalım. Ama tabii bu durum o dönemde bilinmiyordu. Bir başka not.... Vahşi Çocuk Peter'ın, 1. George döneminde yapılan bir portresi şu anda bile Kensington Sarayı'nda asılı bulunuyor.
İnanışa göre Peter; 70 yaşında hayata veda etti ve Hertfordshire'daki Northchurch köyünde bulunan St. Mary Kilisesi'nin mezarlığına defnedildi.
ESKİ KRALIN HAYALETİ KENSINGTON'I TERK ETMEDİ
Fakat iddialara göre Kensington Sarayı'na musallat olan hayalet sadece Vahşi Çocuk Peter değildi. Onun yanı sıra Kraliçe Caroline ve Kraliçe Victoria'nın teyzeleri Prenses Sophia'nın hayaletinin de sarayda gezindiği söyleniyor. Buna ek olarak Kral 2. George'un hayaleti Kensington'ı terk etmiş değil.
Hatta yine ortada dolaşan şehir efsanelerine bakılırsa Kral 2. George, hükümdarlığının sonuna doğru İngiltere Yedi Yıl Savaşları'na girdi. İddialar, Kral'ın ruhunun hala Kensington Sarayı'nın odaları arasında dolaşıp o savaşta ölen askerler için ağladığı yönünde. Hatta iddiaları daha ileri götürüp eski Kral'ın askerler hakkında "Neden gelmeyecekler?" diye inlediği de söyleniyor.
LOUIS, KRALİÇE'NİN TAHTTAKİ 70'İNCİ YILINA DAMGASINI VURDU
Kensington Sarayı'ndaki "hayaletli odada" uyuduğu söylenen Prens George, geçen yaz İngiliz kraliyet ailesinin en çok dikkat çeken üyesi olmuştu. İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, hayattaki son aylarında tahta çıkışının 70'inci yıl dönümü nedeniyle düzenlenen Platin Jübile etkinliklerinde tüm dünya hiç umulmadık bir kişiyi konuşmuştu.
Tahtın iki numaralı varisi Prens William ile eşi Cambridge Düşesi Catherine'in yani Kate Middleton'ın en küçük çocuğu Prens Louis! 4 yaşındaki Louis, ilk kez bu kadar uzun bir süre bir dizi etkinliğe katıldı ve Kraliçe başta olmak üzere ailesindeki herkesten rol çaldı. Etkinlikler sırasında sergilediği hareketli tavırlarıyla bütün dikkatleri üzerinde toplayan Louis, şimdi yeni bir hayatın eşiğinde.
KRALİÇE'Yİ BİLE GÖLGEDE BIRAKTI
George, Charlotte ve Louis ilk kez geçen haziran ayındaki Platin Jübile kutlamaları sırasında "tam kadro" olarak halkın karşısına çıktı. George ve Charlotte'un ağırbaşlılığı bir yana aralarında en çok dikkat çeken kişi 4 yaşındaki Louis oldu. Hatta öyle ki Kraliçe'nin de yer aldığı etkinliklerde onu bile geride bıraktı. Özellikle de annesiyle birlikte bir geçit törenini izlediği etkinlikte.
Kutlamalar bittikten sonra da en çok konuşulan kişiler listesini başında Prens Louis vardı. Minik çocuk, kutlamaların ilk günü gerçekleşen Trooping the Color etkinliğinde ailesiyle birlikte Buckingham Sarayı'nın balkonuna çıktı ve orada Kraliçe'yi bile kendisini oyalamak zorunda bıraktı. Ardından gerçekleşen tüm etkinliklerde de annesi Kate Middleton'ı uğraştırdı. Bazen onun ağzını eliyle kapattı, ona nanik yaptı, bazen de dedesi Charles'ın kucağında oturdu. Louis, kimi zaman ilginç yüz ifadeleriyle de dikkat çekti. Louis, geçen ay Kraliçe'nin ölümünden sadece birkaç gün önce büyük kardeşleri George ve Charlotte ile birlikte yeni evleri Adelaide Cottage'a yakın bir başka okula başladılar.
RESMİ İKAMETGAHLARINDAN BİRİ
Jakoben tarzdaki Kensington Sarayı, 1605 yılında inşa edildi. O dönemde Kensington küçük bir köydü. Stuard ve Georgian hükümdarlarının konutu olarak kullanıldı. Önce 3. William, ardından Kraliçe Anne, Kral 1. George ve Kral 2. George bu sarayda yaşadı. Londra'da bulunan Kensington Sarayı, İngiliz kraliyet ailesinin resmi ikametgahlarındahn biri. Kate ile William'ın yanı sıra Gloucester ve Kent Dükü de eşleriyle birlikte burada yaşıyor. İlk evlendiklerinde Prens Harry ile Meghan Markle da Kensington Sarayı'nda yaşadılar. Fakat sonra Frogmore Cottega'a taşınmaya ardındandan da resmi görevlerini bırakıp ABD'ye taşınmaya karar verdiler.
KRAL 1. GEORGE İNGİLTERE'YE GÖTÜRDÜ
Gelelim Kensington Sarayı'nda, küçük Louis'nin çocuk odasında hayaletinin bulunduğu ileri sürülen Vahşi Çocuk Peter'a... 1713'te Almanya'da dünyaya geldiği söylenen Peter, 1785'te hayata veda etti. Almanya'nın Hanover kenti yakınlarındaki bir ormanda yaşayan Peter, o sırada kente ziyarette bulunan İngiltere Kralı 1. George'un av ekibi tarafından bulundu. Anne ve babasının kim olduğu bilinmeyen çocuk ormandaki bitkilerle beslenip, dört ayak yürüyordu. Kral 1. George, onu 1726 yılında İngiltere'ye götürdü. Çocuğun bakımıyla da gelini Galler Prensesi Caroline ilgilenmeye başladı.
PORTRESİ KENSINGTON'IN DUVARINDA ASILI
Bu ilginç çocuk İngiltere'de büyük bir merak hatta çılgınlık yarattı. Jonathan Swift, Daniel Dafoe gibi yazarlara da ilham kaynağı oldu. Peter'a halkın ilgisi azalınca Doktor Arbuthnot onunla ilgilenmeye başladı. Okuma yazmayı ve konuşmayı öğretmeye çalıştı. Ama tüm bu çaba sonuçsuz kaldı. Dönemin ünlü ressamlarından William Kent, onun bir tablosunu yaptı. Söz konusu tablo bugün Kensington Sarayı'nın Kral Merdivenleri adlı bölümünün doğu duvarında asılı bulunuyor. Peter'dan geriye çeşitli tablolarının yanı sıra bir de bu mezar taşı kaldı.
PETER NEDEN 'DÖRT AYAK' YÜRÜYORDU?
O dönemde büyük ilgi çeken ve Peter'ın Vahşi Çocuk olarak anılmasına yol açan durumu yani hem ellerini hem ayaklarını kullanarak yürümesi günümüzde Pitt Hopkins Sendromu olarak adlandırılıyor. Pitt-Hopkins sendromu zihinsel engellilik, gelişimsel gecikme, solunum problemleri, epilepsi nöbetleri, tipik yüz yapısı ve yüksek miyopi özellikleri ile dikkat çekiyor. Genetik aktarımlı bir sendrom. TCF4 geninin mutasyonu sonucu ortaya çıkar. İlk defa 1978 yılında David Pitt ve Ian Hopkins tarafından tanımlandı. Nedeni bilinse de tedavisi için bir ilacı bulunmuyor.
