"Hazal karakterine hayat vermemin Allah'ın bir lütfu olduğunu düşünüyorum. Ben verdiğim her röportajda da söylüyorum; uzun zaman çok güzel roller geldi ama içimden bir ses durmamı söyledi. Kamera önü dersi verdiğim zamanlar çok sevdiğim bir öğrencim bana 'Kuruluş Osman'da Burak'ın damlardan uçtuğu bir sahnesini gösterdi. Öğrencim de orada oynamış. Ona 'sen yabancılarla film mi çektin?' dedim. O kadar iyi bir sahneydi ki 'Türkiye'de çekilmiş olamaz' dedim. Orada bir kalbim çarptı. Herhalde güzel dua etmişim ki bana Hazal Hatun rolü geldi. Geldiğinde de açıkçası elim ayağıma dolaşmadı diyemem. Çünkü burası normal bir aktörün performansından çok daha üstün bir performans gerektiriyor. Hem aktör olarak hem de fiziksel, zihinsel, ruhsal ve zeka olarak öyle. Ben de attığım golü tekrarlamayı seven biri değilim, aynı rolleri canlandırmayı sevmem. O yüzden çok heyecanlanarak geldim sete. Çok mutluyum Hazal'ı oynamaktan" sözleriyle de Kuruluş Osman'ın dizisinin üstün görsel başarısına hayranlığını dile getirdi.
ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZ
"SİYASİ GÜCÜ OLAN BİR KARAKTER"
Hazal Hatun'un diğer obadaki diğer kadınlarla arasındaki farkını anlatan Bozoğlu: "Ben obanın kadınlarına 'ejderha kadınlar' diyorum. Hazal da o ejderhaların en başındaki isim. Hazal'ı diğerlerinden ayırt eden en önemli özelliklerden bir tanesi geldiği ailede siyasi güç olarak bu hikayedeki en güçlü karakter olması. Onun dışında da dirayetli bir kadın olduğunu düşünüyorum. Zaten obaya 'İlm-i Siyaset' diyerek girdi. Diğer kadınlar özelinde de baktığımızda 'Kuruluş Osman'ın bütün karakterlerdeki adanmışlık, tutku ve aşk Hazal'da da var. Günün sonunda Türk Boylarının hepsinde siyaseten hem Müslümanlığın hem Türk'ün gücünün dünyaya yayılması üzerinden bir politika güdüyorlar ve oradaki güç savaşını biz izliyoruz. Hazal da kendi doğru bildiğini yapmaya çalışıyor. Osman'ın yeni Bey olduğu yerde, Osman'ın biz tarihte onun başarısını bildiğimiz için şimdi ona karşı çıkan her karaktere kızıyoruz ama baktığınızda daha yeni Bey oldu. O tarihi dönemi ele aldığınızda bu muhalefet aslında bakarsanız doğru. Bir yandan da çatışma olmazsa dizi seyredilmez. Dizideki kötülerimizin de kıymetini bilelim" şeklinde konuştu
"İLK GÜNÜMDE 'BEN YAPAMAYACAĞIM' DEMİŞTİM"
İlk sahnelerinde yaşadığı heyecanı zorlandığı anları anlatırken: "Obaya ilk girişini çektiğimiz sahnede setteki ilk günüm, ekipteki arkadaşlarımı ilk defa görüyorum, fena bir yağmur yağıyor. Attan ineceğim, kılıcı tutacağım derken bir yandan Ahmet Hoca bana 'tek elle girsin' diye bağırıyor. O an mecbur 'Allah korusun' diyerek tek elle attan indim. Bir de ilk çekim günü malum bizdeki tiratlar ve tamperamanı yüksek sahnelerde çok ağır ama içeriği de çok dolu laflar ediyorsun. Onların hepsine hallettim sonrasında ise Ragıp'a söyleyeceğim bir cümle vardı, bir türlü o repliği söyleyemiyorum. Bir ara dönüp 'ben galiba yapamayacağım, buraya kadarmış' dedim. Fakat ekip arkadaşlarım bana moral verdiler ve sahip çıktılar. Ardından yavaş yavaş alıştım tabii. Şimdi ben de takıma yeni katılan arkadaşlarımıza, onların bana verdiği desteği elimden geldiğince göstermeye çalışıyorum ama televizyondaki o havalı, kendimden emin halim büyük yalan, onu da söyleyeyim. O sahne çekilirken elim ayağım titriyordu" ifadelerini kullanarak ekip arkadaşlarının adaptasyon sürecinde desteklerinden de ayrıca bahsetti.