KASAP ÇIRAKLIĞINDAN DÜNYANIN EN ÜNLÜ TÜRK ŞEFLİĞİNE UZANAN BAŞARI HİKAYESİ...
Instagram'da 50 milyonu aşan takipçisine sabah kahvesini yudumladıktan sonra hiç beklenmedik bir şekilde kapicciiiinoo diye seslenen Nusret Gökçe'nin, İstanbul'un en gözde mekanlarından birinin gelişini haber verdiğini kim bilebilirdi.
Ya da videolarında sık karşılaştığımız wooow nidasıyla kendine ait yeni markasını duyurduğunu nasıl tahmin edilebilirdik.
"HİÇBİR BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR"
Nusret Gökçe, Inbusiness dergisinin yeni sayısına kapak oldu. 7 ülkede 32 restoranı olan Nusret Gökçe, başarısının sırrını ve hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Yoksul bir aileden gelen ilkokul mezunu bir genç iken dünyanın en ünlü Türk şefi olmak hikayesi insanlığa özellikle de gençlere örnek olacak cinsten.
7 ülkede 32 restorana ulaşan Nusr-et, bundan sonraki son derece iddialı hedefini, "Dünya haritasını önünüze koyun, aklınızdan neresi geçiyorsa orada bir Nusr-Et açıldığında sanki yıllardır orada çalışan bir restoran gibi ilk günden itibaren iş yapacaktır. Bu markamızın gücü. Türkiye'de yatırımlarımızı daha yeni hayata geçirdik. Önümüzdeki dönem dünyada biraz daha büyümeye odaklanacağız." şeklinde anlatıyor.
ETİ ÖPÜP BAŞINA KOYMA HİKAYESİ...
Etin kendisi için özel bir yeri olduğunu söyleyen, yere düştüğünde ekmek gibi öpüp başına koyduğunu söyleyen Nusret Gökçe "Daha önce etin kitabını yazacağım demiştim. Ama bu sıralar kitabımı yazmak için dışarıdan çok teklif geliyor." diyor.
BAŞARININ SIRRI: 'SABIR, SIKI ÇALIŞMA VE İNANÇLA BÜTÜNLEŞEN GÜÇ'
"Amerika'dan 9 kez vize alamadım ama vazgeçmedim. Odaklandığım hedeften geri dönmem. Başarıda tesadüf yoktur, odaklanma, sabır, sıkı çalışma ve inanç vardır" diyen Nusret Gökçe, kendiyle yarışının hep devam ettiğini, insanın tek rakibinin kendisi olduğunu söylüyor.
HEDEFİNDEN ŞAŞMIYOR!
Erzurum'un kendisi için çok özel bir yer olduğunu söyleyen Nusret Gökçe, burada bir külliye yaptırdığını da açıkladı. İçinde cami, misafirhane, yemekhane, kütüphane ve bilgisayar eğitim salonları olduğunu ifade eden Gökçe, hedefinin Türkiye'ye yönelik planlarının yanısıra dünyada büyümek olduğunu söylüyor.
Türkiye'deki yatırımlarını belli bir noktaya getiren Gökçe'nin hedefi "Benim her şeyim" dediği restoranlarını Arjantin, Meksika, Brezilya, Avrupa ve Uzak Doğu'ya taşımak.
"BEN YOK BİZ VAR"
Sosyal medya ekibi dahil 5 kişiyle sürekli seyahat eden Gökçe, "Ben yokum, biz varız. Nusret Gökçe, Mithat Erdem, Ferit Şahenk ve bizi biz yapan ekibimiz" diyerek ortakları ve ekibinin kendisi için anlamını ortaya koyuyor. 2023'te hedeflediği büyümeyle çalışan sayısını da 4.500'e çıkarmayı istediklerini dile getiren ünlü şef en çok merak edilen Michelin Yıldızı meselesiyle ilgili ilk kez yorum yaptı.
"RESTORANLARIMA GİREN HER BİR MÜŞTERİ BENİM İÇİN BİR YILDIZ"
"Restoranlarıma giren her bir müşteri benim için bir yıldız" sözleriyle bu kez de müşterilerinin kendisi için anlamını ortaya koyan Gökçe, rakip olarak sadece kendisiyle yarıştığının altını şu sözlerle çizdi: "Nusr-Et'in tek rakibi kendisidir. Kendiyle yarışan hep kazanır."
Cesareti ve çalışkanlığının yanında en büyük sırrı 'kendiyle olan yarışı' diyebileceğimiz Gökçe'nin kariyerindeki detaylara vakıf oldukça bunun tam bir 'self made man' (kendi kendini yetiştirmiş insan) hikayesi olduğu daha da kesinleşti. Anlattıklarında yolun başındaki gençlerden, yılların markalarına kadar herkese, her kuruma çıkacak önemli dersler var.
MÜŞTERİDEN EVLİLİK TEKLİFİ!
Nusr-Et markası yeme içmeye dair en parlak fikirleri içeren bir yaratıcılıkla ilişkilendirildi. Akıllara durgunluk veren sunumlar, tadılmamış lezzetler, büyüleyici bir atmosfer. Bu kapsamda yenilenmeye ve ilklere imza atmaya devam eden Nusret, hiç beklenmedik talepler de aldığını anlattı. Bunlardan birini örnek veren Nusret, bir gün New York şubesinde bir hanımefendiden evlenme teklifi aldığını itiraf etti.