Bir süredir Toronto'da yaşayan Rock müziğinin efsane sanatçılarından Erkin Koray, dün 82 yaşında yaşamını yitirdi.
Babasının vefatının ardından sosyal medya üzerinden paylaşım yapan kızı Damla Koray, sanatçı için tören düzenlenmeyeceğini söyledi.
Akciğeriyle ilgili yaşadığı sorunların yanı sıra yaşlılığa bağlı sıkıntılarından dolayı hastaneye kaldırılan ve makinelere bağlı verdiği yaşam savaşını kaybeden babasının Instagram hesabında paylaşım yapan Damla Koray şu ifadeleri kullandı:
"Şu anda bir tören düzenlemeyeceğiz, ancak hayranları ve arkadaşları için bir toplantı duyurulacak. Bu hayatımın en zor günü olduğu için nazik mesajlarınız ve anlayışınız için teşekkür ederim"
BABAYA DUYGUSAL VEDA
Baba acısıyla yıkılan Damla Koray, bir diğer paylaşımında ise şu ifadeleri kullandı: "Babam, babamız, canımın ta içi... Ben kızın ve seni baba deyip bağrına basan canlar güzel enerjimizi sevgimizi saygımızı ve alkışlarımızı senden bir gün bile eksik etmedik... Bundan sonra da etmeyeceğiz... Eserlerin dilimizde, aşkın kalbimizde yaşayacak daima ve ilelebet...
Dilerim bu dünyada bulamadığın barış ve huzuru başka bir dünyada bulursun... Doğru'su hiç şaşmayan tanıdığım en sağlam adam, Anadolu rock'ın mucidi, sevgili babam benim için yaptıklarına minnettarım... Ne desem hakkını vermiş olmam eminim... Senin çocuklar da ülkelerini kültürlerini ve onlara layık gördüğün Cumhuriyeti ileri götürmek adına yaptıklarına her zaman minnettar kalacaktır. Hakkını helal et... Seni çok ama çok seven kızın Damla..."
EN BÜYÜK SIRRINI SÖYLEMEDEN GİTTİ?
Koray hakkında en çok merak edilenlerden biri de, 1971'de Paris'te Jonn Lennon ve Yoko Ono ile buluştuğunda, Lennon'ın kulağına ne söylediği konusu oldu yıllardır.
Erkin Koray 1971'de, Cannes Film Festivali'nde John Lennon'la tanıştı.
Ona şarkısını dinletti ve efsane isimden Avrupa'ya gelmesi için teklif aldı ancak Koray bu teklifi redddedip yurda dönmüştü.
Bu buluşma sırasında Erkin Koray, John Lennon'ın kulağına bir şeyler fısıldadı. Koray, yıllar sonra verdiği röportajda "John Lennon'ın kulağına ne söyledin?" sorusuna işe şu yanıtı veriyor:
O ikimizin arasında bir sır. Bırak da bu bana kalsın.
Hakkında belki de en çok merak edilen sırrını söylemeden aramızdan ayrılan Koray'ın başarılarla dolu bir kariyer var.
ERKİN KORAY KİMDİR?
Mustafa Erkin Koray, 24 Haziran 1941 tarihinde İstanbul Kadıköy'de dünyaya geldi.
Küçük yaşlarda piyano öğretmeni olan ve Şerif Yüzbaşıoğlu, Ayhan Yünkuş ve Önder Bali gibi müzisyenlere eğitmenlik yapan annesi Vecihe Koray'dan piyano öğrendi. Ardından gitar çalmaya başladı. İstanbul Alman Lisesi'nde eğitim gördüğü 50'li yıllarda arkadaşlarıyla kurduğu amatör topluluk olan Erkin Koray ve ritimcileri ile dönemin güncel parçalarını çalmaya başladı. Lise eğitiminin ardından 60'lı yıllarına kadar çalışmalarını yarı amatör yarı profesyonel olarak sürdürdü.
BAŞARILARLA DOLU KARİYER
Erkin Koray, Türk rock, Hard Rock ve Anadolu Rock'ın efsane ismi. Anadolu rock, psychedelic rock ve hard rock türünde özgün eserler vermiş olmakla birlikte birçok türküyü yeniden düzenlemiştir.
Özgün çalışmaları, doğu ve batı müziklerinde yaptığı çalışmalarla birçok müzisyeni etkilemiştir. Cemalim, Köprüden Geçti Gelin gibi çalışmaları ile Türk halk müziği, Nihansın Dideden, Kıskanırım gibi parçalar ile Türk sanat müziği eserlerini yorumlayarak Anadolu rock tarzının en önemli eserlerini vermiştir.
ELEKTRO BAĞLAMAYI İCAT EDEN ADAM
Şaşkın (Ala Ain Moulayiteen) (Dabke), Estarabim, Çöpçüler, Fesuphanallah gibi geniş kitlelerin beğenisini kazanan Arabesk-rock parçaların yanında, Mesafeler, Yağmur gibi psychedelic rock'a uzanan ve Krallar, Akrebin Gözleri, Öfke gibi metal müzik olarak nitelendirilebilen birçok önemli çalışmaya imza atmıştır. 1960'ların sonuna doğru, bağlamanın sesini müzik yapılan mekânlarda daha çok duyurmak ve rock müziğinde de kullanabilmek için elektro bağlamayı icat ettiği söylenir.
İLK YILLARI
24 Haziran 1941 tarihinde İstanbul'da doğdu. Küçük yaşlarda, piyano öğretmeni olan ve Şerif Yüzbaşıoğlu, Ayhan Yünkuş ve Önder Bali gibi müzisyenlere eğitmenlik yapan annesi Vecihe Koray'dan piyano öğrendi, daha sonra gitar çalmaya başladı. İstanbul Alman Lisesi'nde eğitim gördüğü 50'li yılların ikinci yarısında, arkadaşları ile kurduğu amatör topluluk olan Erkin Koray ve Ritimcileri ile dönemin güncel parçalarını çalmaya başladı. Lise eğitiminin ardından 60'lı yılların başına dek çalışmalarını yarı amatör yarı profesyonel olarak sürdürdü.
1962 yılında çeşitli müzikli mekânlarda programlar yaptığı sıralarda aldığı bir teklif ile bir yüzünde "Bir Eylül Akşamı", diğer yüzünde "It's So Long" adlı İngilizce parça bulunan ilk 45'liğini kaydetti. Ancak bu plak 1966 yılında piyasaya çıktı. Erkin Koray askerliğini 1963-1965 yılları arasında Ankara'da Hava Kuvvetleri Caz Orkestrası'nda solist ve gitarist olarak yaptı.
Terhisi sonrasında Almanya'nın Hamburg şehrine giden Erkin Koray burada The Hiccups adlı bir Alman grubu ile 2,5 ay çalıştı. Türkiye'ye döndüğünde The Hiccups'ta beraber çalıştığı bas gitarist Bernhard Weber'i yanında gitarist İlder Tokcan ve Fikret Zolan ile yeni bir grup kurdu. Bu dönemde saçlarını uzatmaya başlayıp, Türkiye'de beat müziğin temsilcisi haline geldi. 1966'da İngilizce şarkılardan oluşan bir extended play çıkardı. Ancak plak sadece 300 civarı sattı.
1967 yılında basılan, bir yüzünde Kızları da Alın Askere, diğer yüzünde Aşk Oyunu adlı parçalar bulunan 45'liği ise önemli başarı kazandı. Özellikle Kızları da Alın Askere parçası Erkin Koray'ın geniş kitleler tarafından tanınmasında önemli rol oynadı. Bir gazinoda söylenirken keşfedilen şarkı, gece yarısı stüdyoda kaydedildi ve de Koray'ın deyimi ile "Türkçe sözlü ilk rock şarkı" oldu ve de sekiz yüz bin civarında bir satış rakamı yakaladı.
1968 yılında, Hürriyet Gazetesi tarafından yapılan Altın Mikrofon yarışmasına katıldı. Bu yarışmaya katılan kadro gitarda ve vokalde Erkin Koray, gitarda Tuncer Dürüm, bas gitarda Ziya Bakanay ve davulda Sedat Avcı'dan oluşuyordu. Bu yarışmaya bolero tarzı "Meçhul" ve de yarışma şarkısı olan enstrümantal "Çiçek Dağı" ile katıldı. Bu yarışmada 4. olan Erkin Koray'ın yarışmadaki şarkıları Meçhul ve Çiçek Dağı daha sonra bir plak şirketi tarafından piyasaya çıkarılarak sekiz yüz bin adet gibi büyük tiraj yaptı. Grubu ile bir yandan konser verdi, bir yandan da kulüp, bar gibi çeşitli müzikli mekânlarda çalışmaya devam etti. Bu dönemde bir bas gitar değişikliği yaşandı ve gruba Taner Öngür dahil oldu.
1970'LER
1969 yılında kurduğu Yeraltı Dörtlüsü adlı grubu ile Türkiye'de underground müzik akımının öncüsü oldu. Grupta Erkin Koray'ın yanında davulda Sedat Avcı, gitarda Aydın Şencan ve bas gitarda Ataman Hakman yer alıyordu. Grup ilk konserini Ocak 1970'te İstanbul Kent Sineması'nda verdi. Bu konerin ilk bölümünde Cream, Jethro Tull ve Pink Floyd gibi dönemin ünlü rock gruplarının şarkılarını yorumlarken ikinci bölümünde bu rock soundunu Koray'ın kendi şarkılarını uyguladılar. Ancak grup, Koray'ın Avrupa'ya gitme kararı sonrası dağıldı.
Mayıs 1971'de Erkin Koray, Hey dergisinde çalışan dostu Arda Uskan ile Cannes Film Festivali'ne gitti. Burada John Lennon ve Yoko Ono'nun yarattığı kısa film Apotheosis'i canlı izledi ve filmin sonunda Koray, gösterime katılan Lennon ile konuşup bir görüşme ayarladı. Bir gün sonra Koray, Uskan, Lennon ve Ono görüştü. Bu görüşmede Koray, Lennon'a yeni şarkısı "Mesafeler"i dinletirken Hey dergisini de kendisine gösterdiler.