Soru: Peki soykırımı protesto etmenin en doğru yolu nedir sizce?
Okan Bayülgen: Bence sosyal medya doğru mecra, doğru alan, doğru toplanma yeri değil. Orada insanları rahat ettiriyoruz. Onların vicdanlarını rahatlatmasını sağlıyoruz. Nasıl sağlıyoruz? Zaten çok dolaşımda olan bir fotoğrafı tekrar göndererek, telefonu açıp çocuk ölümlerine ya da bir slogana saniyeler içerisinde öfkelenerek ve saniyeler içerisinde acı hissederek. Ama yine saniyeler içerisinde bunu tekrar göndererek telefonu kapatan bir insan için Filistin meselesi bitmiş oluyor. Onu yaşamıyor, sürdürmüyor.
Peki nasıl sürdürülebilir bu? Bir toplum bir konunun peşine nasıl düşer? Ortak bir anlayış, ortak bir ses nasıl yaratılır? Bunun yaratılacağı yer sosyal medya değil. Bunun yaratılacağı yer sokaklar. Bunun yaratılacağı yer toplantılar. Bunun yaratılacağı yer gösteriler.
Bugün ben de bir sanatçı olarak buradan bir çağrıda bulunabilirim. Hiçbir siyasi görüş ayırt etmeksizin bütün sivil toplum kuruluşları ve bütün partiler, hepsi aslında ortak ve açık bir çağrı yapmalı. Sokaklara çıkılması lazım. Belli noktalarda açık ya da kapalı salonlarda buluşulması lazım. Ben zaten davet edildiğim yerlere gidiyorum bu konuda. Gitmeye de devam edeceğim. Çünkü sosyal medyada herhangi bir fotoğrafı yeniden göndermek yerine, asıl orda bulunmamın bir değeri olacağını anlıyorum.
Sonra, Filistin'in Türkiye'de partiler üstü bir durum olması lazım. Tek bir görüşün bu konuyu sahipleniyor gibi olmaması lazım. Bu konuda filanca partinin filanca adreste yaptığı yürüyüşe katılmak, toplantıya katılmak, konferansa katılmak değil, herkesi bir araya getirecek bir organizasyon olması lazım.
O yüzden de farklı partiler bu konuda görüş birliğinde olmalı. Bir kereliğine bir açıklama yapmak değil, en önemlisi zaten bu konuyu hep gündemde tutmak. Herkes bu konuda çok duyarlı ama duyarlılıklarını gösterecekleri bir adres önermek lazım. Dolayısıyla sosyal medyada şu adreste buluşuyoruz, şu adreste isyanımızı haykırıyoruz, şu adreste bu konuyla ilgili konuşuyoruz şeklinde duyurulmalı.
Bu hem biz büyükler için önemli hem de çocuklarımıza dünyada olanlara seyirci kalmamanın ne demek olduğunu göstereceksek ilk önce bunun bir acı fotoğrafını tekrar göndermekle sınırlı kalmayacağını göstermemiz lazım. Sadece Instagram'da ya da Twitter'da herhangi bir şeyi "re-post" ederek bitmiyor bu iş.
Çocuklarımıza da ebeveynlerinin ya da ebeveynlerinin ebeveynlerinin daha önce sokaklarda Filistin konusunda nasıl bağırıp çağırdıklarını gösterelim. Filistin eskiden beri sol bir meseleydi ülkemizde. Bugün bir sol parti sahip çıkmıyor, başka bir parti sahip çıkıyor. Niye, partiler üstü olması gerekmez mi? Solcuların bu konuda konuşması, bağırıp çağırması gerekmez mi? Onların her gün bir şeyler yapması gerekmez mi? Zaten sağın ya da solun olduğu bir konu değil bu. Hep birlikte karşı çıkılması gerekiyor ve bu konuda duyarlılığı ve siyasi bilinci de yeni nesillere göstermemiz gerekiyor.
ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZ