Gündeme bomba gibi düşen Sıla-Ahmet Kural olayına ilişkin çok çarpıcı iddialar ortaya atıldı. 24 Ekim'de Sıla'nın evine gelen ve alkollü olan Ahmet Kural'ın, ünlü şarkıcının sırtında porselen vazo kırdığı, omuzunu ısırdığı ve saçını eline dolayıp sürüklediği öne sürüldü.
Posta Gazetesi'nden Mehmet Coşkundeniz'in yazısı şöyle:
"Sıla ile Ahmet Kural'ın barışıp yeniden aşk yaşamalarıyla ilgili 21 Ekim'de 'Ex'ten next olur mu?' başlıklı bir yazı yazmıştım. Eski sevgiliden yeni sevgili olunmayacağını anlatmaya çalıştığım yazımda, Ocak ayındaki Ahmet Kural-Sıla ayrılığının şiddet nedeniyle olduğunu, Sıla'nın bir erkekle yemek yerken çekilen fotoğrafını gören Ahmet Kural'ın sevgilisini kollarından tutup sarstığını belirtmiştim.
Ve şu soruyu sormuştum: 'Peki, ne değişti de yeniden bir araya geldiler? Ahmet Kural artık pamuk gibi bir insan mı oldu? Sıla bu kıskançlıkları tolere edecek seviyeye mi geldi?' Ne yazık ki hiçbiri olmamış. Gelinen nokta çok vahim.
"SILA CANINI ZOR KURTARMIŞ"
İki gündür okuyorsunuz, izliyorsunuz. Ahmet Kural, bu kez Sıla'ya öldüresiye şiddet uygulamış. Kafasını duvarlara vurmuş, yerlerde sürüklemiş, kül tablasıyla saldırmış, ölümle tehdit etmiş.
29 Ekim'de sabaha karşı 04.00'te Ahmet Kural'ın Zekeriyaköy'deki evinde yaşanan olayın detayları kan dondurucu. Sıla canını zor kurtarmış.
"AHMET KURAL ZATEN SABIKALI"
'Magazin hafızası'nı yine yoklayalım. Ahmet Kural zaten sabıkalı. 2014'te bir barda karşılaştığı, aralarında ilişki olmayan halkla ilişkiler uzmanı Naz Çekem'in parmağını kırmıştı.
Bu olaydan sonra Ekşi Sözlük yazarı bir kadın, Ahmet Kural'ın Beşiktaş'taki bir mekanda kendisine hakaret ettiğini ve üzerine su attığını yazmıştı.
Kural, Sıla ile ayrı olduğu dönemde, Sıla'nın kaldığı Beyoğlu'ndaki Soho Otel'e gitmiş odanın kapılarını kırmıştı. Bunlar, Ahmet Kural'ın şiddete eğilimli ve alkol problemi olduğunu gösteren işaretler.
"İLK SALDIRI 24 EKİM'DE"
Şimdi yazacağım olay daha korkunç. Sıla'nın yakın çevresinden aldığım bilgiye göre; 29 Ekim'deki olay Ahmet Kural'ın, ikinci kez birlikte olmaya başladıklarından sonra Sıla'ya uyguladığı ilk şiddet değilmiş.
Tarih, 24 Ekim. Yer, bu kez Sıla'nın evi. Ahmet Kural, Sıla'nın evine geliyor.
Evde, Sıla'nın bir de kadın arkadaşı var. Daha önce aralarında bu kişiyle ilgili tartışma yaşanmış. Ahmet Kural, 'Bu kadınla görüşmeni istemiyorum' demiş.
Yine aşırı alkollü olan Ahmet Kural kadını evde görünce Sıla'yla tartışıyor. Ardından da şiddet uyguluyor. Sırtında porselen vazo kırıyor, omuzunu ısırıyor. Saçını eline dolayıp sürüklüyor.
Gördüğünüz gibi şiddetin dozu, adım adım artmış. Yaşananları öğrenince Sıla'nın ölümden kıl payı kurtulduğunu düşündüm. Geçmiş olsun Sıla...
"ŞİDDETİ AFFETMEYİN"
Sıla yaşadıklarını sineye çekmedi, susmadı ve olayı yargıya taşıdı. Ama yine de insan "Keşke Sıla o kollarından sarsılma olayından sonra Ahmet Kural'ı affetmeseydi" demekten kendini alamıyor.
Elbette bazen insanın basireti bağlanıyor, ne bileyim aşk devredeyken başka şeylerin hükmü siliniyor.
Sıla'nın yaşadığı olay, küçük de olsa şiddete maruz kalan kadınlara, "Belki düzelir" diye sabreden kadınlara ders olmalı. Şiddeti bir kez affederseniz, bunu uygulayan kişiye daha ağır şiddet izni vermiş olursunuz.
Yani biri size el kaldırdı ama vurmadı.
Affederseniz bir sonrakinde vuracağını garanti etmiş olursunuz. Onu da affederseniz vurmakla kalmayıp hastanelik edene kadar darp etmesini kabullenmiş olursunuz. Affetmeyin."