Yeşilçam'ın mavi gözlü güzeli Fatma Girik hayatını kaybetti! Annesinin oyunculuğu yasaklamasından sinema efsaneliğine...

Yeşilçam'ın usta oyuncusu Fatma Girik 79 yaşında hayatını kaybetti. Muğla'nın Bodrum ilçesinde yaşayan sanatçı, yaklaşık altı ay önce tedavi görmek üzere İstanbul'a gelmişti. Usta oyuncu, tedavi gördüğü özel hastanede yoğun bakımdayken hayata veda etti. Fatma Girik'in vefat haberi tüm Türkiye'yi yasa boğarken, Yeşilçam'ın bir diğer usta ismi Cüneyt Arkın acısını paylaştı. Cüneyt Arkın, konuşmakta güçlük çekerek, 'Şu anda bağıra bağıra ağlamak istiyorum' ifadesini kullandı ve şunları ekledi: 'O benim can yoldaşımdı. O mavi bakışları, ilk bakışları... En cesur insandı. O kadar alkçakgönüllü, öylesine zarif, ince, dünyalar güzeli bir hanımefendiydi o.' Fatma Girik, 12 Aralık 1942 tarihinde Münevver ve Hayri Girik'in üç çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Annesi ev hanımı olan Fatma Girik'in babası ise dalgıç idi. Girik, Cağaloğlu Ortaokulu'na devam ederken ailesine yardım etmesi gerektiği için okulu bırakmak durumunda kaldı. Aldığı bu zor ve acılı karar aslında onun sinema dünyasına ilk adımını atmasını sağlayacak idi. Fatma Girik, ortaokulu bırakınca annesi ile birlikte figüran seçmelerine katılmaya başladı. Anne Münevver kamera karşısında fazla şans bulamasa da Fatma'nın yolu açılacaktı ve figüranlığın ardından küçük rollerde yer almaya başladı. Girik, o zamanlarda bazı komşuların dedikodu yaparak annesi ve kendisiyle ilgili 'Ana-kız filmlere gidiyor, kızını şıllık mı yapacak?' gibi çirkin ifadeler kullandığını belirtiyor. Yönetmen Seyfi Havaeri, 1957 tarihli filmi 'Leke' için genç bir başrol oyuncusu aradığında Fatma Girik ile yolu kesişti ve filminde ona yer verdi. Bu filmde iftira nedeniyle namussuz olarak adı çıkan genç bir kızı oynayan Girik, bu tip rollerle daha sonra ününe ün katacaktı. Girik, ünlenmeye başlayınca daha farklı sorunlar ile başa çıkmak durumunda kaldı. Oynadığı filmlerden birinde yer alan Talat Artemel bir elçi aracılığı ile küçük Fatma'yı annesinden istedi. Ancak Artemel Fatma Girik'in dedesi yaşında idi ve Fatma Girik'in annesi bu olaydan sonra onun film setlerine gitmesini yasakladı. Fatma Girik 50 yıl boyunca aşka yaşayacağı yönetmen Memduh Ün ile henüz 15 yaşında iken Antalya'da gerçekleşen film çekimlerinde yakınlaştı. Oyuncu Muhterem Nur ile evli olan ve oza manlar 38 yalında olan yönetmen, evliliğinde oluşan sorunlar nedeniyle ilk başta Fatma Girik ile arasına mesafe koymak durumunda kalmıştı. Türk sinemasının en önermli yönetmenlerinden Ömer Lütfi Akad bir gün dostu Memduh Ün'ü bir kenara çekip Fatma Girik'i kastederek 'Böyle yeteneksiz kızlarla ne uğraşıyorsun?' demiş. 'Devlerin Aşkı' ve 'Bekçiler Kralı' gibi önemli filmlerin yönetmeni Osman Seden de Girik ile ilgili benzer biçimde olumsuz düşüncelere sahipken Memduh Ün Girik'e inancını asla yitirmemiş. Girik, Memduh Ün ile aşk yaşamaya başladığı zaman 16 yaşında, ünlü yönetmen ise 39 yaşında idi. Ün, o yıllarda evli olduğu Muhterem Nur ile ayrılmak istese de Nur, boşanırlarsa intihar edeceğini ifade ediyor ve Ün'ü zor durumda bırakıyordu. Bunun üzerine Memduh Ün ve Muhterem Nur'un evliliği kağıt üstünde devam etse de Memduh Ün ve Fatma Girik 50 yıl boyunca mutlu bir birliktelik yaşadılar. Girik, Memduh Ün'ün son yolculuğuna kadar hep yanında oldu ve aşklarını her zaman güzel duygular ile anlattı. Fatma Girik, 1968 yılında şarkıcılık kariyerine başladı. En beğenilen 45'liklerinden bir tanesi olan 'Aşk Düğümü' ile önemli bir başarıya imza atmıştır. Bu yıllarda Öksüz, Vuruldum Bir Kıza, Köroğlu gibi yapımlarla adını daha da çok duyurmuş ve iyice ünlenmiştir. 1988 yılında SHP'de siyasete atılan Fatma Girik bir yıl sonra gerçekleşen seçimlerde Şişli Belediyesi Başkanı seçildi. 1993 yılına kadar bu görevi layığı ile yerine getirmiştir. ONU KAYBETTİĞİMİZE İNANAMIYORUM Fatma Girik'in vefatı sevenlerini yasa boğdu. Acı haberi alan ünlü isimler duygularını dile getirdi. Hülya Koçyiğit: Hala onu kaybettiğimize inanamıyorum. Kendimi toparlamaya çalışıyorum konuşabilmek için. Bir ay kadar önce ziyaret etmiştim. Çok iyiydi. Aklı başındaydı. Yürüyemiyordu, onun için fizik tedavi görüyordu. Perihan Savaş: Sözün bittiği yerdeyiz. Çok üzgünüm. Türk sineması çok önemli bir değerini daha kaybetti. Ben kendisiyle Film çektim. Çok sevecen, çok cana yakın. filmdeki bütün kıyafetlerimle, makyajımla kendi ilgilendi. Kardeşini oynuyordum onun. Cüneyt Arkın: Büyük parçam gitti, yüreğim yanıyor. Yüreğim yanıyor dostlar yüreğim yanıyor. Gitti.... Gitti Orhan Gencebay: Son derece üzgünüm. Biraz önce haberini TV'den aldım. Çok büyük bir kayıptır. Gerçekten çok büyük bir kayıp. Son zamanlardaki durumu hassastı. Türk sinemasına en büyük emekleri veren en büyük örneklerden biriydi. Beraber çalışmalarımız olmuştu. Bu tatilde Bodrum'da o kendisi Bodrum'da kalıyordu. Gidecektim fakat İstanbul'a döndü. Kendisi ile bir kaç defa telefonda konuştuk. İstanbul'da ziyarete gidecektim ama ziyaretçi almıyorlardı. Yakın takipteydik. Durumu iyi değildi. Kaybedeceğimizi hissetmiştik. Kendisini çok seviyorduk, Allah gani gani rahmet eylesin. Birlikte çalıştığımız dönemlerde çok güzel çalışmalar yaptık. Çok güzel anılarımız var. Kendisini çok severdik ve yakın takip ederdik. O çok sevilen biriydi. Hepimize başsağlığı diliyorum, harika bir insanı kaybettik. Sinemamızın Fatma annesini, Fatma hanımını kaybettik.