Son yılların en önemli tartışma konularından biri olan metallerin vücudumuz ve özellikle beynimiz üzerindeki olumsuz etkilerine inanamayacaksınız.
Vücut sağlığımız için demir, bakır ve çinkoya ihtiyaç duyarız. Kalbimiz bu metaller sayesinde düzenli çalışır, diş ve kemik yapımız, kas fonksiyonlarımız, üreme ve dolaşım sistemimiz, hücre gelişimimiz de demir, bakır, çinko gibi mikro besin öğeleriyle sağlıklı çalışır.
Bu metalleri fazla almak ise vücutta toksik etki yaratır ve beynimizi olumsuz etkiler. Önemli olan, doğru metali doğru şekilde ve yeterli miktarda alabilmektir.
Demir
Yetişkinlerin günlük demir ihtiyacı 9 mg'dır. Sakatatlar, etler, pekmez, kuru meyveler, susam, kuru baklagiller, kuru domates ve patlıcanda yüksek miktarda demir bulunur.
Vücutta kırmızı kan hücrelerine rengini veren, oksijen taşınmasını sağlayan ve gerçekte bir protein türü olan hemoglobin içinde yer alır. Hemoglobin düzeyi ile bilişsel işlev arasındaki ilişki ise önemli.
Ayrıca vücut, alınan fazla demiri atamadığı için dokularda ve organlarda birikmeye başlıyor. Ortaya çıkan da yorgunluk, güçsüzlük, ağrı ile kendini gösteren kalp hastalığı, diyabet, karaciğer hasarı hatta arterit olabiliyor.
Bakır
Yetişkinler günde 900 mcg (mikrogram) bakıra ihtiyaç duyar. Sakatatlar, etler, balık, susam, fıstık, kuru baklagiller, kakao, yumurta ve yeşil sebzelerde yüksek miktarda; tahıllar ve diğer sebzelerde orta miktarda; süt ve taze meyvelerde ise çok az miktarda bakır bulunur.
Fazla alınan bakır da vücut içinde oksitlenerek serbest radikallerin, yani yıkıcı oksijen moleküllerinin üretimini başlatabiliyor. Bu da beyin hücrelerine zarar verip yaşlanmayı hızlandırıyor.
Çinko
Yetişkinlerin günlük çinko ihtiyacı 3 mg... Sakatatlar, etler, balık, buğday ruşeymi, kabak çekirdeği, badem, ceviz içi ve peynirde yüksek miktarda çinko bulunuyor.
Beyin hücreleri birbiriyle iletişim kurmak için çinkoyu kullanıyorlar ancak fazla alınan çinko hem toksik hale geliyor hem de beyinde plak oluşumuna zemin hazırlıyor.
Sakatatlar
Dalak, ciğer gibi organ etleri ve kabuklu deniz ürünleri (ıstakoz, yengeç vb.) çok fazla miktarda metal içerir.
Bu da vücudun ihtiyacı olandan çok daha fazla demir gibi metallerin vücuda alınmasına, sonrasında da toksik etkilere sebep olur.
İşte beyni yiyip bitiren o liste.
Mikrodalga patlamış mısırı
Zararlı içerik: Trans yağlar
Trans yağ kanımızda bulunan "HDL" adı verilen iyi kolesterolü düşürürken, "LDL" adı verilen kötü kolesterolün artmasına neden olur. Bu durum kalp krizi riskini artırır.
Tavuk nugget
Zararlı içerik: Digliserid, Red #40 (gıda boyası), karajenan
Gıda boyasının özellikle çocuklarda öğrenme yetilerine olumsuz etkisi olduğu ve hafızayı etkilediği ortaya koyulmuştur. Aşırı kullanılan gıda boyalarının DNA'nın yapısını bozduğu, dolayısıyla genetik bozulmalara yol açtığı ortaya çıkmıştır.
İşlenmiş et
Zararlı içerik: Nitrat, aşırı tuz
Çocuklar üzerinde yapılan bir çalışma sonucunda, 105 mg (litre başına) nitrat içeren sudan içen bireylerin 8 mg nitrat içeren sudan içenlere nazaran, görsel ve işitsel uyaranlara yanıt olarak ortaya çıkan şartlı motor reflekslerinde yavaşlama gözlemlenmiştir.
Aşırı yağda kızartılmış yiyecekler
Zararlı içerik: Hidrojenize yağ
Trans yağ asidi içeren gıdalar da kolesterolü yükseltir. Bu yağ çeşidi özellikle hidrojene nebati yağlarda bunur. Bilindiği gibi sıvı bitkisel yağlar hidrojenizasyon işleminden geçirilerek katı yağ haline getirilir. Trans yağ asitleri bu işlem sırasında oluşur ve ayçiçek yağı gibi ba��ta zararsız bir bitkisel yağı zararlı bir hale getirir. Beslenme uzmanları; trans yağların kalp ve damar hastalıklarını tetiklediğini, aynı zamanda kansere yol açma riski taşıdıklarını belirtiyor.
Beyaz un
Zararlı içerik: Klor dioksit
Beyaz ekmek, vücut Ph'ını düşüren yani vücudu asidik hale getiren bir besin. Bilindiği gibi vücut Ph'ı bir miktar alkali karakterdedir. Bu değer ( Yaklaşık 8 değeri ) ne kadar düşerse vücutta bir takım anormallikler ortaya çıkmakta, kilo alımı kolaylaşmakta, vücut daha hızlı yağlanmaktadır.
Cips
Zararlı içerik: Monosodyum glutamat
Monosodyum glutamat gıdalarda genellikle lezzet artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bu madde vücuda alındığında tükürük bezleri salgısını etkileyerek tükürük salgısını artırır. Böylece gıdanın lezzet özellikleri artar, tüketende daha hızlı ve daha sık yeme isteği uyanır. MSG bir bakıma nörotoksindir. Yani sinir hücrelerine zarar vermektedir. Bu yüzden merkezi sinir sistemini tahribata uğratarak alzheimer, parkinson ve epilepsi gibi hastalıklara neden olabilmektedir.
Tatlandırıcı
Zararlı içerik: Sukraloz
Yapılan araştırmalarda hormonal sistem dengesini bozduğu söylenmektedir.Yağ yakıcı hormon olan leptin sistemini bozmaktadır. İleride meydana gelecek olan kilo sorunlarının sebebi olarak gösterilebilir. Çünkü vücudun tanıdığı bir şeker çeşidi değildir.
Beyaz şeker
Günümüzün önemli hastalıklarından biri olan obezitenin temel nedeni, aşırı şeker tüketmek. Yapılan çalışmalar açıkça gösteriyor ki fazla miktarlarda ve devamlı olarak şeker tüketildiğinde karaciğer şekerin bileşeni olan fruktozu yağ olarak depoluyor. Bunun sonucunda da özellikle bel çevresinde yağlanma hızla artıyor.
Şekerlemeler
Zararlı içerik: Yapay boya, fazla şeker, doymuş yağ
Sentetik gıda renkleri, yiyeceklerin görsel açıdan çekici ve daha fazla iştah açıcı görünmesi için katkı maddesi olarak yaygınca kullanılır. Yaygın olarak kullanılan yiyecek renklerinin bazıları Yeşil, Kırmızı, Turuncu vb. olanlardır. DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), sentetik gıda renklerinin kullanımı ile ilişkilendirilmiştir.
Kahve kreması
Zararlı içerik: Titanyum dioksit, trans yağlar ve şeker
Beyaz un, sofra tuzu, şeker, sakız, diş macunu, sabun, deterjanlar, kimyasal ilaçlar, vitamin hapları, şekerleme, karbonat, kabartma tozu gibi ürünlerde titanyum dioksit kullanılmaktadır. Işığı yansıtıcılık, beyazlık ve kapatıcılık gibi özelliklere sahip olmasından boya sanayinde ve beyazlaştırıcı, kalınlaştırıcı, güneş ışığını kesme özelliğine sahip kozmetiklerde kullanılmaktadırlar.
Sosisli sandviç
Zararlı içerik: Yüksek tuz, Orange B (gıda boyası)
Çocuklarda obezite, erkek ergenlik, göz bozukluğu ve psikolojik bozukluklara yol açan sosis için kadınlarda rahim ve meme kanseri riskini 3 katına çıkardığını bilimsel veriler ışığında görebilmek mümkündür. Tüm bu sebeplere bağlı olarak sosis ve benzeri gıdalardan uzak durmanın ömrünüzün daha uzun ve sağlıklı olması bakımından öneme sahip olduğunun altını çizelim.
Dondurulmuş balık ve deniz ürünleri
Zararlı içerik: Tert-bütilhidrokinon
Dondurulmuş balık tüketirken lezzet açısından çok bir fark olmamakla birlikte balığın çözülüp tekrar dondurulmasını önlemek en temel nokta. Dondurulmuş balığı çözdükten sonra tekrar dondurmak veya uzun süre bekletmek içerisinde zararlı bakteriler üremesine neden oluyor. Bu sebeple dondurulmuş balık tüketirken bu noktaya dikkat etmek önemli.