Küfün üzerinde birtakım toksik kimyasallar bulunur ve bu da kusma, bulantı ve ishal gibi şikayetler ile kendini gösteren karaciğer hasarına yol açabilir.
Yine de böyle bir durum ile karşı karşıya kalmanız bağışıklık sistemi veya yaşınıza bağlı olarak değişebilir.
Küfler arasında en yaygın olarak görülen, toksik etkisi dolayısıyla kansere bile neden olabilen aflatoksindir.
Ancak her gıdada bu küf cinsine rastlanmaz. Aflatoksine en çok yer fıstığı ve mısırda rastlanır.
Aslında uzmanlar küfün tek başına o kadar da tehlikeli olmadığını söylüyor.
Yani sizi hasta edebilecek şey, küf ile birlikte oluşan bakterilerdir. Böyle durumlarda da kusma, ishal ve bulantı gibi semptomlar yaşayabilirsiniz.
Ne kadar ağır geçireceğiniz, bakteri türüne ve yediğiniz yiyecek miktarına bağlı olarak değişir.
YA KÜF ALERJİNİZ VARSA...
Yiyeceklerde bulunan bazı küflere alerjik reaksiyonlar gösterenler de vardır. Eğer tespit edilmiş bir küf alerjiniz varsa bu tür yiyeceklerden uzak durun ve yanlışlıkla yemeniz durumunda derhal doktorunuzu arayın.
Kaşıntılı ve sulu gözler, deride kırmızı döküntü, hırıltılı solunum, burun akıntısı veya burun tıkanıklığı alerjik reaksiyonun belirtileri olabilir.
VÜCUDUMUZUN KOLAY SİNDİREBİLDİĞİ KÜFLER DE VAR
Pek çok ülkede küflü yapıda olan peynirlerin tüketildiğini biliyoruz. Peki, bu küfler vücudumuza zarar verir mi?
Farklı peynir türlerinde karşılaşılan küf özellikle İtalyanların en meşhur küflü peyniri gorgonzola ve Fransızların küflü peyniri olarak bilinen rokfor gibi peynirlerde güvenli şekilde üretilir.
Bu peynirlerin içerisindeki yeşil-mavi küf damarları, peynir hamuruna kültür küfü eklenmesi ile oluşur.
Camembert ve brie peynirlerinde de yüzeyde beyaz küf kullanılır.
Ancak ne yazık ki yine de küf alerjisi olanlar için bunlar iyi bir alternatif değiller.
KÜFÜ KAZIDIKTAN SONRA YENİLEBİLEN BESİNLER VAR MI?
Hafif yiyecekler, sandviç, sosisli vb. pişmiş kırmızı et ve kanatlı etleri, güveçte pişmiş hububat, kek vb. yiyecekler tüketilmemeli çünkü yüksek nemli olan ortamlar küflerin gelişimi için uygundur. Bu tür yiyeceklerde bakteri gelişimi de görülebilir.
Sert peynirlerde küfün olduğu bölge en az 2,5 cm'lik kısmı kesildikten sonra kullanılabilir çünkü küf lifleri sert cisimlerde derinlere ilerleyemez.
Yumuşak peynirler (krem peynir gibi sürülebilir peynirler), kesilmiş, parçalanmış hiçbir türlü peynir tüketilmemeli. Çünkü böyle peynirlerde küf liflerinin derinlere ulaşması kolaydır.
Yoğurt, krema, reçel ve jöleler de tüketilmemeli çünkü nemli gıdalar küflerin gelişimi için uygun ortamlardır.
Sert meyve ve sebzeler de (havuç, lahana vb.) sert peynirlerde olduğu gibi küfün olduğu bölge en az 2,5 cm'lik kısım kesilerek kullanılabilir. Bunun nedeni de yine aynı şekilde küflerin sert maddelerin içine doğru fazla yayılamamasıdır.
Yumuşak meyve ve sebzeler (salatalık, şeftali, domates vb.) tüketilmemeli çünkü küf mantarlarının lifleri içeriye ulaşmış olabilir.
Küflenmiş fırın ürünleri de asla yenmemeli. Bu ürünler gözenekli olduğu için küf mantarlarının lifleri iç bölgelere kadar ilerleyebilir.
Fıstık ezmesi, bakliyat ve kuru yemiş de küflendiyse tüketmekten kaçınılmalı. Çünkü bu gıdalar koruyucu kullanılmadan işlenmiş olabilir ve bu da küf gelişimi için uygun ortam oluşturur.
Kaynak: Milliyet
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) açıkladığı bir rapora göre, dünyada üretilen yiyeceklerin yaklaşık yüzde 14'ü daha tüketiciye bile ulaşamadan çöpe atılıyor. Özellikle Orta ve Güney Asya ile Kuzey Amerika ve Avrupa gıda israfında en önde gidiyor. 5 Haziran Çevre Günü de sürekli artan gıda israfına dikkat çekmek için en doğru zamanlardan biri.
Gıda israfını önlemek için sebzeleri ve meyveleri doğru koşullarda saklamanın yanı sıra yapabileceğiniz bir şey de atığı azaltmak. Bunun en önemli yolu da sebze ve meyveleri soyarken fazla derine girmemek ve hatta kabuklarını da değerlendirmekten geçiyor. Hangi kabuk ne işe yarar diye merak edenler için de ufak bir araştırma yaptık. İşte tüm bilmeniz gerekenler…