MUSTAFA ÇULCU-Daha akıllı ve sakin oynamalıyız
Türk futbolunu ve futbolcusunu iyi tanıyan Prosinecki bütün planlarını önce savunma sonra kontratak ve duran toplarla gol bulma üzerine kurgulamış. Sahaya sürdüğü oyuncu profili de bu anlayışa uygun. İlk yarıda topa sahip olan ve oyunu kontrol eden bizdik ancak rakibi açmakta ve pozisyon üretmekte zorlandık. Başlangıç 11'i ile değil ancak yapacağımız hamlelerle oyunu çözeceğimiz düşüncesiyle ikinci yarıya Barış'ın yerine Bertuğ ile başladık. Kısa forvet hattımızda ısrarla kanat ortaları ile gol aramak yanlıştı. Uzaktan şut ve merkezden hücum yaparak topu yere indirip ikiye birlerle savunmayı açmak için İrfan Can ve Kenan hamlesi daha erken gelmeliydi ki 63'te İrfan 69'da Kenan oyuna girince 30 saniye sonra beklediğimiz gol geldi. Hücumda etkili olduğumuz anlarda rakip kontratak ile zaman zaman tehlikeli oldu. Gol sonrası rakip savunmanın açılmak zorunda kaldığı anlarda daha akılcı, kontrollü ve sakin olmamız gerekirken telaş anlamsızdı! Rahat kombinasyonlar oluşturabilir, farkı artırabilirdik. Zor oldu ama tek gol ile üç puan bizim oldu.
Hakem Daniele Chiffi 40 yaşında, bu sezon İtalya Serie A'da sadece bir maç, Avrupa ve bu karşılaşma ile birlikte toplam 3 maç yönetti. Asla üst düzey değil orta sınıf bir FIFA hakemi. Maçta son dakika hariç hakemi zora sokacak pozisyon olmadı. Öyle ki ilk 20 dakikada sadece 2 faul oldu ancak sonra fauller çoğaldı, maç sonu 29 faul vardı. İlk sarı kart 65'te çıktı. Her iki takımın futbolcuları oyuna ve birbirlerine karşı saygılıydılar. Ancak 90+1'de önce faulü Bertuğ yaptı, hakemin faul kararı doğruydu, beden dili çok acemi ve yanlıştı. Oyuncular bir anda gerildi, Orkun'a sarı kart çıktı.
GÜRCAN BİLGİÇ- Bir başkalar
Maçın ilk saniyelerinden itibaren "ne zaman gol olacak?" diye beklemeye başladık. İlk yarı bittiğinde de sadece "Duvarı bir türlü deleceğiz ama nasıl?" diye bakıyorduk maça. 2002'den sonra en yetenekli jenerasyonu yakaladık. Çok önemli takımlarda oynayan, ortalamanın çok üstünde ön tarafa sahibiz. Top kimin ayağına gelse "Bir şey yapacak" diye bekliyoruz. Böylesine özel oyunculara sahibiz. Kızamıyoruz bile onlara, çünkü bir sonraki pozisyonda öfkemizi sevinç çığlığına çevirebilirler. Karadağ'ın "otobüs" çekmesi sürpriz değil. Montella'nın bunu bildiği halde Barış Alper'e "santrfor suikastı" yapması anlaşılmaz. Tamam, çocuk ne dersen yapıyor ama daha önce denedin ve olmadı. Yine niye aynı ateşin içine atıyorsun. Montella'nın ikinci fonksiyonu İtalyan hakem üstüne. Karadağlı oyuncular kendini ne zaman yere atsa çaldı faulü. İtalyan Hoca'nın takımına karşı kullandı takdir hakkını. Ben bu kadar kötü bir İtalyan hakemi hiç görmedim.
Değişiklikler oldu ama çıkanlara kötü diyemeyiz. Ama girenler tabelaya yazdılar isimlerini. Orkun ve Hakan Çalhanoğlu'nun şut opsiyonları hep vardı. Arda da artık "takım komutanları" arasında yer alıyor. "10 numara" efsanesini geri getiriyor Milli Takım'a. İzlanda ve Galler berabere kaldı. İkişer puan kaybettiler. Biz yedi yaptık, İzlanda için "beraberlik iyi skoru" cebimize koyduk, Galler ile sahamızda oynayacağız. Yolunuz açık olsun çocuklar.