EMRE BOL - KİMİ ÇOK SEVDİNİZ?
Yemin ediyorum sezon sonuna kadar gençlerle oynasa ve bütün maçlarını kaybetse ağzımı açmam. En ufak bir eleştiri yapmam. Şu takımda en azından önümüzdeki sezona 2-3 genç oyuncu çıkarabilsek bana yeter.
"İçi geçmiş" futbolculardansa, "pırıl pırıl" gençleri her zaman tercih ederim. Kendini futbolcu sananların yanında nasıl da parladı Arda? Mücadele etti, top kaptı, elinden gelenin fazlasını yaptı. Yüzde 90'lara varan pas isabetiyle oynadı.
Çağtay'ı da atlamayalım. O da Arda'dan sonra en çok adam eksilten oyuncu oldu. Fenerbahçe belki şampiyon olamayacak, müzesine tek bir kupa götüremeyecek ama bence gelecek sezona değerli bir hazineyle başlayacak.
Bundan daha evla bir kazanım yok bence. Yaşı küçük dediğimiz oyuncular gaza basınca, "sözde büyükler" utanmış olacak ki takım enerjisi çok iyiydi. Serdar Dursun attığı penaltı gollerinin yanı sıra çok istekliydi. 85. dakikada bile ön alan presi yapması elini taşın altına koyacak isimlerden biri olduğunu gösteriyor. Lakin ona gereken değerin verilmediğini düşünüyorum.
İsmail hoca Hatay karşısındaki 11'i bence hiç bozmasın. Hatta bir kaç tane daha genç oyuncu eklenebilir. Fenerbahçe'nin kurtuluşu gençlik aşısında... Fenerbahçe taraftarını çok seviyorum. Hem futbolu biliyor hem de kimi alkışlayacağını...
Ben oyuncuların yerinde olsam bu kadar inişli-çıkışlı bir sezonda taraftarın kalbini kazanmak için uğraşırdım. Kimlerin gönüllerde taht kurduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdi size soracağım; bu sezon Mesut'u mu daha çok sevdiniz Arda'yı mı?
GÜRCAN BİLGİÇ - KARANLIĞA IŞIK OL!
Esame listesi geldiğinde sonucun değil, iki gencin nasıl oynayacağı önemli hale geldi. Çağtay ve Arda Güler, Slavia rövanşının oyuncularının "bakıma" alındığı bu 90 dakikada tüm Fenerbahçelilerin dikkatindeydi.
İlk yarı bittiğinde ise Arda Güler, tüm Türkiye'nin keyfini yerine getiren merkez noktasına oturttu kendini. Yaş grubunda değil, bir büyük kulvarda oynatılması, gelişmesini hızlandıran birinci faktör oldu. Nakış işler gibi sabırla antrenmanlarda üstünde durdular, her fırsatın seçenek oyuncusu haline de getirdiler.
İsmail Kartal, Altay dışında defansın tamamını değiştirdiği bu maçta çok büyük risk alarak oynattı gençlerini. Bakmayın siz, "Kaybedeceksek, gençlerle kaybedelim" diyenlere... Aynı kişiler 21 yaşındaki Berke'yi linç ettiler, evden çıkamaz hale getirdiler.
Günümüzün tabela seyircileri için ne sahadaki mücadelenin anlamı var, ne de gencecik çocukların ayakları titrerken yapacağı hatalara tahammülleri... 16 yaşındaki çocuğumuz için, yıllar önce Salih Uçan'a kullandığım kelimeleri seçeceğim.
O zaman "Aman sakın vazgeçme, çalış ve asla yetinme. Bu genç yaşında taşımakta zorlanacağın bir yükü aldın omuzlarına. Kendin ve ailen adına yola devam edeceksen güçlü kalacaksın. Yolun açık olsun" diyeceğim.
Maçın galibiyetle bitmesi, bundan sonraki maçlarda İsmail hocanın da önünü açacaktır. Bu seçeneklerde ısrar etmesi, kırgın Fenerbahçe taraftarını tribünlere çekecek, genç oyuncularının mücadelesinde kendi kalplerini aratacaktır. Bir umut lazımdı bu takıma, bu pırıltılar, "karanlık" sezona biraz olsun ışık getirir.
ÖMER ÜRÜNDÜL-ARDA VE ÇAĞTAY YENİ AKLA GELDİ
Dün gece ilk devre sahaya bakıyorum sergilenen futbol adına bir teknik analiz yapmak gerçekten çok zor. Tempo çok düşük, ağır çekim film gibi. Organize ataklar yok. Karşılıklı basit top kayıpları rekor seviyede. Seyir zevki son derece düşük bir 45 dakika izledim. 2. yarı oyun biraz hareketlendi.
Fenerbahçe kazanmak için hırslanmıştı. Ama ataklarda kolektif bir uyum yoktu. Sonrasında Hatayspor üst üste gereksiz 2 penaltı hediye etti. Fenerbahçe'de Serdar Dursun, penaltıları değerlendirip 3 puanı kazandırdı. Dün gece Crespo ve Zajc orta alanda çok çalıştılar. Bana göre dün gecenin en iyi oyuncusu da Crespo'ydu. Neden? Çünkü cevabı basit; Crespo kendine bakan bir profesyonel. Ondan dolayı da sahada güçlü. Ozan Tufan yapısına uymayan sağ bekte iyi değildi. Rossi her zamanki gibi fiziksel açıdan bitikti. Serdar Dursun da maç boyunca bir şeyler yapabilmek için çabaladı durdu. Şimdi gelelim gençlere… Arda yine oyun görüşü ve teknik kapasitesiyle başarılı bir performans sergiledi.
Takımda ilk defa 11'de görev almasına rağmen Çağtay da ileriye dönük olumlu mesajlar verdi. İsmail Kartal'ın ilk maçındaki köşe yazımın içeriğinde "Birçok futbolcu güçsüz. Nasıl olsa iddia da kalmadı artık, gençlere yer ver'' dedim. 'İsmail hoca gençleri oynat' da yazımın başlığıydı. Ama Arda'yla Çağtay yeni akla geldi. Onlardan önce parlayan Muhammed Gümüşkaya hemen kulübeye çekildi. Sonra da Giresun'a kiralandı. Her yönüyle çok kötü bir Hatayspor izledim. Kötü oynamalarına rağmen ilk yarının son dakikasında ve ikinci yarıda skorda denge varken çok net 2 pozisyonu da adeta kaleci Altay'a geri pası verdiler. Gereksiz bir penaltı yaptılar. Takım halindeki kötü oyuna ligin başarılı ve istikrarlı kalecisi Munir de sonunda ortak olup bir penaltı hediye edip maçı bitirdi.
İLKER YAĞCIOĞLU-HELAL SANA ARDA!
HAFTA içindeki Slavia Prag maçının ardından İsmail hoca "Biz bu takımı eleyebiliriz" diye açıklama yapmıştı.
Dün gece sahaya sürdüğü 11'e baktığımızda bir çok as oyuncusunu dinlendirdiğini ve Slavia maçına sakladığını gördük. Arda ve Çağatay gibi iki genç oyuncu 11'deydi.
Diğerleri de ilk 11'de fazla şans bulamayan oyunculardı.
İlk 45 dakika her iki takım için de kötü geçti.
Genç Arda hariç Fenerbahçe taraftarını heyecanlandıran bir oyuncu yoktu. Arda kusursuza yakın bir maç oynadı. Ve çok iyi geliyor.
Bizim 'severken öldürme huyumuz' vardır. Bu yüzden Arda'yı da bir anda göklere çıkartıp ayaklarını yerden kesmeyelim.
Çünkü gerçekten müthiş bir oyncu geliyor. Diğer genç Çağatay da sanki yıllardır bu takımda oynarmışcasına rahat ve iyi bir oyun ortaya koydu.
Oynadıkça o da performansını artıracaktır. İsmail hoca onda da ısrar etmeli.
Bir cümle de Hatay için söyleyeceğim. Ligde bu kadar puanı nasıl topladılar anlamadım. Tanınmayacak kadar kötüydüler.