Sabah Gazetesi tarafından bugün düzenlenen futbolun zirvesi Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nda (UFEF) konuşan Bakan Kasapoğlu, sözlerine hayatını kaybeden efsane futbolcu Diego Armando Maradona'yı anarak başladı. Kasapoğlu, Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Geçen yılki forumda Süper Lig'in marka değeri üzerine konuştuklarını ve önemli değerlendirmelerde bulunduklarını hatırlatan Kasapoğlu, şunları kaydetti:
"Gerek ülkemizin liglerinden gerekse dünyadaki diğer önemli liglerden örnekler vermiş, Türkiye olarak yarınlarımızı doğru bir şekilde planlamanın önemine vurgu yapmıştım. Hem yönetimsel hem de finansal olarak kulüplerimizin üzerindeki sorumluluğun ne denli önemli olduğunun, idari disiplinin sportif başarıyı körükleyen önemli bir olgu olduğunun altını çizmiştim. Küresel rekabette üretim ve pazarlama fonksiyonları, futbol endüstrisi içinde artık çok önemli bir yere sahip. Bu nedenle tüm fonksiyonları sürdürebilir kılmak bizlerin bu endüstriye olan yaklaşımımızın en önemli çizgisini oluşturuyor. Bu çerçevede altyapı, sportif yatırımlar, finansal konular ve performanstaki sürdürebilirliğin önemine vurgu yapmamız lazım. Bununla birlikte başarıların devamının sağlanması çok önemli. Bunlarla birlikte finansal fair play, tüm dünyanın olduğu gibi bizlerin de titiz bir şekilde yaklaştığı konulardan biri."
Bakan Kasapoğlu, ocak ayında sporun tüm paydaşlarının bir araya geldiği ve tüm konuların değerlendirildiği önemli bir çalıştay düzenlediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Farklı bakış açılarımız olsa da güzel bir atmosferde bir araya gelebileceğimizi ve bu farklılıkların sporumuz için bir zenginlik kaynağı olduğunu gördük. Bugün yine burada bulunan herkes ile aynı hayalleri ve hedefleri taşıdığımızı da biliyor ve buna inanıyoruz. Hepimiz Türk sporunun ve Türk futbolunun hak ettiği yere gelmesi için aklımızı, gönlümüzü ortaya koyarak, var gücümüzle çalışıyoruz. Sporumuzun sadece ülkemizde değil, dünyada hak ettiği yere gelmesi hepimiz açısından bir sorumluluk konusu. Bu ulvi sorumluluklarımızı yerine getirmek için her zamandan daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Enerjilerimizi, kaynaklarımızı, imkanlarımızı ve bununla oluşacak gücü çözüme yöneltmemiz lazım. Bu noktada herkesin bu hassasiyeti taşıması gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum."