Galatasaray'ın ve Milli Takım'ın başarılı defans oyuncusu Servet Çetin'in çok ilginç bir hayat hikayesi var.
Bu foto haberde şu sorulara yanıt bulacaksınız...
Servet Çetin'in futbola başlayışı tesadüf mü?
Fenerbahçe'den neden ayrıldı?
Galatasaray'a transferinde daha önce Fenerbahçe'de oynamasının dezavantajları var mıydı?
Sarı-kırmızılı kulübe büyük hizmetler eden Hakan Şükür'ü hangi sözlerle savundu?
Peki Servet, Galatasaray'a neden kırıldı?
Yıldız oyuncunun nasıl bir aile yapısı var, evliliğe nasıl bakıyor?
Küpe takan Servet Çetin, bu konuyla ilgili nasıl bir yalan uydurdu?
İŞTE ZEVKLE OKUYACAĞINIZ BİR HAYAT HİKAYESİ...
30 Temmuz 1999'da Kartalspor'da profesyonel oldu. 3 sezon Kartalspor'da oynadıktan sonra Göztepe ve Denizlispor'da oynadı.
Göztepe A.Ş. takımı ile 1. lig'e çıkma başarısı gösteren Servet Çetin, 2002 yılında Denizlispor'a transfer oldu.
Denizlispor'da istikrarlı bir grafik çizdi. Özellikle 2002-2003 sezonunda Denizlispor'un UEFA kupasında 4.tur oynamasında payı vardır.
3.tur rövanş maçında Fransa'da Lyon karşısında gösterdiği performansla hem 3 büyüklerin hem de Lyon'un transfer listelerine girdi.
2003-2004 sezonunun 1 Eylül 2003 tarihinde Fenerbahçe'ye transfer oldu ve 2 defa Süper Lig şampiyonluğu sevinci yaşadı.
Kısa sürede ilk 11'de kendine yer buldu ve Türkiye milli takımdaki yerini aldı. Fakat geçirdiği sakatlıktan dolayı sonra süre kadro dışında kaldı
Fenerbahçe'nin savunma bölgesine Uruguaylı Lugano ve Brezilyalı Edu'yu transfer etmesinden dolayı forma bulma şansı azaldı...
Servet 2006-2007 sezonu 30 Ağustos 2006 tarihinde 2 yıllığına Sivasspor'a transfer oldu.
2006-2007 sezonunda Sivasspor'da oynadıktan sonra Galatasaray'a geldi.
Takımdan ayrılıp Rusya'ya giden Stjepan Tomas'ın görevini devraldı ve Rigobert Song ile birlikte Galatasaray savunmasının göbeğinde oynamaya başladı.
Halk müziği sevdiği için arkadaşları arasında “Türkü Baba” lakabıyla çağrılır.
İstikrarlı bir grafik çizen Servet iyi bir Uğur Işılak ve Erdal Erzincan dinleyicisidir...
Galatasaray'a transferini Servet şu sözlerle dile getiriyor:
Galatasaray Spor Kulübü yöneticilerinin bana güvenerek ve ısrarla istemeleri benim Galatasaray'ı tercih etmemdeki en büyük sebepti. Zaten o samimiyeti ve güvenceyi hissetmeseydim, neresi olursa olsun imza atmayı düşünmüyordum.
Benim için öncelik dediğim gibi güven. Ben de bu güvene inanarak geçen sezon maçlar bitmeden önce imzamı atmıştım.
İşin açıkçası transfer olduğumda herkesin kafasında bir soru işareti vardı. İmzayı attığımda da bana soruldu:
"Bu kadar kaliteli savunma oyuncusunun arasından nasıl sıyrılacaksın."
Ben o gün, oynamadığım takdirde izin ister giderim, dedim.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan
çerezlerle
ilgili bilgi almak için lütfen
tıklayınız.