");background-repeat:no-repeat;background-position:center center}.today-headline-widget .swiper-button-next svg,.today-headline-widget .swiper-button-prev svg{filter:brightness(0);-webkit-filter:brightness(0)}.today-headline-widget .swiper-button-next{right:5px;background-image:url("data:image/svg+xml;utf8,");background-repeat:no-repeat;background-position:center center}.all-headline-btn{border-radius:4px;background:rgb(255 255 255 / .2);display:block;padding:6px 8px;color:#fff!important;font-size:12px;font-family:var(--system-font);font-weight:700;margin-bottom:16px;transition:.3s;text-align:center;text-decoration:none!important}.all-headline-btn:hover{background:#fff;color:#003783!important}@media (min-width:768px){.today-headline-widget{margin:0 0 20px}.today-headline-widget .title{text-align:left}.d-md-none{display:none!important}.d-md-block{display:block!important}.d-md-flex{display:flex!important}}.today-headline-slider{display:flex;overflow:hidden}.today-headline-slider .swiper-wrapper{display:flex}.newsInnerWidget{width:309px;height:404px;margin:0 6px 16px 0;float:left;position:relative}.newsInnerWidget a.bn{width:20px;height:100%;position:absolute;top:0;left:0}.newsInnerWidget a.bn.next{background-position:-48px center;left:auto;right:0}.newsInnerWidget a:hover.bn{opacity:.8}.newsInnerWidget .main{width:270px;height:381px;margin:20px 20px 0;position:relative;overflow:hidden}.newsInnerWidget .main ul{width:100%!important;display:inline-block}.newsInnerWidget .main ul li{width:100%;height:376px;display:inline-block;position:relative;float:left}.newsInnerWidget .main ul li a{width:100%;height:200px;display:inline-block;margin-bottom:53px;font-size:15px;color:#444;line-height:22px;overflow:hidden}.newsInnerWidget .main ul li a .before,.newsInnerWidget .main ul li a:before{position:absolute;bottom:20px;right:20px;font-family:var(--system-font);font-weight:500;font-size:14px;color:#444;font-style:normal}.newsInnerWidget .main ul li p,.newsInnerWidget .main ul li strong{float:right;font-size:15px;color:#444;line-height:22px;overflow:hidden}.newsInnerWidget .main ul li strong{display:block;float:right;font-family:var(--system-font);font-weight:700;font-size:18px;color:#005a9f;font-weight:400;line-height:normal}.newsInnerWidget .main ul li p span{color:#45a7c9}.newsInnerWidget .main ul li a:hover,.newsInnerWidget .main ul li a:hover .before,.newsInnerWidget .main ul li a:hover p,.newsInnerWidget .main ul li a:hover span,.newsInnerWidget .main ul li a:hover strong,.newsInnerWidget .main ul li a:hover:before{color:#9f0000;text-decoration:none;cursor:pointer}.newsInnerWidget .main ul li img{border-radius:4px 0 0 4px}.newsInnerWidget.big{width:100%!important;height:auto!important;margin:0 0 16px;float:none}.newsInnerWidget.big .main{width:100%!important;height:auto!important;margin:0}.newsInnerWidget.big .main ul{margin-bottom:0}.newsInnerWidget.big .main ul li a{width:100%;margin-bottom:0;height:auto;display:block;padding-left:208px;box-sizing:border-box;background-color:#fff;min-height:110px;border-radius:4px;border:1px solid rgb(78 78 78 / .1);overflow:hidden}.newsInnerWidget.big .main ul li a .media-caption{display:none}.newsInnerWidget.big .main ul li:hover a:before{background-color:#9f0000}.newsInnerWidget.big .main ul li{width:100%;height:auto;box-sizing:border-box;padding:0}.newsInnerWidget.big .main ul li strong{margin-top:10px;margin-right:60px;float:left;color:#4e4e4e}.newsInnerWidget.big .main ul li p{width:270px;margin:0 14px 0 0;display:none}.newsInnerWidget.big .main ul li img{width:195px!important;height:110px!important;position:absolute;top:0;left:0}@media (max-width:767px){.newsInnerWidget.big .main ul li img{width:120px!important;height:68px!important}.newsInnerWidget.big .main ul li a{min-height:67px;padding-left:130px;position:relative}.newsInnerWidget.big .main ul li a:before{display:none}.newsInnerWidget.big .main ul li strong{margin-top:10px;margin-right:10px;font-size:18px;line-height:1.3;max-height:49px;overflow:hidden}.billBoardFrame.custom-250,.bandReklam,.billBoardFrame,.row .sub-board-frame,.advert{background:#ebebec}.row .sub-board-frame,.row .advert,.row .billBoardFrame{padding:0}.adwrap,.ad-control-left,.ad-control-full,.advert{margin-left:-15px;margin-right:-15px;background:#ebebec}.ad-control-full{width:auto!important}.imgListCover .billBoardFrame.custom-250{width:calc(100% + 20px);margin:0 -10px}.infinitegallery .galleryInfinite{margin-bottom:0;overflow-x:hidden}.row .sub-board-frame,.row .advert,.row .billBoardFrame{padding:0;background:#ebebec}.row .advert,.row .billBoardFrame{margin-left:-10px;margin-right:-10px;width:calc(100% + 20px)}.container-fluid .row .advert{margin-left:-20px;margin-right:-20px;width:calc(100% + 40px)}.column-right-sticky .advert{margin-left:-26px;margin-right:-26px}.hidden .advert,.hidden .cornerstickTopLevel,.hidden .adwrap{position:relative;z-index:1 !important}}@media print{@page{margin:0}body{margin:0}*,:after,:before{max-width:100%!important;color:#000!important;text-shadow:none!important;background:none!important;box-shadow:none!important;padding-right:0!important};a,a:visited{text-decoration:none}a[href]:after{content:""}abbr[title]:after{content:" ("attr(title) ")"}blockquote,pre{border:1px solid #999;page-break-inside:avoid}thead{display:table-header-group}img,tr{page-break-inside:avoid}img{max-width:100%!important}.btn>.caret,.dropup>.btn>.caret{border-top-color:#000!important}.label{border:1px solid #000}.table{border-collapse:collapse!important}.table td,.table th{background-color:#fff!important}body>*:not(.main-header,#infContentCover),.billBoardFrame,.header-bottom,.header-top,.header-middle-content>*:not(.takvim-logo),.article-header.detail-header>*:not(.detail-spot,.detail-title),.galleryItem>*:not(.fancybox,p,h1,h2,h3,h4,h5,h6),.modal-closing-btn,.infinitegallery .galleryInfinite>*:not(.article-header,.column-left),.topDetail.detail-wrapper .imgList>*:not(.galleryItem),.ad-control-full,.bandReklam,.webLink,.legal-warning,.col-12.col-lg-4.detail-right,.advert,#cornerstick,.ad-control-left,.ad-control-right,.mobile-menu,.breadcrumb,.detail-info-wrapper,.today-headline-widget,a[href]:after,.header-top,.navbar,.ContentRelation,.Textlink{display:none!important}.main-header{position:relative!important;margin-bottom:0}.takvim-logo img{filter:drop-shadow(1px 1px 1px #000)}.infinitegallery .column-left{flex:0 0 auto;width:100%}.container{max-width:100vw!important;width:100vw!important}.galleryItem>a.fancybox{width:80vw;display:block}.galleryItem>a img{width:100%}.infinitegallery .galleryInfinite{padding-bottom:10px}.galleryItem{margin-bottom:10px;padding-bottom:10px}}.bik-bant{position:absolute;left:0;top:0;padding:6px 10px;font-size:14px;background:#ad090f;color:#fff;z-index:2;font-family:var(--system-font);font-weight:500;pointer-events:none}
Kartal'ın formsuzluğu | OKTAY DERELİOĞLU
Beşiktaş'ın evinde oynadığı Antalyaspor maçı bir maçtan çok daha fazlasıydı. Depremzedeler için 04.17'de sahaya oyuncak atılması herkesi duygulandırdı. Bunun dışında futbol açısından ise kaliteli bir maç olmadı.
Beşiktaş kendi taraftarı önünde iyi bir aksiyon ortaya koyamadı. Gol pozisyonu üretemedi. Tamam eksikler vardı. Ama her iki takımda da eksik vardı.
Bunu unutmamak gerek.
Takımın boyu açısından Beşiktaş çok uzun bir mesafede oynadı. Takım boyunun daha da kısalması gerek. Baskı yaparken öndeki oyuncu ile en gerideki oyuncu arasındaki mesafe daha yakın olmak durumunda. Daha kompakt bir oyun bekliyordum Beşiktaş'tan.
Konuk takım Antalyaspor da gol aramak için elinden geleni yaptı. Ama Beşiktaş'ın son haftalardaki formsuzluğu devam ediyor. Dolmabahçe'deki maç tam bir beraberlik maçı havasında geçen bir karşılaşma oldu.
Takımda Dele Alli için eleştiriler var. Çok etkisiz oynuyor. Ayrıca Nathan Redmond ve Jackson Muleka için de aynı şeyleri söyleyebilirim.MBeşiktaş taraftarı önünde kayıp yaşadı. Kartal'ın formsuzluğu devam ediyor. Büyük takım kötü oynasa da kazanabilmeli.
Çocuklar gülsün | FATİH DOĞAN
Asrın felaketini yaşadık, yaşıyoruz. 10 ilimiz neredeyse dağıldı, ülkemiz sarsıldı... Maddi manevi, sosyolojik psikolojik ağır travmalarımız var. Bu ağır yükü kaldırmanın da bir yolu var. Tek yürek olacağız, birlikte mücadele edeceğiz. Sen ben davasına girmeden devlet millet birlikteliğiyle ancak o zaman en az hasarla atlatabiliriz. Spor kulüpleri, futbol camiası ülkemin diğer güzel insanları gibi bu milli refleksi gösteren organizmalar. Acının rengi olmaz diyerek milli seferberliğe koştular, koşuyorlar.
Beşiktaş ve taraftarı da ilk günden beri verdiği desteği dün de Antalya maçında gösterdi. Binlerce pelüş oyuncak "Çocuklar Hep Gülsün" diyerek maçın 4.17'nci dakikasında sahaya atıldı. Depremzede çocuklara gidecek oyuncakların içinde bir ulusun sevgisi, şefkati var. Geleceğimiz çocuklar için önemli bir hediye ve toplum için önemli bir farkındalık. Bu acıları aşmanın yolu cenaze evinde huzursuzluk çıkarmak değil yaraların sarılması sürecinde yakışanı yapmaktır.
Bu duygusal ortamda futbol konuşmak da zor. Ama normalleşme süreci için gerekli. Beşiktaş da Antalyaspor da ciddi eksiklerle çıktı. Ghezzal'ın ısınırken sakatlanması Beşiktaş'ın sinirlerini iyice gerdi. Muleka, Dele Alli, Redmond, Umut gibi kendilerini gösterme fırsatı bulan oyuncuların kendi vasat performanslarını aşamadıkları görüldü. VAR'ın ince işçilikle Tayyip Talha'nın golünü iptal edip, kaptan Cenk'in de kendi kazandırdığı penaltıyı kaçırması maçın kaderini yansıtan anlardı.
Bir duygu seli | BÜLENT TİMURLENK
Bir maçın son düdüğünün ardından dökülen sevinç gözyaşları ya da kaybedilen bir kupanın, şampiyonluğun ardından yaşanan hayal kırıklığını ıslatan damlalar hayatımızın bir parçası ve normaliydi. Oyuna tutkuyla bağlı olanlar içlerini başka nasıl boşaltabilir ki? Lakin bir maçın başında, daha dakika 4.17 iken tribünde ya da ekran başında insanlar niye gözyaşı döker ki...
Sahaya yağan oyuncakların bugün, yarın deprem bölgesinde binlerce çocuğu gülümseteceğini bilirken bile dolan gözlerin aslında o anda 6 Şubat sabahına, o ilk haftaya döndüğünü hepimiz biliyoruz... Bir duygu seline kapıldı gitti futbolcular. Hain terör saldırısı nedeniyle ertelenmiş ve deprem acılarımız yüzünden bir 12 gün daha beklemiş bir 90 dakikada kimin kötü oynadığının altını çizmenin manası yok. Dün hem Beşiktaş hem de Antalyaspor formasıyla sahaya çıkan 11'leri bir arada göremeyeceğiz çünkü ara transferde gelenleri ve gidenleriyle bambaşka birer takımlar var teknik adamların kafasında..
Mücadele var mıydı, vardı, tempo sonlara doğru arttı. Cenk penaltı kaçırdı. Antalya kalecisi Ataberk hem penaltıyı kurtarıp hem de kalesinde sağlam durup sahanın en iyisi oldu. Beraberliklerde kimse üzülmedi derler. Millet olarak o kadar üzülmüşüz ki dün kaçan galibiyete iki taraf da yanmamıştır..
Puan kaybının esamesi okunmaz | ALİ GÜLTİKEN
Ülkemiz adına zor günler geçiriyoruz. Bu kadar acının yaşandığı dönemde hayata bir tarafından tutunabilmek kolay değil. Erteleme maçları bu ortam içinde oynanmaya çalışılsa da gönüller ve düşünceler deprem bölgesinde.
Maç başladı, birinci dakikasında gönlümüz Adana'daydı… İkinci dakikada Adıyaman'ı hissettik. 21. dakikaya geldiğimizde gönlümüzde ve düşüncelerimizde Diyarbakır vardı. 23. dakikada Elazığ'da, 27'de gazi şehrimiz Antep'teydik. 31. dakikada medeniyetler şehrimiz Hatay, 44'te Malatya'daydık. 46'ya geldiğimizde ise depremin merkez üssü Kahraman şehrimiz Maraş'ta. 64'e ulaşıldığında Şanlı şehrimiz Urfa'nın, 79'da Kilisimizin 80'de ise Osmaniyemizin acılarıyla, dertleriyle gönül gönüleydik.
Dünün sahada oynanandan daha ziyade, geçen dakikaları hepimize bu şehirlerimizi hissettirdi, düşündürdü ve bir kez daha yaşattı. Büyük acılar, büyük yıkımlar yaşayan bu bölgemizin insanlarına başsağlığı diliyorum. Rahmetli olanların hepsinin mekanları cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Geride kalanlara da sabır diliyorum. Bu tür ortamlarda oynanan maçların ne sahada ne de akıllarda bir karşılığı yok. Elbette gün adına, sürecin işlemesi adına bu aktiviteler yapılsa da acıları hafifletmiyor.
Dün Beşiktaş ve Antalyaspor olması gereken görevlerini yerine getirdiler. Sahadaki mücadele bu ortam için olabilecek şekildeydi. Puan kazanmanın ya da kaybetmenin bu kadar büyük can kaybının olduğu yerde esamesi okunmaz.
Yine hedefsiz! | REHA KAPSAL
Kahramanmaraş merkezli 'asrın felaketi' olarak nitelendirilen deprem saati olan 04.16'da Beşiktaş tribünleri aynı dakika ve saniyeler içerisinde stada getirdikleri peluş oyuncakları sahaya attı. Oyunun durduğu 9 dakikalık sürede 90 milyon olarak gözyaşlarına boğulduk. Çocuklar onlar melek, onlar bizim geleceğimiz. Allah hepsine sağlıklı, mutlu ve güzel bir gelecek nasip etsin.
Bu atmosferde oynanan maçta her iki takım da maçın oynandığı tarihten dolayı yeni transferleri oynatamadı. Saha içinde özellikle Antalyaspor bunu daha fazla hissetti. Rakibin neredeyse 90 dakika kalesine gelemediği maçta Beşiktaş, kötü olan Antalyaspor'dan daha kötü bir oyun oynadı. Siyah-beyazlıların top ayağındayken organizasyonu ve planı olmadığından devamlı yan ve geriye paslarla oynadı.
Öne doğru gidip hücum aksiyonları geliştirmekte ve pozisyon bulmakta çok zorlandılar.
Dele Alli ve Salih'in kazanılacak bir tarafları kalmamış. Şenol hocanın onlar yerine Kerem Atakan ve Berkay gibi oyunculara daha fazla süre vermesi gerekir. Ligde hedefi olmayan bir takımın sonraki süreçte genç oyuncuları gelecek senenin yatırımı açısından oynatması gerekir. "Premier Lig kadrosu kurduk" diye sezon başı söylemlerle lige fark getireceğini düşünenlerin, giden Weghorst ve Roman Saiss haricinde yaptıkları transferler yanlıştı. Beşiktaş saha içinde ne oynadığını bilmeyen, içgüdüsel oyun oynadığı gibi bu kadar kötü oynamayı da başarabilmek çok zordur.
Günümüz oyunlarında top ayağındayken en büyük özellik, bir takım oyuncuların saha içinde konumlarını kaybetmemesi gerekir. Beşiktaş takımının hücumda o kadar kombinasyon eksikliği var ki kimin nereden nasıl pozisyon aldığı, girdiği, çıktığı belli değil. Bunları da düzeltecek olan Şenol Güneş'tir. Beşiktaş'ın son iki sezonunda ligin bitimine 5 ay kala tüm kulvarlarda 'hedefsiz' kalması izah edilecek ve kabul edilecek bir durum değil. Bunu kurgulayan insanlar da "Nerede hata yaptım, neyi nasıl yapmamam gerekir?" diye kendini sorgulamalı. Beşiktaş yönetiminin ve teknik kadronun alacağı bu derslerle önümüzdeki seneye daha doğru, sağlam ve kalıcı hazırlıklar yapması gerekir.
İlahi adalet | ERMAN TOROĞLU
Böyle bir deprem atmosferinde futbol oynamak gerçekten zor... Diyelim ki bizler ve yerli oyuncular deprem hattında yaşamaya alışkınız ama yabancılar için yaşananlar kolay değil. Çünkü her kafadan ses çıkıyor. Kimi diyor ki 'İstanbul'da yüzde 1 bile deprem ihtimali yok', kimi de diyor ki 'Yüzde 99 olacak.'
Yabancılar bu tartışmaları tercüme ettirip okuyunca de psikolojik olarak etkileniyor. Biz Türk insanı olarak yaşananlardan bu kadar etkilenirken, onların etkilenmesi anormal olur zaten. Bu durum da ister istemez sahaya yansıyacaktır. Beşiktaş son maçlarda ilk 15-20 dakika iyi pres yapıyor. Kazandığı toplarla da hücuma çıkıyor ama sonra aynı presi gösteremiyor. Halbuki şampiyonluğa oynayacaksan, 20 dakika pres yapıp, 10 dakika rölantiye alıp sonra yine pres yapmak gerek ama işte onu yapamıyor.
Maç ilerledikçe de bu sefer inisiyatif rakip takıma geçiyor. Psikolojik olarak da rahatlayınca daha iyi top yapıyorlar, bu sefer Beşiktaşlı futbolcular daha fazla enerji sarf etmek zorunda kalıyorlar. Rakipler zaman ilerledikçe Beşiktaş'ın arka tarafına sarkmaya başlıyorlar. O zaman da siyah-beyazlı oyuncular, defansa yardıma gelince hücum güçleri zayıflıyor.
Dün son derece zevksiz bir maç oldu. Tehir maçı olduğu için sonra transfer olanları iki tarafta da oynatamadı. İki taraf da iyi işler yapamadı. Ama şunu not etmekte fayda var; siyahbeyazlı takım şampiyonluğa oynayacaksa, liderliği sonuna kadar kovalayacaksa daha farklı mücadele etmesi lazım. Daha bir futbol kavgası vermesi lazım.
Maç sonlara doğru hareketlendi. Bir penaltı pozisyonu var ama demeyeceğim. Çünkü pozisyon var ama penaltı yok. VAR'a gittiler ofsayta baktılar. Penaltıyı net gösterseler belki hakem iptal edecek. Ama VAR'daki TOKAT, hakemi çağırmadı. Antalya'yı tokatlamaya kalktı. Ama bir de ilahi adalet var. Dünkü maçın en güzel görüntüsü Beşiktaş seyircisinin sahaya attığı oyuncaklardı.
Çocuklar için! | TURGAY DEMİR
Deprem bölgesinde kaç çocuk izleyebildi bilmiyorum, keşke şu maç, o illerimizde şifresiz yayımlansaydı. Çocuklar o muhteşem görüntüleri izleseler çok daha güzel olurdu. Her neyse, yüreğine sağlık bu görüntüyü oluşturan herkesin; çocuklar geleceğimizdir..! Duygu yüklüydüm, ben maçın havasına giremedim, sanırım futbolcular da aynı şeyi yaşadılar.