Sarı-Kırmızılılar, Şampiyonlar Ligi play-off turu ilk maçında açık ara favori olarak gösterilmesine rağmen Young Boys'a 3-2 kaybetti. Temsilcimiz böylece turu salı günü Ali Sami Yen'de oynanacak olan rövanşa bıraktı. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi.
LEVENT TÜZEMEN- G.Saray taraftarıyla bileti alır
Jelert basit oynamadı, seken topta Abdülkerim rakibini kovalayamadı, ağır kaldı, Köhn de yerini kaybetti, Monteiro'nun basit vuruşunda Muslera kurtarması gereken topu içeri aldı, Galatasaray erken yediği gol sonrası hücum eden taraf görünse de Young Boys çok akıllı oynadı. Ayağa pasları başarıyla yaptılar. Yüksek topların hepsini kazandılar. Galatasaray'ın baskılı olduğu anlarda sakatlık bahanesiyle oyunu soğuttular. Kalecileri üç kez oyunu durdurdu. Alman hakem Siebert de İsviçre ekibinin tuzağına destek oldu. İsviçre ekibinin sert oyununa izin verdi. Galatasaraylı oyuncular, rakibin temaslı oyunundan yıldı ve çok pas hatası yapıp, çok top kaybettiler.
Bireysel anlamda Barış, kaleye vurması gereken yerde pas verdi ve gol pozisyonunu kaybetti. Mertens karşı karşıya sağ ayağının dışıyla vurmak yerine sol ayağının içiyle vurmayı denemedi ve golü kaçırdı. Galatasaray dağınık bir görüntü sergiledi. Özellikle Abdülkerim, ciddi hatalar yaptı ve Monteiro'nun ikinci golünde yine rakibini kaçırdı. Galatasaray'ın elle tutulan tek pozisyonu, Torreira'nın kafa vuruşuydu. İsviçre ekibi, Galatasaray'dan üstün değildi ama Galatasaraylı oyuncular sanki ilk kez birlikte oynuyormuş gibi uyum konusunda birbirlerinden kopuktu. Bu kopukluk hatalarla birleşti ve iki gol yemeğe mal oldu. Okan Hoca'nın ikinci yarı Ziyech ile Batshuayi'yi oyuna alması Galatasaray'ın üzerindeki ölü toprağını attı. O Batshuayi attığı iki muhteşem golle Galatasaray'ın geri dönüşüne imzasını koydu. Abdülkerim'in neden olduğu şanssız penaltı ve gördüğü kırmızı kart, Galatasaray'ın İstanbul'daki turunu engellemez, çünkü G.Saray, taraftarı önünde Şampiyonlar Ligi biletini alır.
İsviçre Süper Ligi'nde oynadığı 5 maçta 13 gol ile en fazla gol yemiş, 12 takımlı ligde 11. sırada bulunan Young Boys, Galatasaray karşısında ilk yarıda 2 gol buldu! İkinci golde de defansta Nelsson-Abdülkerim uyumsuzluğundan yine Monteiro ile geldi. Young Boys bu defans uyumsuzluğunu görünce sürekli oradan geldi. Galatasaray ise ilk yarıda özellikle sağ kanattan Barış Alper ile etkili toplar taşıdı ancak İcardi ile koordine olamayınca sonuç alamadılar. Kerem Aktürkoğlu zaman zaman sağlı-sollu savunmada kademeye girip toplar çıkardı.
MUSTAFA ÇULCU-Hakem acemi ve güvensizdi
İkinci yarı etkisiz Mertens'in yerine Ziyech'i oyuna alan Galatasaray daha etkili oynamaya başladı. Bir de oyuna Batshuayi girince Galatasaray kimlik buldu, beklenen oyun karakterini sahaya yansıttı. Teknik heyetin yaptığı değişiklikler doğru hamlelerdi. Batshuayi çok ilginçtir ilk 11'de değil de sonradan oyuna girdiği maçlarda çok etkili ve üretken oynuyor. Kulübede otururken hem oyunu iyi okuduğunu hem de hırslandığını düşünüyorum. Galatasaray deplasmanda 3-2 mağlup oldu ancak ikinci yarıda oynadığı futbolu ile evinde seyirci desteği ile bu takımı eleyecektir.
EURO 2024'te görev almasına rağmen orada başarısız maçlar yöneten Daniel Siebert, bu maçta da kart uygulamalarında, faul tespitlerinde acemilikler yaşadı, güvensizdi. Abdülkerim'e 22. dakikada gösterilen sarı kart hatalaydı. 70'te Camara'nın orta alanda İcardi'yi indirdiği pozisyonda sarı kart yeterli, henüz top kontrolü olmadığı için bariz gol şansı düşünülmez. 82. dakikada Abdülkerim topa hamle yaptığında ayağından seken top açık doğal konumda olmayan-genişleyen sol eline gelince hakem tespit edemedi lakin VAR müdahalesi ile doğru penaltı kararı geldi. Sarı kartı bulunan Abdülkerim'i ikinci sarıdan ihraç etti. 90+3'te Elia ile Sara mücadelesinde Young Boys penaltı bekledi, devam kararı doğruydu.
BÜLENT TİMURLENK-Direkten döndü!
Colley'in topu direkten döndüğünde tabelada 2-0 ve dakika 58'di. O direk Şampiyonlar Ligi'ne ve 40 milyon Euro'ya veda demekti. Yeni bir Neuchatel hikâyesine doğrusu hiç gerek yoktu.
Süper Kupa hezimeti ve Konya deplasmanında gerekli derslerin çıkartılmadığı bir 45 dakika oynadı Galatasaray. Vasat iki bek, ülkenin en iyi yerli stoperliğinden yokuş aşağı koşan Abdülkerim ve ayağının temiz olmadığı malumunız Nelsson'dan oluşan defans dörtlüsüyle Buruk "Ben topla çıkamam, yine uzun vuralım" deyince olanlar oldu. Süper Kupa'da olduğu gibi erken yenilen golde Muslera'nın kolay topu içeriye alması, ikinci golde Abdülkerim'in facia kademesi...
Kerem Aktürkoğlu hücumda etkisiz ama savunmada iki kademeyle devrede farkın 3-4 olmasını önleyen isimdi. Jelert ve Sara gibi büyük değil büyüme ihtimali olan iki oyuncuya Galatasaray çapında bir takımın 30 milyon Euro yatırması dün akşamki tabelanın karşılığı değil elbette. İkinci yarıda rezaleti önleyen adam Batshuayi oldu. Oyuna girip attığı iki golle tabelayı eşitlediğinde hiç olmazsa İstanbul'da tur kapısı aralanır dedirtti ama Abdülkerim'in daha yapacakları varmış. Penaltı ve kırmızı kartla bu takımdaki kariyerini artık sorgulatır hale geldi. Okan Buruk rakibi doğru analiz etmemiş. Uzun boylu bir takıma karşı bu kadar uzun oynamak, orta sahayı yine hafife almak... Bunların üzerine düşünmesi gerekiyor. Young Boys seviyesinde bir takımdan 3 gol yiyen G.Saray'ı 6 günde ayağa kaldırması gerekiyor. Takımını Şampiyonlar Ligi'ne sokamazsa o destek verdiği yönetim hedef tahtasına kendisini oturtacak çünkü.
ALİ GÜLTİKEN- İstanbul'da telafi ederler
Sentetik zemin bu seviyelerin işi değil. Futbolun doğasına aykırı. Galatasaray'a az da olsa dezavantaj yarattığını kabul ediyoruz. Fakat bu ilk yarıdaki oyunu bozdu ama mazeret değil. Temel oyun prensiplerinde bu kadar basit hatalar yapıldığı zaman skor kaçınılmaz hale geliyor. Galatasaray'ın ön tarafa çıkıp baskı yapma düşüncesi gayet normal. Fakat top rakibe geçtiğinde geniş alanda bu kadar dengesiz yakalanmak, sarıkırmızılılara korkulu anlar yaşattı.
Özellikle Abdülkerim Bardakcı ve Köhn'ün arasına atılan toplarda Monteiro, boşlukları affetmedi. Bir diğer problem de orta alanda. Sara transferi henüz sahada beklenen karşılığı bulmuş değil. Galatasaray, Kerem Demirbay'ın geçen yılki bu bölge performansını arıyor. Bütün yük, Torreira'nın omuzlarına biniyor. Bu da Galatasaray orta sahasının istediği oyuna yetmiyor.
İkinci yarı doğal olarak gelen hamleler var. Hakim Ziyech'in oyuna girmesiyle Galatasaray, biraz daha kıpırdadı. Oyunu tamamıyla Young Boys yarı alanına yıkabildi. Bu baskı, Michy Batshuayi'nin oyuna girmesiyle de Galatasaray'ın istediği noktaya geldi. Batshuayi çok önemli bir golcü. Türkiye'de bunu birçok defa ispat etti. Dün akşam oyuna girdikten sonra Galatasaray'ın istediği golleri de bulması, bu tur için çok önemliydi. Galatasaray, sonrasında gol yiyip mağlup bitirmiş olsa da genel bütünlük içinde hücum yönüyle aslında hâlâ favori olduğunu ortaya koydu. Fakat işin savunma tarafında iyi bir sınav vermedi ama kendi evinde bu skorun telafisini yapacaktır.
ÖMER ÜRÜNDÜL-İcardi'nin çıkması lazımdı
Yeri geldikçe vurguladığım gibi futbol gerçekten ilginç bir oyun. Dün gece tel tel dökülen Galatasaray, farklı yenilgiyle ikinci maça şansı kalmadan sahayı terkedebilirdi ama bana göre küçük avantajı kaparak döndü. İlk yarı tam bir felaket tablosuydu. Erken bir gol yendi. Ardından devre sonuna kadar rakibin kaçırdığı üç net pozisyon vardı. Kerem Aktürkoğlu'nun da ayrıca bir kademe ile önlediği iki pozisyon vardı. Bir de devre biterken yenen ikinci gol. Galatasaray'ın ise pozisyonu yok. İkinci yarıda Galatasaray biraz hareketli başladı. Ancak rakip takım her an kontratak fırsatı kolluyordu. Sonunda buldular fakat direği geçemediler. Sonra maçın kritik anı geldi.
Normalde İcardi'nin çıkıp Batshuayi'nin oyuna girmesi lazımdı. Ancak İcardi'nin bildiğimiz gibi dokunulmazlığı var. Çift santrfora dönülmesiyle hasar daha da büyük olabilirdi. Ama Batshuayi girer girmez gol attı. Kısa süre sonra da ikinciyi attı. Dün geceki gözlemlerim şöyle; Gabriel Sara'nın kumaşı iyi, zaman içinde uyum sağladıkça faydalı olacak. Kendisi çok iyi duran top kullanır. Ziyech varken bir şey demiyorum ama Ziyech olmadığı zaman niye bütün duran topları Mertens kullanıyor? Barış, fizik açıdan diri rakip karşısında geçirdiği rahatsızlıktan dolayı beklenen performansı gösteremedi. Benim senelerdir üstünde durduğum bir konu var. Fizik güç günümüz futbolunda çok önemlidir. Tüm teknik direktörlerimizin şapkalarını önüne koyup bu soruya cevap bulmaları gerekiyor. Neden Avrupa'nın en vasat takımları bile fizik açıdan bu kadar üstünlük sağlıyor. Ben Galatasaray'ın bu skorla turu geçeceğine inanıyorum.
EVREN TURHAN- İstanbul'da turu geçeriz
Galatasaray, Young Boys karşısında bu sezonun en önemli maçına çıktı.
Turu geçip hem Devler Ligi'ne katılma hem de transferler için bütçeye sahip olacaktı. Galatasaray, suni çim olduğu için maçın başında ciddi adaptasyon sıkıntısı yaşadı. Top Galatasaray'da gözükse de Young Boys golleri bulan taraf oldu. Defansta yapılan zincirleme hatalar golleri getirdi. Galatasaray'ın eni iyi yaptığı şeylerden biri ön alan baskısı ancak topu oyuna sokmada sıkıntı yaşayan stoperlere karşı bunu hiç yapmadılar. Eğer bu baskı yapılsa gol çok daha erken gelirdi. 2-0'dan sonra Okan hoca hamleler yaptı. Özellikle Batshuayi hamlesinden sonra hem pozisyonlar, hem de goller geldi. Son bölümde Abdülkerim'in topu çıkarmak isterken yaptığı hata hem penaltıya hem de takımın 10 kişi kalmasına neden oldu.
Sara'yı beğendim. Biraz daha önde oynaması halinde daha etkili olacağını tahmin ediyorum.
Genele baktığımızda Okan Buruk ilk yarıdaki kötü oyunun özeleştirisini yapacaktır. Galatasaray'ın ikinci yarıdaki oyunu gerçek oyunu. Bu oyunu sergilediği takdirde İstanbul'da Young Boys'u çok rahat eler.