8 BİN TELSİZİN TESLİMATI YAPILDI
Savunma Sanayii Başkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı bağlıları, kuvvet komutanlıkları ve Sahil Güvenlik Komutanlığının telsiz ihtiyacının karşılanması amacıyla 2008'de ASELSAN ile TSK Çok Bantlı Sayısal Müşterek Telsiz (ÇBSMT) sözleşmesi imzaladı.
Proje, kara, deniz ve hava unsurlarının taktik ve stratejik telsiz ihtiyaçlarının karşılanması ve TSK'nın standart telsizinin oluşturulmasına yönelik olarak yazılım tabanlı telsizlerin geliştirilmesi ve üretimini içeriyor. Telsizler, kara, hava ve deniz platformları için ayrı olarak, HF ve VHF/UHF bantlarında çalışacak, milli kriptolu ve milli elektronik harp korumalı cihazlar olarak tasarlanıyor.
Söz konusu telsizler, çok bantlı, sayısal, yazılıma dayalı, yazılım ile yönetim, kontrol, konfigürasyon ve geliştirme imkanı olan, NATO ve milli sistemlerle karşılıklı ve emniyetli çalışabilir özelliklere sahip bulunuyor.
Proje, IP temelli İç Haberleşme Sistemi ve el telsizinin de dahil edilmesiyle 14 tipte toplam 9 bin 520 telsiz üretimini kapsayacak şekilde geliştirildi. Bahse konu telsizlerden 8 bin 37'sinin kabulü yapılarak TSK'ya teslimi gerçekleştirildi.
Değişik tipte milli üretim telsizlerin başarıyla geliştirilmesi neticesinde bunların yaygınlaşması amacıyla 26 Ekim'de ASELSAN ile ek sözleşme imzalandı. Ek sözleşme kapsamında, seri üretim tedariklerinin devamı niteliğinde TSK'nın 2019-2024 dönemi için ihtiyaç duyduğu 18 bin 203 telsiz yerli olarak tedarik edilecek.
ELEKTRONİK HARP TEHDİDİNE KARŞI ÖNLEM
Bu telsizlerle, kuvvetlerin müşterek harekatta kullanabileceği ortak milli kriptolu ve elektronik harp korumalı telsiz çözümü oluşturuluyor.
Tüm kuvvetlerin ağ destekli harekat yeteneğinin temelini oluşturan yüksek hızlı telsiz veri ağı çözümü gerçekleştiriliyor. Milli kriptolu ve frekans atlamalı HF çözümü ortaya konuluyor.
Geniş frekans bandında frekans atlama yeteneğiyle elektronik harp tehdidine karşı beka kabiliyeti kazanılıyor. Kuvvet kullanıcılarının Türkiye'deki tüm haberleşme altyapılarına (TASMUS, TAFICS, JEMUS, SAHMUS, Türk Telekom) otomatik entegrasyonu sağlanıyor. Yazılım tabanlı telsiz teknolojisiyle gelişmeye açık bir haberleşme altyapısı oluşturuluyor.
TÜRKİYE SAYILI ÜLKELER ARASINDA
Türkiye, bu kapsamda geliştirilen yazılım tabanlı telsizlerle kara, hava ve deniz platformlarının tamamında kendi milli ve özgün haberleşme sistemlerini tasarlayan, geliştiren ve üreten sayılı ülkeler arasında yerini aldı.
Ayrıca söz konusu yazılım tabanlı telsizler Pakistan, Suudi Arabistan, Ukrayna, Azerbaycan ve Endonezya'ya ihraç edildi. Türkiye bu telsiz ailesiyle dünyada önemli ihracatçılardan biri olmayı başardı.
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanına nüfus etmek ile birlikte silah endüstrisini de baştan başa yeniliyor.
İşte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından kullanılan yerli teknoloji ürünü olan silahlar...
ATAK HELİKOPTERİ
Türkiye'nin yerli üretimi taarruz ve taktik keşif helikopteri 'Atak' için ilk adım 1995 yılında atılmıştı.
İtalyan AgustaWestland, TUSAŞ ve ASELSAN ortaklığında geliştirilen ATAK T-129 helikopteri ilk uçuşunu İtalya'da AgustaWestland tesislerinde 28 Eylül 2009 tarihinde gerçekleştirdi.
TSK'nın son yıllarda envanterine kattığı T 129 ATAK helikopteri, hem tarruz hem de taktik keşiflerinde kullanılıyor.
ATAK helikopteri, tamamen yerli imkanlarla üretilen silah ve güç sistemlerine sahip olmasıyla da dikkat çekiyor.
Türk yapımı lazer güdümlü Cirit füzesi ve uzun menzili Mızrak tanksavar füzesi ATAK'ın silahları arasında yer alıyor.
T-129 ATAK, 5 palli ana rotor, güçlü motoru, yeni nesil hedef tespit sistemi, entegre kask sistemi, etkin ve özgün silah teknolojisi, sayısal kokpit mimarisi, görev bilgisayarları ile gelişmiş uçuş ve atış kontrol istemleriyle öne çıkıyor.
Helikopter, iki pilotun da maksimum görüşe sahip olduğu tandem adı verilen önlü arkalı kokpit dizaynıyla dikkati çekiyor. Yüksek manevra kabiliyetine sahip ana rotor sistemi ve her biri bin 292 beygir güç üreten iki motoru helikopteri benzerlerinden üstün kılıyor.
TSK'DAN YENİ YERLİ SİLAH: BOMBA ATAR
Güvenlik güçlerinin bomba atar ihtiyacının karşılanması için yeni bir yerli üretici devreye giriyor. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile sözleşme imzalayan Ata Silah, bu yıl teslimata başlamayı hedefliyor.
Türkiye'nin önde gelen ateşli silah üreticilerinden Ata Silah, 70'i aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.
Yivli tüfek üretim izni aldıktan sonra savunma sanayisi alanında faaliyet göstermeye başlayan şirket, milli piyade tüfeği MPT-76'nın ana parçalarının üretimini gerçekleştirdi. Sonrasında keskin nişancı tüfeği ve piyade tüfeği üretimi için harekete geçen Ata Silah, bomba atar ve tabanca projelerini gündemine aldı.
Kara Kuvvetlerine pompalı tüfek, Deniz Kuvvetlerine yarı otomatik tüfek üreten Ata Silah, ayrıca Gürcistan, Bahreyn, Kazakistan, Mısır gibi ülkelerin de silahlı kuvvetlerine teslimatlar gerçekleştirdi.
Ata Silah, SAHA EXPO 2018'de sergilenen ve 1,5 yıllık çalışmanın ürünü olan BA 40 Bomba Atar için SSB ile sözleşme imzaladı. Bu yıl başlaması planlanan teslimatların ardından bomba atarlar farklı birliklerin kullanımına sunulacak.
Özgün tasarımıyla yerli olarak üretilen bomba atar için ulusal ve uluslararası patent başvuruları yapıldı.
Dipçik aksamı takılarak tek başına kullanılabilen bomba atar, aynı zamanda MPT-76'nın altına takılabilecek şekilde tasarlandı.
Tasarımı dolayısıyla aynı bomba atar, sağ ve sol elli personel tarafından kullanılabiliyor.
40 milimetre kalibre tekli bomba atar, ses fişeği, gaz fişeği, tahribatlı mühimmat kullanımına uygun geliştirildi. Bomba atarda görüş ve aydınlatma sistemleri takılabilecek tertibatlar bulunuyor.
MEVCUT ÜRÜNLERDEKİ DEZAVANTAJLARI ORTADAN KALDIRIYOR
Ata Silah'ın ürünü, tek yönden doldurulan ya da çift yönden doldurulduğunda piyade tüfeğiyle kullanımı güçleşen, istenildiği gibi atış yapılamayan mevcut ürünlerden farklı olarak iki yönden de kolay ve hızlı doldurulabilecek şekilde tasarlandı.
BA 40 Bomba Atar, bunların yanında namlunun atış esnasında hareket etmemesi, namlu tam olarak kapanmadan ateşleme yapılamadığı için daha emniyetli olması, piyade tüfeği alanda kullanıldığında herhangi bir engel teşkil etmemesi dolayısıyla mevcut ürünlerden üstünlükler taşıyor.
Bu özellikleriyle BA 40 Bomba Atar'ın uluslararası pazarda da rekabetçi bir seçenek oluşturacağı belirtiliyor.
MİLLİ İHA'LARA GEZİCİ ÜS
Türk savunma sanayisinin insansız hava aracı/silahlı insansız hava aracı (İHA/SİHA) üreticisi Baykar, araçların ve üzerlerindeki faydalı yüklerin komuta edildiği yer kontrol istasyonu için mobil çözüm geliştirdi.
Baykar, son dönemde ülke içinde ve sınır ötesinde etkin olarak kullanılan ve 66 bin saat uçuş süresine ulaşan Bayraktar TB2 ile sahada edindiği deneyimleri sistemin geliştirilmesine yönelik kullanıyor. Baykar mühendislerinin bilfiil sahada yer alıp ortaya çıkan ihtiyaçlara anında müdahale etmesi aynı zamanda yeni çözümlere de kapı aralıyor.
MOBİL İSTASYON VE YERLİ MOTOR TSK ENVANTERİNDE
Yerlilik oranı yüzde 93 olan Bayraktar TB2 için geliştirilen mobil yer kontrol istasyonunda lastikten motora, kaldırma mekanizmasından elektronik donanım ve yazılıma kadar milli ürünler tercih edildi.
Baykar, mobil yer kontrol istasyonu için Türkiye'de sıfırdan geliştirilip üretilen ilk kamyon motoru olan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge desteği de alan Yeni Nesil Ecotorq'un (Ecotorq Euro 6 motor, 330 beygir) kullanıldığı Ford Otosan'a ait bir kamyon seçti.
Mobil yer istasyonuyla birlikte bu motor da ilk kez Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girdi.
Mobil yer istasyonu, Türkiye'nin ardından Bayraktar TB2'nin ilk kez ihraç edildiği Katar'da da kullanılacak.
Şirket bu kapsamda "insansız hava uçakları sistemleri üslerinde" yer alan ve İHA/SİHA'ların komuta edildiği yer kontrol istasyonunu bir kamyon üzerine konumlandırarak mobil hale getirdi.
Yer kontrol istasyonunun mobil hale getirilmesiyle İHA/SİHA sistemleri hareket kabiliyeti kazandı. Böylece istasyonlar, üslerdeki sabit pozisyonlarından farklı olarak ihtiyaç duyulan bölgelere hızla gönderilip görev icra edebilecek. Olası tehditlere karşı da yer değiştirme imkanına sahip olacak.
Kamyon kasasına entegre edilen şelter içinde yer alan yer kontrol istasyonundan İHA/SİHA ve üzerlerindeki faydalı yükler komuta kontrol edilebilecek, izlenebilecek.
Yer kontrol istasyonunda, İHA/SİHA'nın uçuşu sırasındaki kontrolünü, bilgi teminini ve araçlarla iletişimi sağlayan elektronik yazılım ve donanım bulunuyor.
ANKA
TUSAŞ ve TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI), ANKA platformlarının motor ihtiyacına çözüm sağlamak amacıyla 31 Ekim 2014'te imzaladıkları sözleşmeyle ANKA-S Motor Modifikasyon Projesi'ni başlattı. Projeyle tamamen özgün olarak TEI tarafından tasarlanıp geliştirilmesi hedeflenen PD170 motorunun hizmete girişine kadar, ANKA'nın motor ihtiyaçlarına çözüm hedeflendi.
Böylece TEI'nin yurt içindeki insansız hava aracı motorlarına yönelik projelerine bir yenisi eklenmiş oldu.
Proje kapsamında, TUSAŞ tarafından seçilen sivil havacılık motoru, ANKA'nın ihtiyaçları doğrultusunda modifiye edilerek insansız hava aracı motoruna dönüştürüldü.
Çalışmalar 155 beygir gücünde, 165 kilogram ağırlığında, 30 bin feet irtifada görev yapabilen bir motora yönelik olarak yürütüldü.
Yapılan modifikasyonla motorun yüksek irtifada verdiği güç ve elektrik güç üretimi artırılarak insansız hava aracında kullanımı sağlandı.
SOM FÜZESİ
TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen ve üretimini ROKETSAN'ın yaptığı yerli cruise füzesi Som'un menzili 180 kilometrenin üstünde.
CİRİT FÜZESİ
Cirit Türkiye'nin roket ve füze sistemleri üreticisi ROKETSAN tarafından geliştirildi.
ALTAY TANKININ SERİ ÜRETİMİ YAKINDA BAŞLIYOR
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Altay tankının seri üretimi için sözleşme görüşmelerinin bittiğini belirterek, "Yarın dahi imzalayabiliriz" dedi.
Demir, "Karasu'daki yatırım durdu, tank projesi gecikecek değerlendirmeleri"nin asılsız olduğuna da dikkat çekti.
ALTAY TANKI
Türkiye'nin ilk Milli Ana Muharebe Tankı Altay'ın tasarımında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat şartları ve katılım sağlayacağı BM/NATO harekatlarının ihtiyaçları göz önünde bulunduruldu.
Altay, Türkiye'nin geliştirdiği 3+ nesil ana muharebe tankıdır. Altay için BMC ve ASELSAN olmak üzere pek çok üreticinin ortaklığında seri üretime başlanıyor.
Bu amaçla Altay, modern tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en temel ve caydırıcı güçlerinden biri olacak.