Son dönemde trend haline gelen "FaceApp" uygulamasının kişisel verilerin gizliliği açısından güvenlik risklerini beraberinde getirdiği, bazı uygulama marketlerindeki sahte aplikasyonların akıllı cihaz ve bilgisayarlara yüklenmesi nedeniyle kredi kartı hırsızlığı yapılabileceği bildirildi.
Uzmanlar, Rusya merkezli bir şirket tarafından 2017'de geliştirilen FaceApp uygulamasıyla yüz tanıma sistemlerinin geliştirilebileceğini, tarama sistemi sayesinde gelecekte bile kişilerin kimliklerinin tespit edileceğini hatta fotoğrafı işlenen kişinin bulunduğu lokasyonun belirlenebileceğini kaydetti.
Bilişim Teknolojileri ve Siber Güvenlik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Sultan Selim Yüksel, yaptığı açıklamada, bazı teknoloji firmaların kişisel verileri elde etme ve pazarlama amacıyla zararlı faaliyetlerde bulunduğunu söyledi.
Akıllı telefonları açmak için önce parmak izi ardından da yüz tanımlanmasına başlandığını kaydeden Yüksel, bu verilerin ülkemizde Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) ile koruma altına alındığını belirtti.
Yüksel, dünyanın gelişmiş ülkelerinde de bu kanunların geçerli olduğunu dile getirerek, "Dünyanın birçok ülkesinde bu tarz kişisel verilerin, işlenmesi ve depolanması ağır yaptırımlarla kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Bu veriler kötü niyetli grup ya da kişilerin eline geçtiğinde çok riskli ve bedelli sonuçları ortaya çıkabiliyor. Telefonu açmak için çok masum bir şekilde biyometrik fotoğrafımı alabilirsiniz ama bunu saklarken hacker saldırısına uğrandığında o veriler bir istihbarat örgütünün, korsanların, ticari ve siyasi faaliyet gösteren grubun eline geçebilir. Bu yüzden bir kişiye ya da topluluğa ait biyometrik, retina ya da parmak izi verileri kritik çok önem kazanıyor." değerlendirmesinin yaptı.