Kumral Abdal'ın yerini tesadüfen öğrendiği Turgut Bey, Tekfur Nikola tarafından yakalandıktan sonra işkence görmekteydi. Mari'nin tüm itirazlarına rağmen Tekfur Nikola, nişanlısını kaçırmanın acısını Turgut Bey'den çıkarmaya kararlıydı.
Turgut Bey'in durumunu derhal Kayı Obası'na bildiren Kumral Abdal'ın gelişinin ardından "Bey hatunu buradadır! Mari'yi ve Turgut Bey'i o keferelere bırakmayız" deyip obadaki alpleri topladı.
Osman Bey'in İnegöl madeninde olması ve derhal harekete geçilmesi lüzumu nedeniyle yola çıkan Malhun Hatun, Kumral Abdal'ı ise Turgut Bey'in alplerini bulmaya yolladı.
Tekfur Nikola, Turgut Bey'e işkence ederken Tekfut Kosses ise "İyi bak Mari! Yanlış seçimlerinin bedeli bu" diyerek Mari'yi izlemeye zorladı. Bu sırada Malhun Hatun ve Kayı alpleri, Kumral Abdal'ın bulup getirdiği Turgut Bey'in alpleri ile birleşti.
Boyun eğmeyen Turgut Bey, Nikola'nın sabrını taşırınca tekfurun kılıcını boğazına dayanmış halde buldu. Mari, Turgut Bey'i kurtarmak için çırpınırken, Kumral Abdal ortaya çıktı ve dikkatleri dağıttı. Kumral Abdal'ın yarattığı fırsattan faydanalanan Malhun Hatun, "Yettik Turgut Bey" diyerek tekfurlara baskın yaptı. Turgut Bey derhal Nikola'nın üzerine atılarak durumu lehine çevirdi.
Mari'nin de ağabeyi Tekfur Kosses'in elinden kurtulması ile Malhun Hatun ve alpler baskısını artırdı. Tekfurların ok yağmuru altında geri çekilmek zorunda kalması üzerine baskın zaferle sonuçlanmış oldu.
Turgut Bey ve Mari'nin korumaya alınmasının ardından Malhun Hatun ve alpler Kayı Obası'nın yolunu tuttu.