Müge Anlı canlı yayında ilk duruşması gerçekleşen Palu ailesinin savunmalarını okudu. Meryem ve Melike Tahnal'ı canice öldüren Palu ailesi zanlıları, bugün hakim karşısına çıktı. Müge Anlı ise Tuncer Ustael, Hava Palu, İsa Palu ve Emine Ustael'in ilk savunması okudu.
MÜGE ANLI PALU AİLESİNİN SAVUNMASINI OKUDU! - TIKLA İZLE
"İĞNE TOZU İLE ÖLDÜRÜP..."
Tuncer Ustael'in savunması: İfadeyi baskı altında verdim, biz öldürmedik. Yusuf Şipşak, Emine Tahnal ve Hikmet Şahn öldürdü. Kayınvalidem ile onlar konuşurken duydum. Hatta telefona da kaydettim konuşmayı ama telefonu kaybettim. İğne tozu ile öldürüp sahile gömdüler. Hava Meryem'i ölü olarak bulmadı ben öyle söylemek zorunda kaldım. Kimseyi aç bırakmadım, darp etmedim, aleyhime olan beyanları kabul etmiyorum.
Hava Palu'nun savunması: Emniyette verdiğim ifademin aynısını kabul ediyorum. Tuncer Meryem'i sürekli dövüyor ve aç bırakıyordu. Kafasına, yüzüne vuruyordu. Meryem ölmeden 3 - 4 gün önce de dövdü. Meryem yerimizi Tahnallar'a bildiriyor diyordu. Vücudunda ve yüzünde darp izleri vardı. Meryem açlıktan ve darptan hastalandı ve yattığı battaniye üzerinde öldü. İsa ve ben haber verelim dedik ama Tuncer izin vermedi. Darp izleri çıkar dedi. Meryem'i battaniyeye sardı, İsa'yı da zorla yanına aldı. Götürdüler, gömdük dediler. 2 gün sonra bana burası mezarı diye gösterdiler. Kızımın hiçbir hastalığı yoktu. Açlık ve darptan hastalandı.Tuncer, 'sizi üç harflilerden, Tahnallar'dan koruyacağım' diye yanımıza geldi. Paramıza, kredi kartlarımıza el koydu. İsa'da da bende de akıl bırakmadı. Hepimizi ayrı ayrı odalarda aç bırakıyordu.
"ÜÇ HARFLİLERE İNANIYORUM!"
İddia makamının "Üç harflilere inanıyor musun?" sorusuna Hava Palu'nun, "Evet, inanıyorum." şeklinde yanıt verdiği öğrenildi.
"ABLAMI AYAĞINDAN AĞACA BAĞLADI"
İsa Palu'nun savunması: Olaylar annemin anlattığı şekilde gerçekleşti. Annemin dediklerine katılıyorum. Ben Meryem'e kesinlikle vurmadım. Aç bırakma iddiası doğrudur. Ölüm anında ben de oradaydım. Ölmeden 2 - 3 gün önce Tuncer ablamı darp etti. Ayağından ağaca bağlamıştı. Kafasına ve sırtına vuruyordu. Meryem'e darp olayı İstanbul'da başladı. Soğukta yatırırdı Meryem'i. Gömülürken oradaydım, üzerine ben de toprak attım. Emniyette ve savcılıkta verdiğim ifadelerim doğrudur. Daha sonra da kayboldu diye ihbarda bulunduk. Meryem öldükten sonra telefonlarımızın dinlediğini söylendi. meryem'in kredi kartını da Tuncer kullandı.
Emine Ustael'in savunması: Ablam ölmedi, Tahnal ailesi onu saklıyor. Meryem tuvalete gitmek için arabadan indi ve bir daha geri dönmedi.Eşim Meryem'i darp etmedi, aç bırakmadı. Annem Tahnallar'dan korktuğu için suçu eşime atıyor. Üç harfli olayları da doğru değil. Eşim kimseyi zorla tutmuyordu.
Ayşe Melek Palu'nun savunması: Annem Havva ve kardeşim İsa'nın anlatımları doğrudur. İstanbul'da kaldığımız dönemde Tuncer eliyle ablamın yüzüne, kafasına ve sırtına yumrukla, tokatla vuruyordu. Aynı dönemde ablamı aç da bırakıyordu. Bu dönemde onu soğuk havada da yatırdığı oldu. Biz bunlara engel olmak istiyorduk ancak Tuncer 'Bu işe siz karışmayın' diyerek bizi engelliyordu. Ölürken Meryem'in ağzından köpük geldiğini görmedim ancak kızı öldüğünde köpük gelmişti. Tuncer'in isteğiyle İsa ile birlikte ablamı gömdüler. Karakola gittik ve korktuğumuz için öldüğünü söylemedik, kaybolduğunu beyan ettik. Ölüm olayından önce karnım ağrıyordu ve Tuncer 'Cin çıkartacağım' dedi ve benimle cinsel ilişkiye girdi. Bizi sürekli cinlerle korkutuyordu. 'Ben olmazsam size zarar verirler' diyordu. Biz de Tuncer'in sözünden dışarı çıkamıyorduk.
Fatih Palu'nun savunması: Annem Havva, kardeşlerim İsa ve Ayşe'nin beyanlarına katılıyorum. Ablamı darp eden Tuncer Ustael'dir. Benim ve diğer yakınlarımın herhangi bir darp etme olayı olamamıştır. Tuncer Ustael ablam Meryem'i darp ediyordu. Fırat A. isimli kişi o dönem bize bir telefon hattı verdi. Telefonlarımızın dinlenebileceğini söylemişti. Ben maktulün ağaca bağlandığını görmedim. Evin çatısından bazen sesler geldiği oluyordu. Tuncer bu anlarda bizi duaya kaldırılıp, çatından ve pencerelerden uzak durmamızı istiyordu. Ölümün ardından Tuncer oturduğumuz evi başkalarına sattı bundan bizim haberimiz sonra oldu. Evde kendi aramızda konuştuğumuzda bizi cezalandırıyordu. Tuncer cin çıkarmak için duvarları kazmamızı istedi. Biz de yaptık.
TANIK F.K.: "TUNCER, MERYEM'İ İSTİSMAR ETTİ"
Verilen aranın ardından tanık F.K.'nın ifadesiyle duruşmaya devam edildi. Tanık F.K. ifadesinde şunları söyledi: "Sanıkların tamamını tanırım. Bir dönem aynı apartmanda kiracı olarak oturmaktaydım. Meryem bir keresinde, Tuncer'in kendisine tecavüz ettiğini bana anlattı. Benden başka kimseye anlatamadı. Meryem Tuncer'den çok korkuyordu. Bir gün Meryem benden yardım istedi. Ben yardıma gidemedim. Daha sonra Tuncer Meryem'e bağırmaya başladı. Tuncer Meryem'e 'sizi ortadan kaldıracağım' dedi. Meryem bazen bize aç geliyordu. Çok bitkin görünüyorlardı. Yine bir gün Tuncer eve geldiğinde evdeki eşyaların büyülü olduğunu söyleyerek eşyaları dağıtmaya başladı. Arabada yaşadıkları dönemde hiç arabaya gitmedim. Tuncer ve İsa'nın isteği üzerine kocam telefon hattı çıkararak kendilerine verdi. Daha sonra ise eşim tarafından iptal edildi."
TANIK FIRAT K.: "MERYEM'İ AĞACA BAĞLAMIŞTI"
Tanık F.K.'nın kocası olan ve duruşmada ifade veren Fırat K. ise şunları söyledi: "Sanıkların evinde kiracıydım. Bir tarihte maktulü ellerinden ağaca bağlanmış şekilde gördüm. Yanına gittiğimde sanık Tuncer oradaydı. Ne olduğunu sorduğumda Tuncer, 'Onun çok ağır suçu var' dedi. Sanıkların hepsi orada bulunan arabanın içindeydi. Bu olaydan ya bir gün sonra ya da aynı gün Tuncer ve İsa bana gelerek kendilerine ait olan kazma ve küreği istediler. Ben de onlara verdim. Daha sonra yıkanmış bir şekilde geri getirdiler. Ben de bir şeyden şüphelenmedim. Bu olaydan bir gün sonra polis gelerek Meryem'in kaybolduğunu söyledi. Ben de bir bilgimin olmadığını söyledim. Daha sonra Tuncer'le birlikte Didim'e gittik. Kendisi Körfez'deki evle Didim'deki evi takas etti. Üstüne para ve araba aldı. Bu sırada Tuncer başının belada olduğunu söyledi ve benden cep telefonu hattı istedi. Ben de yanlış hatırlamıyorsam 3 tane hat aldım ve kendisine verdim."
DURUŞMA KARARI
Dosya içinde bulunan araştırma tutanakları, maktulün kaybolmasına ilişkin soruşturma evrakı, olay yeri inceleme tutanakları ve diğer belgeler okundu. Karar için verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatlarının davaya katılma talebini kabul etti.
Cumhuriyet Savcısı mütalaasında; Tanıklar Mehmet K. ve Harun Palu'nun zorla getirmesi için talimat yazılmasına,
Tüm dosya içeriğine göre sanıklar Havva Palu, İsa Palu, Ayşe Palu ve suça sürüklenen çocuk Fatih Palu'nun atılı eylemle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığının belirlenmeli için rapor alınmasına,
Suç vasfı ve mevcut delil durumu göz önüne alınarak Havva Palu, İsa Palu, Ayşe Palu, Emnine Ustael, Tuncer Ustael ve suça sürüklenen çocuk Fatih Palu'nun tutukluluk halinin devamına karar vermesini istedi.
DURUŞMA 24 HAZİRAN'A ERTELENDİ!
Palu Ailesinin avukatı ise "Ortada bir ceset bulunmaması nedeniyle sanıkların beraatini talep ediyoruz. Sanık Tuncer cinler ve büyü gibi kavramlarla müvekkillerimizi korkutmuştur" dedi.
Mahkeme heyeti ise tüm sanıkların İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek akıl sağlığınızın yerinde olup olmadığının raporla belirlenmesine ve duruşmanın 24 Haziran tarihine ertelenmesine karar verdi.
MÜGE ANLI' DAKİ PALU AİLESİ OLAYI NEDİR? TÜM DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN