2023 FM adlı meteor, gezegenimize doğru yaklaşırken, insanlığın karşı karşıya kalabileceği olası tehlikeler hakkında endişe uyandırmaktadır. Bu devasa kayanın, 15,8 km/s hızla hareket ederek, Dünya'nın en yakın noktasına 6 Nisan Perşembe günü varması bekleniyor. Ancak, NASA tarafından yapılan son açıklamalara göre, Dünya ile asteroit arasındaki en yakın mesafe, yalnızca 3 milyon kilometre olacak.
2023 FN13 adlı bir diğer asteroit ise, 4,5 km/s gibi nispeten daha yavaş bir hızla hareket ederek, Dünya yüzeyine yalnızca 1 milyon kilometre kadar yaklaşacak. Bu kayanın yakın bir zamanda Dünya'ya çarpma ihtimali olmamasına rağmen, NASA uzmanları tarafından yine de yakından takip edilecektir.
Bu tür olaylar, Dünya'yı etkileyebilecek her türlü doğal tehdit gibi ele alınmalıdır. NASA ve diğer bilim adamları, Dünya'nın çevresinde hareket eden bu tür asteroitleri sürekli olarak izlemekte ve önlemler almaktadır. İnsanlığın varlığını sürdürebilmesi için, gezegenimiz üzerinde gerçekleşebilecek tüm olaylar hakkında bilgi sahibi olmak ve gereken adımları atmak son derece önemlidir.
Güneş fırtınaları büyük tehdit!
Güneş fırtınaları, sabit bir akış ve patlamalar şeklinde Dünya'ya büyük zararlar verebilir. Güneş'ten kopan manyetik fırtınaların etkisi, teknolojik aletlere giderek daha fazla bağımlı hale geldiğimiz dünyada oldukça yıkıcı olabilir. Örneğin, 1989'da Quebec'te yaşanan yıkıcı bir güneş fırtınası, milyonlarca Kanadalıyı karanlığa sürükleyerek okulları ve işletmeleri kapattı.
Kaydedilen en yoğun güneş fırtınası olan 1859'daki Carrington Olayı ise telgraf istasyonlarında yangınlara yol açarak mesajların gönderilmesini engelledi.
Bugün yaşansaydı, Carrington Olayı yaygın elektrik kesintileri, kalıcı elektrik kesintileri ve küresel iletişim kesintileri gibi çok daha ciddi etkileri olurdu.
Bu tür bir teknolojik kaos, ekonomileri felce uğratabilir ve dünya çapındaki insanların güvenliğini ve geçim kaynaklarını tehlikeye atabilir.
DAGGER Modeli
Güneş fırtınalarının 11 yıllık döngüsünü tamamlayarak 2025'te zirve noktasına ulaşacağı belirtiliyor ve jeomanyetik fırtınanın toplum üzerinde yıkıcı etkilerinin riski artıyor.
NASA, ABD Enerji Bakanlığı ile birlikte bu krize hazırlanmak için yapay zeka kullanıyor. Araştırmacılar bilgisayarları Güneş fırtınaları ölçümleri ile yer istasyonlarında gözlemlenen jeomanyetik bozulmalar arasındaki ilişkileri belirlemek için kullanıyor.
Dünya, güneşten yayılan parçacıkların oluşturduğu jeomanyetik fırtınaların etkilerine maruz kalabilir ve bu da elektrik şebekeleri ve diğer kritik altyapıları ciddi şekilde etkileyebilir.
Ancak son yıllarda geliştirilen bir yapay zeka modeli, bu tür fırtınaların etkilerini önceden tahmin ederek önleme şansı sunuyor.
DAGGER adı verilen bu model, Güneş'ten kopan malzeme akışını önceden uyararak, elektrik şebekeleri ve diğer kritik altyapılar üzerindeki olası etkileri tahmin ediyor. Bu sayede, alınacak önlemler sayesinde ciddi zararlar önlenebiliyor.
DAGGER'in başarısına dair en dikkat çekici örnekler, 2011 yılı Ağustos ayında ve 2015 yılı Mart ayında meydana gelen iki jeomanyetik fırtına sırasında gerçekleştirilen testlerde ortaya çıktı.
İki durumda da, DAGGER doğru tahminler yaparak Güneş fırtınasının Dünya çapındaki etkilerini önceden tespit edebildi.
Bu gelişme, elektrik şirketleri ve diğer kritik altyapılar için oldukça önemli bir adım olarak görülüyor.
DAGGER gibi yapay zeka modellerinin kullanımıyla, olası zararların önlenmesi için gerekli tedbirler daha önceden alınarak, insanların hayatını tehdit eden durumların yaşanması engellenebiliyor.
Asteroit veya asteroid, Güneş Sistemi'nde bulunan, gezegenlerin yörüngeleri etrafında dönen, kayalık ve metalik küçük gök cisimleridir. Asteroitler genellikle Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında yer alır, ancak bazıları Güneş'e daha yakın veya daha uzak konumlarda da bulunabilir. Asteroitler, Güneş Sistemi'nin oluşumu sırasında kalan malzemelerin bir parçasıdır. Bu nedenle, asteroitlerin yapısı, Güneş Sistemi'nin erken dönemlerine ışık tutabilir.
Asteroitlerin boyutları oldukça farklı olabilir. En küçük asteroitler yalnızca birkaç metre çapında olabilirken, en büyük asteroitler Ceres gibi bazılarının çapı 1000 kilometreye kadar ulaşabilir. Asteroitler, uzay araştırmalarında büyük bir ilgi alanı oluşturur. NASA ve diğer uzay ajansları, asteroitleri yakından incelemek, potansiyel olarak tehlikeli asteroitleri tespit etmek ve gelecekteki madencilik faaliyetleri için asteroit kaynaklarını araştırmak gibi amaçlarla asteroitlerle ilgili çalışmalar yürütmektedir.