Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Kahramanmaraş merkezli deprem nedeniyle 10 ilde 284 kişinin hayatını kaybettiğini, 2323 kişinin yaralandığını bildirdi. Devlet tüm kurum ve kuruluşlarıyla harekete geçti. Başkan Erdoğan'ın talimatıyla Bakanlar felaket bölgesine hareket etti. Erdoğan bölgedeki vali ve belediye başkanları ile görüştü. İçişleri Bakanlığı alarm seviyesinin 4 olduğunu ve bunun uluslararası yardımı da içeren bir alarm olduğunu ilan etti. Tüm spor müsabakaları iptal edilirken YÖK 10 ilde ikinci bir duyuruya kadar eğitime ara verildiğini duyurdu.
Deprem nedeniyle Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Malatya ve Hatay'da bazı binalar yıkıldı. Başkan Erdoğan'ın talimatıyla Bakanlar felaket bölgesine hareket etti.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Yaşadığımız bu felaketi inşallah hep birlikte en kısa sürede ve en az hasarla atlatmayı temenni ediyor, çalışmalarımızı sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve ülkenin pek çok yerinde hissedilen depremden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Erdoğan, şunları kaydetti:
"İlgili tüm birimlerimiz AFAD koordinasyonunda teyakkuz halindedir. Depremden etkilenen bölgelere arama kurtarma ekiplerimiz ivedilikle sevk edilmiştir. İçişleri ve Sağlık Bakanlığımız, AFAD, Valiliklerimiz ve diğer tüm kurumlarımız çalışmalarına hızla başlamıştır. Biz de yaşanan deprem sonrası başlatılan çalışmaları koordine ediyoruz. Yaşadığımız bu felaketi inşallah hep birlikte en kısa sürede ve en az hasarla atlatmayı temenni ediyor, çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
AFAD bu hususta uyarılarını bir bir sıralıyor.
Üzerinde yaşadığımız yer kabuğu, dış biçimi ve iç yapısını canlı bir varlık gibi sürekli değiştirir. Hızlı ve yavaş olarak gelişen hareketleri içinde besler.
Günlük hayatımızın içerisinde bu hareket ve değişikliğin büyük bir kısmından haberdar olamıyoruz. Çünkü kıta olarak adlandırdığımız dünya üzerindeki kütlelerin hareketlerinin büyüklüğü yılda 1-10 milimetre kadardır. Fark edilebilecek büyüklükler yüz binlerce, milyonlarca yıl sürmektedir.
İnsanlar tarafından dehşetle duyulan ve saniyelerle ölçülen hareketler vardır ki işte biz buna deprem diyoruz. Terim olarak deprem, yeryüzünde duyulan ve kökeni doğal nedenler olan yer sarsıntıları anlamına gelir. Halk dilinde zelzele olarak bilinir.
Depremler çoğunlukla, büyük elastiki kırıklara bağlı olarak gelişirler. Bu elastiki kırıklara da fay adı verilir. Fay hattının iki ucunda biriken enerji, kütlenin direncini aşınca kırık boyunca kaymalar oluşur ve sonucunda deprem meydana gelir. Depremler yanardağ püskürmeleri ile de ortaya çıkabilir. Ancak bunlar deprem kadar geniş bir bölgeyi etkisi altına almazlar.
Ülkemizde Bingöl'ün Karlıova ilçesinden başlayıp Ege Denizi'nin kuzeyine kadar yay gibi uzanır. Ülkemizin en uzun ve en etkili fay hattı olarak kabul edilir. 1200 kilometrelik uzunluğu ve yüz metre ya da 10 kilometrelik genişliği vardır. 1992 yılındaki Erzincan, 1983 yılındaki Erzurum, 1966 yılındaki Varto, 1999 yılında çok fazla an ve mal kaybına sebep olan taze belleğimizin büyük sarsıntısı İzmit, Düzce, Adapazarı depremleri bu fay kuşağında oldular.
Depremler, önce hafif bir sarsıntı ve yer içerisinden gelen top seslerini andıran gürültüler ile başlar. Sarsıntı birden şiddetlenerek yüksek mertebeye çıkar ve en çok hasarı bu noktada verir ve bir süre ufak sarsıntılarla devam eder. Sonrasında sarsıntılar duyulmaz olur ancak büyük depremlerin yüzlerce kilometre uzunluğunda faylar ve bunlara bağlı yarık ile çatlaklar oluşur.
Yer altındaki mağaraların, petrol ve doğalgaz kuyularının çökmesinin, büyük heyelanların da deprem oluşturduğu söylense de aslında bunlar deprem sonucunda meydana gelir.
Türkiye depremselliği yüksek olan bir bölgede bulunur. Japonya'dan Amerika Birleşik Devletleri'ne kadar Kuzey Anadolu Fay Kuşağı bulunuyor. Bu fay hattı, hareketli bir yapıya sahip. Türkiye beş dereceden deprem kuşağını bünyesinde taşıyor.
Birinci deprem kuşağı, Doğu-Batı yönünde Kuzey Anadolu Fay Kuşağı doğrultusundadır. Ağrı, Erzurum, Erzincan, Tokat, Amasya, Bolu, Kocaeli ve Çanakkale illerimiz bu kuşakta yer alırlar. Hat, Van, Muş, Bingöl üzerinden güneye doğru Hatay'a kadar uzanmaktadır. Batı ucundan güneye inerek Manisa, İzmir, Aydın ve Denizli illerini de kapsıyor. En büyük hasarlar bu fay hattından geliyor.
İkinci derece deprem kuşağı, Maraş, Tunceli, Malatya, Çankırı, Yozgat, Uşak, Afyon, Burdur, Muğla, İstanbul, Gümüşhane ve Kars illeri bu kuşakta yer alır. Yıkıcı ve çok şiddetli depremlerin olduğu bölgelerdir.
Üçüncü derece deprem kuşağı, her iki kuşağı çevreleyen bölgeleri kapsar. Adana, Sivas, Kayseri, Kırşehir, Eskişehir, Kütahya, Balıkesir, Edirne, Kastamonu ve Samsun illeri de bu kuşakta yer almaktadır. Şiddetli ve oldukça şiddetli depremler olabilir.
Dördüncü derece deprem kuşağında Ankara, Antalya, İçel, Nevşehir, Niğde, Antep, Adıyaman, Diyarbakır, Kırklareli ve Hakkari bulunmaktadır. Orta şiddetli depremler ve hafif depremler olabilmektedir.
Tehlikesiz bölge sayılan beşinci derece deprem kuşağında ise Antalya–İçel arasında Tuz Gölü'ne kadar uzanan koridor ve Suriye-Irak sınırına yakın Güney-Doğu Anadolu Bölgesi girmektedir. Konya ve Mardin illeri bu sınırlar içerisinde kalmaktadır. Çok hafif ve ancak sismograflarca kayıt edilen depremler de bu bölgede olmaktadır.
*Yerleşim bölgeleri titizlikle belirlenmelidir. Kaygan ve ovalık bölgeler iskâna açılmamalıdır. Konutlar gevşek toprağa sahip meyilli arazilere yapılmamalıdır.
*Yapılar deprem etkilerine karşı dayanıklı inşa edilmelidir. (Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun olarak)
*İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır.
*Dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine bina yapılmamalıdır.
*Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır.
*Mevcut binaların dayanıklılıkları arttırılmalıdır.
*Konutlara deprem sigortası yaptırılmalıdır.
*Dolap üzerine konulan eşya ve büro malzemeleri kayarak düşmelerini önlemek için plastik tutucu malzeme veya yapıştırıcılarla sabitlenmelidir.
*Soba ve diğer ısıtıcılar sağlam malzemelerle duvara veya yere sabitlenmelidir.
*Dolaplar ve devrilebilecek benzeri eşyaları birbirine ve duvara sabitlenmelidir. Eğer sabitlenen eşya ve duvar arasında boşluk kalıyorsa, çarpma etkisini düşürmek için araya bir dolgu malzemesi konulmalıdır.
*Tavan ve duvara asılan avize, klima vb. cihazlar bulundukları yere ağırlıklarını taşıyacak şekilde duvar ve pencerelerden yeterince uzağa ve kanca ile asılmalıdır.
*İçinde ağır eşyalar bulunan dolap kapakları mekanik kilitler takılarak sıkıca kapalı kalmaları sağlanmalı.
*Tezgah üzerindeki kayabilecek beyaz eşyalarımızın altına metal profil koyarak bunların kayması önlenmelidir.
*Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeler düşmeyecek bir konumda sabitlenmeli ve kırılmayacak bir şekilde depolanmalıdır. Bu maddelerin üzerlerine fosforlu, belirleyici etiketler konulmalıdır.
*Rafların önüne elastik bant ya da tel eklenebilir. Küçük nesneler ve şişeler, birbirlerine çarpmayacak ve devrilmeyecek şekilde, kutuların içine yerleştirilmelidir.
*Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortalarını otomatik hale getirilmelidir.
*Binadan acilen çıkmak için kullanılacak yollardaki tehlikeler ortadan kaldırılmalı, bu yollar işaretlemeli, çıkışı engelleyebilecek eşyalar çıkış yolu üzerinden kaldırılmalıdır.
*Geniş çıkış yolları oluşturulmalıdır. Dışa doğru açılan kapılar kullanılmalı, acil çıkış kapıları kilitli olmamalıdır. Acil çıkışlar aydınlatılmalıdır.
*Karyolalar pencerenin ve üzerine devrilebilecek ağır dolapların yanına konulmamalı, karyolanın üzerinde ağır eşya olan raf bulundurulmamalıdır.
*Tüm bireylerin katılımı ile (evde, iş yerinde, apartmanda, okulda) "Afete hazırlık planları" yapılmalı, her altı ayda bir bu plan gözden geçirilmelidir. Zaman zaman bu plana göre nasıl davranılması gerektiğinin tatbikatları yapılmalıdır.
*Bir afet ve acil durumda eve ulaşılamayacak durumlar için aile bireyleri ile iletişimin nasıl sağlayacağı, alternatif buluşma yerleri ve bireylerin ulaşabileceği bölge dışı bağlantı kişisi (ev, işyeri, okul içinde, dışında ve ya mahalle dışında) belirlenmelidir.
*Önemli evrakların (kimlik kartları, tapu, sigorta belgeleri, sağlık karnesi, diplomalar, pasaport, banka cüzdanı vb.) kopyaları hazırlanarak su geçirmeyecek bir şekilde saklanmalı, ayrıca bu evrakların bir örneği de bölge dışı bağlantı kişisinde bulunmalıdır.
*Bina yönetimince önceden belirlenen, mesken veya işyerinin özelliği ve büyüklüğüne göre uygun yangın söndürme cihazı mutlaka bulundurulmalı ve periyodik bakımları da yaptırılmalıdır. Bu cihazlar;
*Kolayca ulaşılabilecek bir yerde tutulmalıdır.
*Yeri herkes tarafından bilinmelidir.
*Duvara sıkıca sabitlenmelidir.
*Her yıl ilgili firma tarafından bakımı yapılmalıdır.
*Bir kez kullanıldıktan sonra mutlaka tekrar doldurulmalıdır.
*Binalarda asansörlerin kapı yanlarına "Deprem Sırasında Kullanılmaz" levhası asılmalıdır.
DEPREM ESNASINDA VE SONRASINDA YAPILMASI GEREKENLER
*Kesinlikle panik yapılmamalı.
*Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durulmalıdır.
*Güvenli bir yer bulup, diz üstü ÇÖK
*Başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN
*Düşmemek için sabit bir yere TUTUN
*Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalıdır.
*Balkona çıkılmamalıdır.
*Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır.
*Kesinlikle asansör kullanılmamalıdır.
*Telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalıdır.
*Kibrit, çakmak yakılmamalı, elektrik düğmelerine dokunulmamalıdır.
*Tekerlekli sandalyede isek tekerlekler kilitlenerek baş ve boyun korumaya alınmalıdır.
*Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın ve bu gibi cihazlar kapatılmalı, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşılmalıdır.
*Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatılmalı, soba ve ısıtıcılar söndürülmelidir.
*Diğer güvenlik önlemleri alınarak gerekli olan eşya ve malzemeler alınarak bina daha önce tespit edilen yoldan derhal terk edilip toplanma bölgesine gidilmelidir.
*Pencerelerden ve camdan yapılmış eşyalardan uzak durulmalıdır.
*Enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşılmalıdır. Açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olunmalıdır.
*Toprak kayması olabilecek, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunulmamalıdır. Böyle bir ortamda bulunuluyorsa seri şekilde güvenli bir ortama geçilmelidir.
*Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olunmalıdır.
*Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır.
*Deniz kıyısından uzaklaşılmalıdır.
*Sarsıntı sırasında karayolunda seyir halindeyseniz;
*Bulunduğunuz yer güvenli ise; yolu kapatmadan sağa yanaşıp durulmalıdır. Kontak anahtarı yerinde bırakılıp, pencereler kapalı olarak araç içerisinde beklenmelidir. Sarsıntı durduktan sonra açık alanlara gidilmelidir.
*O araç sakin mahallerde ya da güvenli bir yerde değilse(ağaç ya da enerji hatları veya direklerinin yanında, köprü üstünde vb.); durdurulmalı, kontak anahtarı üzerinde bırakılarak terk edilmeli ve trafikten uzak açık alanlara gidilmelidir.
*Sarsıntı sırasında bir tünelin içinde iseniz ve çıkışa yakın değilseniz; araç durdurulup aşağıya inilmeli ve yanına yan yatarak ayaklar karına çekilip, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. (ÇÖK-KAPAN-TUTUN)
*Kapalı bir otoparkta iseniz; araç dışına çıkılıp, yanına yan yatarak, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. Yukarıdan düşebilecek tavan, tünel gibi büyük kitleler aracı belki ezecek ama yok etmeyecektir. Araç içinde olduğunuz takdirde, üzerine düşen bir parça ile aracın içinde ezilebilirsiniz.
Gerekmedikçe, kesinlikle metro ve trenden inilmemelidir. Elektriğe kapılabilinir veya diğer hattan gelen başka bir metro yada tren size çarpabilir.
Sarsıntı bitinceye kadar metro ya da trenin içinde, sıkıca tutturulmuş askı, korkuluk veya herhangi bir yere tutunmalı, metro veya tren personeli tarafından verilen talimatlara uyulmalıdır.
*Önce kendi emniyetinizden emin olun.
*Sonra çevrenizde yardım edebileceğiniz kimse olup olmadığını kontrol edin.
*Depremlerden sonra çıkan yangınlar oldukça sık görülen ikincil afetlerdir. Bu nedenle eğer gaz kokusu alırsanız, gaz vanasını kapatın. Camları ve kapıları açın. Hemen binayı terk edin.
*Dökülen tehlikeli maddeleri temizleyin.
*Yerinden oynayan telefon ahizelerini telefonun üstüne koyun.
*Acil durum çantanızı yanınıza alın, mahalle buluşma noktanıza doğru harekete geçin.
*Radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarıyla size yapılacak uyarıları dinleyin.
*Cadde ve sokakların acil yardım araçları için boş bırakın.
*Her büyük depremden sonra mutlaka artçı depremler olur. Artçı depremler zaman içerisinde seyrekleşir ve büyüklükleri azalır. Artçı depremler hasarlı binalarda zarara yol açabilir. Bu nedenle sarsıntılar tamamen bitene kadar hasarlı binalara girilmemelidir. Artçı depremler sırasında da ana depremde yapılması gerekenler yapılmalıdır.
*Çevrenizdeki hasara dikkat ederek bunları not edin.
*Hasarlı binalardan ve enerji nakil hatlarından uzak durun.
*Önce hemen yakın çevrenizde acil yardıma gerek duyanlara yardım edin.
*Sonra mahalle toplanma noktanıza gidin.
*Yardım çalışmalarına katılın. Özel ilgiye ihtiyacı olan afetzedelere -yaşlılar, bebekler, özürlüler- yardımcı olun.
*Paniklemeden durumunuzu kontrol edin.
*Hareket kabiliyetiniz kısıtlanmışsa çıkış için hayatınızı riske atacak hareketlere kalkışmayın. Biliniz ki kurtarma ekipleri en kısa zamanda size ulaşmak için çaba gösterecektir.
*Enerjinizi en tasarruflu şekilde kullanmak için hareketlerinizi kontrol altında tutun.
*El ve ayaklarınızı kullanabiliyorsanız su, kalorifer, gaz tesisatlarına, zemine vurmak suretiyle varlığınızı duyurmaya çalışın.
*Sesinizi kullanabiliyorsanız kurtarma ekiplerinin seslerini duymaya ve onlara seslenmeye çalışınız. Ancak enerjinizi kontrollü kullanın.