Uzmanların uyarısına göre, alkol ile kanser arasındaki ilişki hakkında halkın farkındalığı oldukça düşük kalıyor. İnsanların %51'i alkolün kanser riskini artırdığını bilmiyor. İşte merak edilen araştırmaya dair detaylar haberimizde...
Cedars-Sinai Tıp Merkezi'nde görev yapan ve raporda yer alan Epidemiyolog Jane Figueiredo'nun New York Times'a verdiği demeçte belirttiği gibi, "İnsanların %51'i yani yarısından fazlası alkolün kanser riskini artırdığını bilmiyor. Bu endişe verici."
Avrupa Birliği'nde yapılan araştırmalar halkın farkındalığının daha da düşük olabileceğini gösteriyor.
Bu farkındalığın eksikliğinin muhtemel sebeplerinden biri, alkolün sağlık üzerindeki sözde faydalarına dair sahip olduğumuz yanlış inançlar. Örneğin, kırmızı şarap tüketiminin kalp sağlığı için iyi olduğu yaygın bir algı. Ancak bu konuda bilimsel veriler tartışmalı.
Figueiredo, "Kalbinizi sağlıklı tutmanın birçok yolu var ve bu potansiyel faydalar kanser risklerinizi gerçekten dengelemiyor," diye ekledi.
VÜCUT DNA'SINA ZARAR VERİYOR
Alkolün kanser riskini artırmasının birincil yolu, sindirilirken vücudunuzun DNA'sına zarar vermesidir.
Ayrıca bağırsaklarınızı kaplayan hayati bakterileri de bozabilir ve bazı araştırmalar bunun kolorektal kanser riskini artırdığını göstermektedir.
Rapora göre, genç yaşta alkol tüketmek de ilerleyen yaşlarda kanser geliştirme riskini artırıyor gibi görünüyor
Farkındalığı artırmanın bir yolu olarak rapor yazarları alkollü içeceklerin üzerine tütün ürünlerinde olduğu gibi kansere özgü uyarı etiketlerinin konulmasını öneriyorlar. Bakalım insanlar buna nasıl tepki verecek.
2050'ye Kadar Erkeklerde Kanser Ölüm Oranı Küresel Olarak %93 Artış Gösterecek
Amerikan Kanser Derneği, 2050 yılına gelindiğinde erkeklerde kanser teşhisi ve ölümlerinin katlanarak artacağının öngörüldüğü uyarısında bulundu. ACS'nin Kanser dergisinde bu hafta yayınlanan bir çalışmada , tıp araştırmacıları erkeklerde kanser vakalarının yüzde 84, erkeklerde ise kanser ölümlerinin yüzde 93 oranında artacağının tahmin edildiğini söyledi.
Çalışma ACS tarafından yayınlanmış olmasına rağmen küresel bir bakış açısına sahipti ve arkasındaki bilim insanları ağırlıklı olarak Avustralya'daki üniversitelerden geliyordu; ancak Etiyopya ve Hong Kong'dan işbirlikçiler de çalışmaya dahil olmuştu.
Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler'in bir projesi olan Küresel Kanser Gözlemevi'nden alınan verileri kullanan bu uluslararası sağlık araştırmacıları konsorsiyumu, çarpıcı sonuçlara ulaşmak için 185 ülkede 30'dan fazla kanser türüne ait vakaları analiz etti.