Güney Avustralya'nın güneyinde yer alan Coober Pedy, Avustralya'nın opal madencilik endüstrisinin merkezinde bulunan bir kasaba. Şimdilerde, Coober Pedy'nin yüzde 60 yerlisi, yerin altında yaşıyor ve kasaba sürdürülebilir yaşam anlamında bir lider olma yolunda ilerliyor. Peki, Coober Pedy kasabasını bu kadar ilginç yapan ne?
COOPER PEDY'NİN TARİHİ
Bunaltıcı derecede bir yer düşünün, öyle ki insanın kendini yerin altına sokası gelecek kadar. İşte Avustralya'nın güney kısmında taşrada yer alan Coober Pedy, tam da bu tanıma uyuyor ve genelde etraf, yerel opal madenlerden gelen ince kırmızı toz ile örtülü oluyor.
Yöre halkı daha serin, daha yaşanabilir bir hava elde etmek için, tüm yaratıcılığını kullanarak eski madenlerde hatta sığınaktan kiliseye kadar bir yeraltı topluluğu oluşturmuş. Bugün, Coober Pedy halkının, yaklaşık yüzde 60'ı yerin altında yaşıyor.
İşin ilginç olanı, Coober Pedy'nin kökenlerinin de yeraltına dayanması. Yaklaşık 100 yıl önce genç bir çocuk, bölgede birkaç parça opal keşfetmiş. Buradan başlayan hikâye, madencilerin bölgeye akın etmesiyle devam etmiş ve böylece Coober Pedy kısa bir sürede dünyanın en geniş opal kaynağı olmayı başarmış. En parlak dönemi olan 1970 ve 80'lerde kasaba, neredeyse 1000'den fazla madenciye ev sahipliği yapmış. Bugün ise sadece 100 madenci Coober Pedy'de yaşıyor.
COOPER PEDY, YENİLENEBİLİR ENERJİ PROJESİ
Opal cenneti olan Coober Pedy'nin özelliklerini ve hikayesini duymuş olabilirsiniz. Fakat bu ilginç yeraltı kasabasının son zamanlarda tekrar dikkat çekmesinin farklı bir sebebi bulunuyor: o da elektrikli enerji projesi.
2017'de tanıtılan projeye göre bölgenin güneşli ve rüzgarlı havasından faydalanarak Coober Pedy'nin yenilenebilir enerjisi, şehrin ihtiyacı olan yüzde 70 enerjiyi üretiyor. Böylece, şehrin büyük kısmına, yenilenebilir enerji sayesinde güç sağlanmış. Ayrıca Coober Pedy'deki güneş panelleri, Avustralya'yı, dünyadakiler arasında öne çıkarmayı başarmış durumda.
Yazın sıcaklığın 53 derecelere tırmandığı bilinen bir yerde, bu temiz enerji kaynağı, şehri ısıtmak için kullanılan mazotun ısısından ve dumanından kurtulmasını sağlıyor. Yaklaşık 10 seneye yakın bir zamanda, opal madencilik sektörünün ortasında, Coober Pedy kendi kendine rahatlıkla bakabildiğinden dolayı şimdilerde yeni sakinlerini kendine çekmeyi başarıyor.
COOPER PEDY KASABASININ SAKİNLERİ, BU İLGİNÇ DENEYİMİ ANLATIYOR
İlginçliklerle dolu kasabada, halkın yüzde 60'ı yeraltında yaşıyor. 53 yıldır opal madenciliği yapan John Dunstan, BBC Travel adına bölgeye gelen gazeteci Clare Richardson ve fotoğrafçı Henning Goll'e verdiği röportajda Coober Pedy'de yaşamayı şöyle anlatıyor: "Bir kez yeraltında yaşamaya alıştınız mı, bir daha normal bir evde yaşamak istemezsiniz.
Isıtmaya ve soğutmaya asla ihtiyaç duymazsınız, yeraltında yaşamak huzur vericidir. 2018 yazında, derecelerimiz 53'ü gördüğünde, dayanılmaz bir sıcak vardı. Özellikle de rüzgarlar kuzeyden geldiğinde, adeta bir fırındaymışsınız hissini veriyordu. Ama bizler, yeraltındaki evlerimizde bu sıcağı en az derecede hissederek rahat ettik."
Bir diğer Coober Pedy sakini Jason Wright ise yeraltı sığınağı adını verdiği evini şu cümlelerle anlatıyor: "Madenden dönüştürülmüş dört yatak odalı yeraltı sığınağının, iki yatak odası üst katta yer alıyor. Coober Pedy, restorasyonlar ve değişiklikler yapılabilecek bir yer, burada para kaybetmektense kazanırsınız. Çünkü her kazdığımız yerden opal madeni çıkıyor. Bu kasabanın, opal madencilik ile bilindiği malum."
HOLLYWOOD'UN ESRARENGİZ SETİ
Gizemli Coober Pedy kasabası, aynı zamanda Hollwood filmlerinin seti olarak biliniyor. Bu gizemli şehrin ilginç yapısından etkilenen yapımcı ve yönetmenler, filmlerini bu eşsiz yerde çekmeyi tercih ediyor. Özellikle kasabadaki terkedilmiş edasıyla büyük zehirli yılanlara ev sahipliği yapan Moon Plain, film yapımcılarının en favori mekanlarından birisi olarak biliniyor. Yüzeyi deniz fosilleri ile karma karışık olan bu mekanın zemini, alçıtaşı ile parıl parıl parlıyor.
Cooper Pedy'de görülecek yerler arasında, yeraltı kiliseleri ve sanat galeri bulunuyor. Ayrıca kasabada, bir de ödül almış bir otel mevcut. 19 odası yeraltında ve 31 odası yerin üstünde olan Desert Cave Hotel'de yazın dışarısı 45 derece iken otelde 25 derece, kışın dışarısı 10 dereceyken, otelde 17 derece hissediliyor.
Yeraltındaki odalarında hiç penceresi bulunmayan otel, ziyaretçileri tarafından uyumak için en iyi yerlerden biri olarak tanımlanıyor. Ayrıca kasabayı gezmek için yürüyüş turları düzenleniyor. Bu değişik turlara katılıp hem kasabanın tarihçesini öğrenebilirsiniz hem de opal madenciliğin nelere vesile olduğuna tanıklık edebilirsiniz.
Coober Pedy'de bir de golf kursu bulunuyor. Fakat çoğu zaman hava çok sıcak olduğundan kurslar ve oyunlar, genellikle gece yapılıyor. Değişik bir golf deneyimi yaşamak istiyorsanız, Coober Pedy'de opal maden tarlalarında farklı bir deneyime hazır olun.
KİMSENİN GİDEMEDİĞİ YERLER
Dünya o kadar büyük ki, her yerini gezmek ve görmek neredeyse imkansız. Peki dünyada asla gidilemeyen yerlerin olduğunu biliyor muydunuz? Bu yerler öylesine enteresan ki; ziyarete kapalı olması insanı hem ürkütüyor hem de cezbediyor. İşte hiç kimsenin gidemediği en ilginç 10 yer
Rushmore Dağı Anıtı, Amerika Birleşik Devletleri'nin Güney Dakota eyaletinde, Rushmore dağının Black Hills (Siyah Tepeler) denilen kayalıklarında bulunan anıt. Bu anıt Amerika Birleşik Devletleri'nin dört başkanını gösteren dev heykellerden oluşur